Özel, Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde "İrade Milletindir" sloganıyla düzenlenen CHP 21. Olağanüstü Kurultay'ında yaptığı konuşmada, demokrasiye olan inançlarının sonsuz olduğunu belirterek, gençlerin umudu için kurultay salonunda olduklarını söyledi.
Genel başkanlık görevine gelmesinin ardından CHP'li belediyelerin yaptığı hizmetlerden ve parti faaliyetlerinden örnekler veren Özel, 54 ilde, 215 ayrı ziyarette bulunduğunu ve 9 ülkeye 13 yurt dışı ziyareti gerçekleştirdiğini anlattı.
Özel, 31 Mart 2024'te yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin ardından milletin sandıktaki mesajını doğru okumaya gayret ettiklerini ve "anormal siyasetle" mücadeleye giriştiklerini belirterek, "Partimizi tüm araştırmalarda birinci parti tutmaya devam ettik. Geçen yıl temmuz itibarıyla 6 firmanın ortalamasında, yerel seçimde aldığımız oy oranına 'Bugün genel seçim olsa tercih edeceğim parti CHP'dir.' cevabıyla ulaştık." ifadesini kullandı.
"Millet, tüm anketlerde CHP'yi birinci yapmaya devam etti"
Ülkeyi yönetenlerin, CHP ile hizmette yarışma imkanı olmadığını ve kamu gücüyle belediyeler ile muhalefeti sindirme gayretine giriştiğini ileri süren Özel, şunları kaydetti:
"Demokrasiyi, işine geldiğinde 'binilecek bir tren' gibi görenler, yenildikleri seçimden sonra hızla o trenden inmeyi tercih ettiler. Artık arkasında milletin desteği bulunmayan, ellerindeki iktidar yetkisini kötüye kullanan despot bir rejimi kurmak için adımları planlı ve sistematik bir şekilde atmaya başladılar. Bunlara şahit olan millet, tüm anketlerde CHP'yi birinci yapmaya devam etti. Saraçhane sürecinden önceki tüm anketlerin, dün açıklanan mart ayı ortalamasında CHP, kurulduğu gün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin birinci partisi."
"Devleti milletin karşısına dikmekten çekinmediler"
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında Ekrem İmamoğlu'nun İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmasını eleştirerek, şunları söyledi:
"Temel amaçları, Beylikdüzü'nde bir, İstanbul'da üç kez Erdoğan'ın adaylarını mağlup eden Ekrem İmamoğlu'nun önünü kesmekti. 5 davada ayrı ayrı siyasi yasak ve 25 yıl hapis istediler. Milletin iradesine hürmetsizlik edenler, devleti milletin karşısına dikmekten çekinmediler. Bu saldırılara karşı, onların istediği gibi millet ya susacaktı, sinecekti, duracaktı, geri çekilecek ve korkacaktı ya da bu darbeye direnecekti. Millet, en zor günlerdeyken, kimin gözünün içine bakıp enerji aldıysa döndü oraya baktı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisinin gözlerinin içine baktı."
CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için gerçekleştirdikleri ön seçim sürecini aktaran Özel, 23 Mart'ta 1 milyon 650 bin CHP üyesinin yanı sıra 14 milyonun üzerinde vatandaşın da partiye üye olmadığı halde ön seçimde oy kullandığını anlattı.
Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı günlerde Saraçhane'ye sahip çıktıklarını dile getiren Özel, "Saraçhane tarihinin en büyük kalabalığıyla önce 155 bin kişi, sonra 220 bin ve pazar akşamı görevini yaptıktan sonra Saraçhane'ye koşan 1 milyon 200 bin kişiyle darbe girişimini hep birlikte geri püskürttük." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özel, milletin, ülkenin gerçek sahibi olduğunu ve millet iradesini kimsenin yenemeyeceğini belirtti.
İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasını eleştiren Özel, "Bugün cumhurbaşkanı adayımızı ve arkadaşlarımızı içeride tutan dosyaların tamamının içi bomboştur. Darbe aceleye gelmiş, hazırlıksız yakalanmış, attığı iftiralara delil uyduramadan hızla ön seçime yetişmek için yaptığı işlerle adeta rezil rüsva olmuştur." dedi.
