Müsavat Dervişoğlu'ndan tepki: Faaliyetleri derhal sonlandırılmalı
Yayın Tarihi: 08.10.2025 - 13:57
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na ilişkin "Havanda su dövmekten başka işe yaramayan, milletimizin ve devletimizin tartışılmazlarını tartışmaya açan bu yetkisiz komisyonun faaliyetleri derhal sonlandırılmalıdır." ifadesini kullandı.
Dervişoğlu, partisinin yeni yasama yılının ilk TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yeni yasama yılının hayırlı olmasını dileyerek, milletvekillerine yeni yasama yılında yapacakları çalışmalar için başarılar diledi.
İYİ Parti olarak devlet mevzisini, devlet geleneklerini ve ciddiyetini terk etmeyeceklerini belirten Dervişoğlu, bunun millete karşı sorumluluklarının gereği ve esası olduğunu ifade etti. Dervişoğlu, "Siyaset falına fotoğraflardan bakanlar da, fotoğraf kareleriyle siyaset tanzim edenler de, niyetçinin tavşanı gibi niyet çekenler de bizden uzak dursunlar. Bakabiliyorlarsa milletimizin acı fotoğraflarına baksınlar. İYİ Parti olarak biz bunun gereği için mücadele ediyoruz." diye konuştu.
Yeni yasama yılı açılışında Meclis Genel Kurul kürsüsünün arkasındaki Başkanlık odasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine yönelik eleştirilere tepki gösteren Dervişoğlu, "Bir ayaküstü görüşme ya da el sıkışmayla karakterimizin ve fikirlerimizin değişeceğini zannedenler, ya bizi tanımıyorlar ya da bizi kendileriyle karıştırıyorlar. Bizde yalpa olmaz, bizde sapma olmaz. Bizde güce tapınma ve teslim olmak yoktur. Bugünümüz, mazimiz ve mücadele geçmişimizin kefaleti altındadır. Meşruiyeti fotoğraf karelerinde değil, milletin vicdanında arayanlarız. Bu büyük millet için mücadeleye de sonuna kadar devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan'ın enflasyon ilgili sözlerine tepki gösteren Dervişoğlu, "Yastık altındaki altınlar yüzünden enflasyonla mücadele edemiyorlarmış. Bu, 'Enflasyonun sebebi millettir' demektir. Dünyada eşi benzeri olmayan; faiz sebep enflasyon sonuç doktrininden, millet sebep, enflasyon sonuç tezine geçmiş olduklarını görülüyor. Dişinden tırnağından artırıp, evlatları için kıyıya köşeye üç beş kuruş koyan milleti suçlu ilan etmek, önce yaratıp, sonra yönettikleri ekonomik krizin sorumlusunu millet ilan etmek, nasıl bir nobranlık, nasıl bir utanmazlık, nasıl bir ahlaksızlık, nasıl bir akıl tutulmasıdır." sözlerini sarf etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Enflasyon, zirai don felaketinden dolayı bu ay yüksek geldi" dediğini belirten Dervişoğlu, Şimşek'in enflasyona ilişkin sözlerini de eleştirdi.
Son bir yılda gıdada yüzde 36, ulaştırmada yüzde 25, eğitimde yüzde 66, konutta ise yüzde 51 artış olduğunu söyleyen Dervişoğlu, bunun piyasalara yansıyan sonuçlarıyla da milletin cebelleştiğini belirtti.
İşsizliğin devletin meşruiyetini aşındırdığını, toplumsal huzurun yaralandığını ifade eden Dervişoğlu, işsizliğin çığ gibi büyüdüğünü dile getirdi. Dervişoğlu, bir ülkede, 6 milyon ev gencinden bahsetmenin en büyük utanç olduğunu ifade etti.
Reel sektörün borç yükü altında ezildiğini ifade eden Dervişoğlu, yüksek faizin, sanayiye her geçen gün daha fazla zarar verdiğini söyledi. Dervişoğlu, KOBİ'lerin takipteki alacaklarının yüzde 130 arttığını dile getirdi.
"Bir adayı desteklemek gibi bir saygısızlık içinde olmak istemem"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 19 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanı seçimini hatırlatan Dervişoğlu, seçimlerin Kıbrıslı Türklerin geleceği açısından son derece önemli olduğunu söyledi.
Önceliklerinin adadaki Türk varlığının huzur ve güven içinde ilelebet yaşaması olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Kıbrıs Türk halkının iradesine etki etmemek için buradan bir adayı desteklemek gibi bir saygısızlık içinde olmak istemem. Eğer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olarak tanınması en büyük arzumuzsa Kıbrıs Türk halkının egemenliğine ve iradesine ilk önce bizlerin saygı duyması gerekir. Kardeşlerimizin vereceği her kararın bizim için milli iradenin tecelli etmesinden başka bir anlamı yoktur. Ancak Kıbrıs Türk toplumunun var olabilmesi için iki koşul vardır. Bunlardan ilki elbette ki var olma iradesidir. Kıbrıs Türkleri'nin güvende olabilmeleri için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin zorunluluğuna dair sarsılmaz bir inanca sahip olmaktır. Federasyon veya Konfederasyon gibi arayışların karşısında, iki devletli çözümün ve ilelebet yaşayacak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yanındayız."
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan konusunda Meclis'te slogan atıldığını belirten Dervişoğlu, bu duruma tepki gösterdi.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na ilişkin Dervişoğlu, "Sorumluluk sahibi siyasi partiler, yaşanan gelişmelerin neye sebep olduğunu sonuçlarına bakarak artık idrak etmeli, başta CHP olmak üzere muhalefet partileri Komisyon'dan çekilmelidir. Havanda su dövmekten başka işe yaramayan, milletimizin ve devletimizin tartışılmazlarını tartışmaya açan bu yetkisiz Komisyon'un faaliyetleri derhal sonlandırılmalıdır. Yapılacak iş, konuşulacak konu varsa TBMM buradadır ve görevinin başındadır." sözlerini sarf etti.
"İsrail'i uyarıyorum"
Dervişoğlu, toplantının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin İsrail'in müdahale ettiği Özgürlük Filosu Koalisyonu'ndaki gemilerden birinde yer alan 3 milletvekilinin durumunu sorması üzerine, "Sabahtan itibaren gözaltına alınmış milletvekillerinin durumunu takip ediyorum. Buradan İsrail'i uyarıyorum. Kendilerini, TBMM'nin bırakın bir mensubunu hiçbir Türk'ü gözaltına alabilecek kadar kudretli zannetmesinler. Hem Türkiye'nin hem Türk demokrasisinin hakkını müştereken savunabilme kabiliyeti sergileyeceğimizden emin olsunlar. Sadece İsrail değil dünya da böyle düşünsün." ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin İstanbul Şişli'de avukat Serdar Öktem'in hayatını kaybettiği silahlı saldırıyı sorması üzerine Dervişoğlu, "Orta yerde bir cinayet var. Soruşturması, tahkikatı devam ediyor. Sanık sayısından başka herhangi bir resmi açıklama yok. Ama birbiriyle ilişkilendirilebilecek olaylar zincirinin bir parçası gibi görülüyor." dedi.