A+ A-
Yorum
10

Elif Esen: “Barış arzusu Sırrı Başkan’ın emanetidir”

Yayın Tarihi: 08.05.2025 - 16:15
TBMM Genel Kurulunda konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, vefat eden Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’i anarken, barışın Türkiye’nin ortak geleceği için bir meclis mirası olduğunu vurguladı.
Kaynak:HABER MERKEZİ

Konuşmasında Sırrı Süreyya Önder’in vefatından duyduğu derin üzüntüyü paylaşan Elif Esen, Önder’le hastanede gerçekleşen son karşılaşmasına atıfla şunları söyledi:

 

“Vefatının gerçekleştiği gün, İstanbul’da hastanede eşimle birlikte ziyaretindeydik. Durumu stabil denmişti bize. Fakat demek ki ömür buraya kadarmış. Kalbi durmuş olabilir ama Türkiye için barış ve kardeşlik emeli hepimizin üzerinde bir emanet olarak yaşayacaktır.”

 

Bin Yıllık Kardeşlik Vurgusu: “Karşı karşıya değil, yan yana ve can cana olmalıyız”

Esen, tarihsel bir hatırlatmayla Türkler ve Kürtlerin bu topraklardaki bin yıllık ortak varoluşuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Kürtler ve Türkler yaklaşık bin senedir bu topraklarda el ele, omuz omuza ortak bir kaderi paylaşmış ve Anadolu’yu ortak vatan olarak birlikte var etmişlerdir. Bu kardeşliğin kıyamete kadar sürmesi için, günümüzün emperyalist zihniyetinin bizi birbirimize düşman etme oyununu bozmak zorundayız. Alparslan’ın ve Selahaddin Eyyubi’nin torunları karşı karşıya değil, yan yana ve can cana olmalıdır.”

 

“Şiddet son bulmalı, barış hakim olmalı”

Konuşmasında, Türkiye’nin içinden geçtiği politik iklime ve yaşanan şiddet olaylarına da değinen Esen, Meclis’te CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik saldırıyı da kınayarak şöyle devam etti: “Yıllardır dökülen kan ve gözyaşı artık durmalıdır. Terör ve şehit haberleri son bulmalıdır. Şiddetle değil, sözle ve nezaketle çoğalacak bir siyasal iklim için hep birlikte sorumluluk almalıyız.”

 

“Barış, Türkiye’nin vazgeçilmezidir”

Son olarak Elif Esen, barışın bu toprakların asli unsuru olduğunu vurgularken, Sırrı Süreyya Önder’in bu doğrultudaki mirasının unutulmaması gerektiğini şu cümleyle noktaladı: “Büyük Türkiye’nin gereği kardeşlik ve barışın var olması ve korunmasıdır. Bu meclise ve bu ülkeye emaneti olan barışı yaşatmak, artık hepimizin görevidir.”