"Ekrem başkanımızı yolsuzlukla, teröre yardımla itham ediyorlar. Ellerinde hiçbir şey yok, hiçbir delil, hiçbir kanıt yok." ifadesini kullanan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaman zaman televizyona çıkan meczuplaşmış, bizim yalanlamaktan yorulduğumuz bazı kişiler, daha önce belediyelerin listelerinde yer alan bazı isimler konusunda bizim, Ekrem başkanın uyarıldığını, bu konuda ısrar ettiğimizi falan söyleyenler iftiracıdır, yalancıdır, müfteridir ve tamamen bir algı operasyonunun parçasıdır. Genel Başkan olarak ben ve bu salonda tek vücut olan partimizin tüm Türkiye'deki iradesini temsil eden bizler, Ekrem başkanımızın da belediye başkanlarımızın da namusuna kendi namuslarımız kadar kefiliz. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarında sadece gizli tanık ifadesinin hiç kimse için tutuklanma ve cezalandırma sebebi olmayacağı açıkça yazılıyken, 100'e yakın suç kaydı bulunan tacizci, iftiracı, kaçakçı, dolandırıcı gizli tanıklar ve geçmişte İBB'de bu işleri yapan, İBB'nin temiz, şeffaf yayınlanan ihalelerinden kaçan birtakım yandaşların iftiraları milletin ne vicdanında kabul bulmuştur ne de sorgu tutanaklarında bizi mahcup edecek bir şey ortaya çıkmamıştır."
Özel, MASAK raporunun da gerçekçi olmadığını, raporda itham edilen, şüpheli gösterilen tüm hesap hareketlerinin tek tek savunmada ispatlandığını savundu.
MASAK raporunun bir kanıt olarak tutuklamaya konulamadığını dile getiren Özel, şöyle devam etti:
"Bir yandan da Ekrem başkanı İBB'ye kayyum atayabilmek için terörle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Söyledikleri, yapılan iş kent uzlaşısıdır. Açıkça söyleyelim ben, kent uzlaşısı sözünden, tanımlamasından korkmam. Ancak bu DEM Parti'nin bir tanımlamasıdır. Kendi parti meclislerinde aldıkları bir kararla 'Biz kazanabileceğimiz illerde kazanacağız, kazanamayacağımız illerde kayıtsız şartsız muhalefeti desteklemek yerine eğer aday kent suçu işlemeyeceğine, hak ihlali yapmayacağına, ayrımcılık yapmayacağına inandığımız bir adaysa kent uzlaşısı noktasında yaklaşacağız.' dedikleri bir parti meclisi kararıdır. Ancak CHP kent uzlaşısının bu tanımını reddetmemekte ama DEM kökenli, batıdaki Kürt, doğudaki Kürt gibi bu kelimelerin hiçbirini kriminalize etmemekte ve listelerinde bulundurabildiği gibi önceki dönem AK Parti'li, MHP'li, İYİ Parti'li pek çok ismin de listelerinde olmasına 'Türkiye İttifakı' adını vermekte, tüm renkleri kucakladığını söylemektedir."
Özel, Türkiye İttifakı'nda kitleleri harekete geçirebilecek dürüst, çalışkan, temsil niteliği olan Kürtleri seve seve ve baş göz üstüne ederek listelere koyduklarını kaydetti.
CHP Genel Başkanı Özel, "Adına kent uzlaşısı da deseler, bizim Türkiye İttifakı dediğimiz bu süreçte belediye başkanlarımız ne ile suçlanıyorsa onu, partinin genel başkanı olarak kendi talimatım olarak ilettiğimi ve sorumlunun ben olduğumu açıkça ifade ediyorum. Partimiz her kesimden olduğu gibi Kürtlerin de partisidir. Ama iktidar Kürtlerin belediye meclisinde temsil edilmesini suç saymaktadır. Biz barıştan yanayız. Barışa destek oluruz. Kendi önerilerimizi dile getiririz." ifadelerini kullandı.
Terör örgütünün silah bırakacağı, Kürtlerin sorunlarının demokratik yollarla aşılacağı her türlü girişimi yıllardır istikrarla savunduklarını ve savunmaya devam ettiklerini anlatan Özel, "Ekrem başkana kurulan kumpas bir yanıyla Kürtlerin seçilme hakkına ve seçme hakkına kurulan kumpastır. Kürtler, CHP'ye güvenebilirler." dedi.
Kürt meselesinin çözümünün Türkiye'nin demokratikleşmesinden geçtiğini, ülkenin tüm sorunlarının çözüm yerinin TBMM olduğunun altını çizen Özel, şunları aktardı:
"İktidarın çıkar hesapları alanından çıkarılacak bu sonunun TBMM zemininde şeffaflıkla, samimiyetle, toplumsal mutabakatla çözülmesi için her gayreti göstereceğiz. Kürtlerin de teminatı biziz ve onları değersiz görmeyen tüm siyasi partiler bizim için değerlidir. Ancak terör sürecinde en büyük bedeli ödemiş şehitlerimizin, analarının, evlatlarının ve gazilerimizin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir işin de içinde olmayacağımızı açıkça ifade ediyorum."