A+ A-
Yorum
10

Ali Babacan'dan Erdoğan’a 2023 eleştirisi

Yayın Tarihi: 08.05.2025 - 11:46
Babacan’dan Erdoğan’a 2023 eleştirisi: “Tüm dünyanın matematikçileri bir araya gelse, Erdoğan’ın matematiğini çözemez”
Kaynak:HABER MERKEZİ

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a "15 yıl önce 2023 vizyonu dedik ve bu hedefe ulaştık" sözleri üzerinden yüklendi. Yeni Yol grup toplantısında konuşan Babacan, “Bu nasıl hedefe ulaşmaysa, bakıyoruz, şaşırıyoruz. Hangi rakamları kullandı, danışmanları ne tür işlemler yaptı da bu sonuca ulaştı, vallahi anlaşılır gibi değil. Tüm dünyanın matematikçileri bir araya gelse, Erdoğan’ın matematiğini çözemez” tepkisini gösterdi. Babacan, iktidarın hakikatle oynadığını vurgulayarak, “Bunların matematiği bu, bunların matematiğinde 2 + 2 eşittir 5” dedi ve kürsüden üzerinde ‘2 + 2 = 5’ yazan bir görsel göstererek, iktidara yüklenmeye devam etti. Babacan, milli gelir ve ihracat hedeflerinin yarısının bile zor geçildiğini dile getirdi.

 

“Palavra, palavra, palavra… İşleri güçleri bu”

“İktidar insanların gözünün içine bakarak yalan söylemeyi sürekli alışkanlık haline getirdi. Palavra, palavra, palavra… İşleri güçleri bu. Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde çıktı, insanların yüzüne baka baka dedi ki: ‘15 yıl önce 2023 vizyonu dedik ve bu hedefe ulaştık.’ Sanki bu ülkenin insanı hafızasını yitirmiş gibi… Sanki rakamlar gerçeği söylemiyormuş gibi… Bu nasıl hedefe ulaşmaysa, bakıyoruz, şaşırıyoruz. Yakışmıyor, yakışmıyor… Ülkenin Cumhurbaşkanı’na yakışmıyor. Hangi rakamları kullandı, danışmanları ne tür işlemler yaptı da bu sonuca ulaştı, vallahi anlaşılır gibi değil. Tüm dünyanın matematikçileri bir araya gelse, Erdoğan’ın matematiğini çözemez. Bunların matematiği nasıl biliyor musunuz? Bakın bunların matematiği bu, bunların matematiğinde 2 + 2 eşittir 5.”

 

“Hakikatle oynuyorlar, matematik ilmine meydan okuyorlar”

“Ama iletişimdeki akıl hocaları diyor ki… Korkmayın, ısrarla 2 + 2 eşittir 5’tir deyin’ diyor. ‘Gün gelecek bu millet size inanacak’ diyor. ‘Bir yalanı sık sık tekrar ederseniz insanlar bunu gerçek olarak bir gün kabul edecek’ diyor. Bunu kabul edecek Türkiye’de tek bir kişi değil, ilkokul bire gidip de bir tek matematik dersine girmiş ilkokul öğrencisi bile bunu kabul etmez. Bunlar bakın hakikatle oynuyorlar, matematik ilmine meydan okuyorlar.”

 

“Sayın Erdoğan hangi hedefi tutturdunuz, bu mu 2023 hedefini tutturmak?”

“2023 hedefinde düşük tek hane enflasyonu varken 2023 enflasyonunu tam yüzde 64’le bitirdiler. Sayın Erdoğan hangi hedefi tutturdunuz? 2023 hedefinde düşük tek haneli enflasyon vardı. Yani yüzde 5’in altında enflasyon vardı. Siz yüzde 64’le bitirdiniz. Çıkıyorsunuz ‘2023 hedefini tutturduk’ diyorsunuz. 10 yılda Türkiye’nin milli geliri, 3,5 katına çıkıyordu arkadaşlar. 3 bin 500 dolardan 12 bin 500 dolara. Baktık göstergelere ‘Ya 10 yılda 3,5 katına çıkıyorsa, herhalde bir 10 yıl sonra da mevcudun iki katına çıkar’ dedik. ‘Bu zor bir şey değil, bu büyük ülke için’ dedik. 25 bin dolarlık milli gelir hedefi koyduk. Ulaşılan rakam 12 bin 243 dolar. Sayın Erdoğan 25 bin dolar hedef koyduk, 13 binde kaldınız. Bu mu 2023 hedefini tutturmak?”

 

“2023 hedeflerini biz koyduk biz; enflasyon tek haneydi ‘Yetmez’ dedik”

“Sayın Erdoğan, siz çocuk mu kandırıyorsunuz ya? O 2023 hedeflerini biz koyduk biz. Çalışma arkadaşlarımızla beraber, büyük ve güçlü bir Türkiye vizyonuyla belirledik o hedefleri. Yıl 2011, Türkiye’nin zirvede olduğu yıllar. Doğudakilerin imrendiği, batıdakilerin parmakla gösterdiği örnek ülke Türkiye. Başarılarıyla Avrupa’da manşetleri süsleyen, İslam coğrafyasında ilham kaynağı olan bir Türkiye. O günlerde arkadaşlarımızla oturduk, rakamlara baktık; şöyle bir şükrettik. ‘Rabbim bize, milletimize alnımızın akıyla, alnımızın teriyle hizmet etmeyi nasip etmiş; biz de gereğini layığıyla yerine getirmişiz, çok şükür’ dedik. Ama yeter mi? ‘Yetmez, yetinemeyiz; Türkiye bundan çok daha fazlasını hak ediyor’ dedik. Enflasyon tek haneydi; ‘Yetmez’ dedik. ‘Daha da düşük tek haneye inecek’ dedik.”

 

“Bunlar hava sıcaklığı tahmini değil, vatandaşın cebinden tırtıklanan paralar”

“Bu konular sadece basit bazı rakamlardan ibaret değil ha; sanmayın ki hedeflerin tutmaması sadece bazı göstergelerden ibaret. İşte hava sıcaklığını 30 tahmin ediyorduk da 25 çıktı. Değil… Bunlar basit rakamlar değil bu söylediklerim… Bunlar vatandaşın cebinden tırtıklanan paralar; çaktırmadan, usulca vatandaşın elinden alınan paralar bunlar. Bir kişinin inadı, bir kişinin kötü yönetimi yüzünden gençlerin yarınlarından çalınanlar bunlar.”

 

“Siz hedeflerin yarısını bile zor geçtiniz; ekonomimizi mahvettiniz, insanlarımızı perişan ettiniz”

“Başka ne hedef koymuştuk? Ülkenin ihracatçılarıyla beraber sektör sektör çalıştık. Her sektöre dedik ki ‘Arkadaş siz ne hedefliyorsunuz?’ Bundan 10 sene sonra ne kadar ihracat yapmayı planlıyorsunuz?’ dedik, topladık. 600 küsür milyon dolar çıktı. Dedik ki ‘Biz biraz ihtiyatlı olalım, Türkiye’nin zirve yılındayız. O zirve yılında gaza gelip de hedefler biraz fazla kalabilir.  ‘Biz bunu 500 milyar dolar hedef koyalım, 600 olursa ne ala’ dedik. Ama resmi hedefimizi 500 milyar dolar açıkladık 2023 için. Çıkan rakam 255 milyar dolar 2023’te… 2023’te ihracat 255 milyar dolarda kaldı. Sayın Erdoğan bu mu hedef tutturmak? 500 milyar dolar ihracat hedefi koyduk, siz 255 milyar dolarda kaldınız. Çıkıp insanların gözüne baka baka ‘2023 hedeflerine ulaştık’ diyorsunuz ya. Bu yaptığınız doğru değil. Hedef 25.000 dolar, ulaşılan 13.243 dolar. Hedef 500 milyar dolar ihracat, ulaşılan 255 milyar dolar. Tablo ortada… Siz hedeflerin yarısını bile zor geçtiniz. Ekonomimizi mahvettiniz. İnsanlarımızı perişan ettiniz.”

 

“2023 yılı hedefimizde gençlerimizin kumar batağına saplanması yoktu”

“Yetmedi, yeni sorunlar yaratmaktan da çekinmediniz. Ben buradan soruyorum 2023 yılı hedefimizde ülkede sanal kumarın yaygınlaştırılması, gençlerimizin kumar batağına saplanması var mıydı ya. Bunlar ülkede ta 1998’de bitmiş olan kumarı yeniden canlandırdılar. Herkesin cep telefonuna bir kumarhane açtılar. Yüzlerce kumar makinesi koydular her cep telefonunun içine…”

 

“2023 hedefimizde kiracılar ev sahipleriyle mahkemelik olmayacaktı”

“’2023 yılı hedefimizde o gün gelecek Türkiye’de kiracılar ev sahipleriyle mahkemelik olacak’ diye bir hedef koymadık ki… Bunlar ülkede barınma sorununu patlattılar. Bakın arkadaşlar son açıklanan enflasyon rakamı. TÜİK ne demek? Olabilecek en düşük, inanacaksanız küçük rakam demek… TÜİK’İn pazartesi günü açıkladığı enflasyon oranı yüzde 37-38 gibi bir şey… İnanırsanız. Ama aynı TÜİK’in açıkladığı, iki rakam var ki bu çok önemli. TÜİK diyor ki ‘Türkiye’de konut, barınma enflasyonu yüzde 74 arttı.’ En temel ihtiyaç. ‘Eğitim maliyetlerinin enflasyonu yüzde 79 arttı’ diyor. Ortalama 37-38 ama bakın yüzde 74 barınma, konut, kira enflasyonu yüzde 79 eğitim enflasyonu. Ey Erdoğan Aile Yılı bu mu ya? Asgari ücrete, emeklilere tüm sabit gelirlilere verdiğiniz maaş artışına bakın, bir de aile yılında konut, barınma eğitim gibi, ailenin en temel ihtiyaçlarıyla ilgili ürettiğini enflasyon rakamına bakın.”

 

“Hükümet Gazze için ne kadar bağırırsa bağırsın, sesinin etkisi yok”

“Şu anki iktidarın uluslararası çevrelerde maruz kaldığı budur arkadaşlar. Ne diyorlar? ‘Uluslararası hukuk, Gazze’ye saldıramazsın.’ ‘Sen önce kendi ülkende hukuku uygula bakayım, anayasaya uy, ondan sonra konuş.’ Onun için etkili olmuyor, onun için İsrail’in bu zulmü İsrail’in soykırıma varan Gazze’deki uygulamaları, konusunda şu andaki hükümet ne kadar bağırırsa bağırsın, sesinin, sözünün etkisi olmuyor. Bir halk, gözlerimizin önünde ağır bir insanlık felaketine sürüklendi. Hastaneler vuruldu, okullar hedef alındı, çadırlar bombalandı, ibadethaneler bile korunamadı. Sivillerin, kadınların, çocukların yaşam hakkı hiçe sayıldı. Uluslararası hukuk, açıkça çiğnendi. Ve şimdi bakıyoruz Gazze’ye yeni bir saldırının hazırlığı yapılıyor. Gazze’de yaşayan Filistinlilerin bölgenin iyice güneyine itilmesi, sıkıştırılması ve Gazze’nin tamamen güvenlik açısından, askerî açıdan İsrail’in kontrolüne alınmasıyla ilgili ciddi bir hazırlık yapıldı şu an. Benzer bir senaryo, yavaş yavaş Suriye’de sahneye konuluyor. Amaç, savaşı bölgeye yaymak; istikrarsızlığı derinleştirmek… Amaç, barışı değil, çatışmayı kalıcı hale getirmek…”

 

“Hastanede ve cenazede toplumumuzdaki uzlaşı arayışının ne kadar güçlü olduğunu gördük”

“Geçtiğimiz hafta vefat eden, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’i tekrar anmak istiyorum. Sırrı Süreyya Önder, sadece siyasetçi değil, kültür insanı kimliğiyle de bu ülkenin ruhuna dokunmuş, nevi şahsına münhasır bir insandı. Kalemini suskunluğa, yüreğini barışa açanlardandı. Sesi ülkemizin birlik ve beraberliği için yankılandı. Farklı siyasi görüşlerden herkesin sevgisini, yaşarken kazanmıştı. Hastanede yoğun bakım altındayken kendisini ziyaret edenlere baktığımızda, cenaze merasimine katılanlara baktığımızda adeta tüm Türkiye’yi orada gördük. Toplumumuzdaki uzlaşı arayışının, barış talebinin ne kadar güçlü olduğunu da aslında hem hastanede hem cenaze merasiminde gördük. Onu gülümsemesiyle, neşeli mizacıyla, barış için taşın altına koyduğu bedeniyle hatırlayacağız. Ben buradan bir kez daha, kendisine Allah’tan rahmet, başta ailesi olmak üzere, yakınlarına, sevenlerine ve tüm DEM Parti camiasına başsağlığı diliyorum.”

 

“İktidar meşru siyaset zeminini bir yandan yargı yoluyla yok etmeye çalışıyor diğer yandan nefret diliyle”

“Sırrı Süreyya Önder’in acısı tazeyken, cenazesi henüz kalkmadan, Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma töreni çıkışında CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel bir saldırıya uğradı. Bu saldırıyı şiddetle kınıyor; Sayın Özel’e bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi buradan iletmek istiyorum. Bu saldırıya, bu türden saldırılara maalesef ülkemiz yabancı değil. Bu ülkede siyaset, birilerinin eliyle kriminal bir alan haline getirilmeye çalışılıyor. İktidar, bir yandan meşru siyaset zeminini yargı yoluyla yok etmeye çalışırken, bir yandan da sürekli olarak nefret dili kullanarak, siyasi şiddeti besleyen bir iklim oluşturuyor.”

 

“Cumhurbaşkanı’nın siyasi rakipleri hakkında sarfettiği sözler, siyaseti ve toplumu geriyor”

“Size sadece iki cümle okumak istetiyorum: ‘Akıllarını başlarına almazlarsa sokakta dahi yürüyemezler.’ İkinci cümle ‘Adaylık yolunda telef olacaklar.’ Bunlar kimin ifadeleri? Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nın, siyasi rakipleri hakkında sarfettiği cümleler bunlar.  İşte değerli arkadaşlar bu tür sözler siyaseti geriyor, toplumu geriyor. Şu anda Türkiye’de toplum bizzat bu ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından geriliyor. Siz bu iklimi oluşturursanız, bu kadar insanları gererseniz bu kadar nefret ve öfke dilini kullanırsanız o zaman siyasi şiddete imkân veren, siyasi şiddeti adeta besleyen bir iklim oluşturursunuz. Üstelik, muhalefete yapılan her türlü baskı ve zorbalığı alttan alta destekleyerek ‘Oh oldu, hak ettiler’ diyen sorumsuzların da önünü açmış olursunuz.”

 

“Beyaz Toroslarla, cenaze torbalarıyla parmak sallayanlara biz pabuç bırakmayız”

“Hatırlayalım arkadaşlar yine Sayın Erdoğan’ın sarfettiği bir ifadeyi burada tekrar etmek istiyorum. Ne demişti? ‘Öfke bir hitabet sanatıdır’ demişti. Bunu kasten yapıyor, kasten… Zannediyor ki ülkeyi gereyim, iki kutupta buluşturayım. Bir kutup, iki kutup olduğunda ben nasılsa bundan sonra gelecek seçimlerde kazanırım diye bir hesabı var bunun arkasında unutmayın. Türkiye iktidar ve ana muhalefet olarak sadece bu iki odakta kutuplaşırsa diyor ki Erdoğan, ‘Nasılsa ben onları yenerim’ diyor. İşte biz bu oyunu bozacağız. Biz bu iki kutuplu siyasete izin vermeyeceğiz bu ülkede. Biz bu ülkede yeni bir yolun mümkün olduğunu ve güçlü bir şekilde biz burada varız ve desteğinize talibiz diye milletimizin karşısında olduğumuzu göstereceğiz. Açıkça söyleyelim, biz öyle Beyaz Toroslarla, cenaze torbalarıyla parmak sallayanlara biz pabuç bırakmayız. Biz varız biz. Hepimiz varız. Söz veriyoruz: Bu ülkeyi annelerin ağlamadığı, hiçbir gencin cenazesinin hiçbir torbaya girmediği bir ülke yapacağız inşallah. Bunun için yola çıktık.”

 

“Ne iktidarın ‘telefli’ cümleleri ne de kimi muhalefetin ayrımcı dili toplumumuzun uzlaşı talebinin önünde duramaz”

“İktidara da bir kısım muhalefete de söylüyorum: Ne iktidarın ‘telefli’ cümleleri ne de kimi muhalefetin provokatif, ayrımcı dili toplumumuzun uzlaşı talebinin önünde duramaz. Bizim yolumuz belli: Biz, siyaseti öfke dilinden temizleyeceğiz. Bizim yolumuz belli: Biz, siyasi ikbali uğruna bu topraklara daha fazla nefret ekenlerin karşısında dimdik duracağız, dimdik. Nedir bu ülkenin sizden çektiği ya?

 

Muhabir/Editör:Safiye Selçuk