Trabzonspor, kazanabileceği bir maçtan 1 puanla ayrıldı. Oyun olarak belki üstünlüğü pek yoktu Bordo-Mavili takımın ama bire bir oyun ve orta sahadaki defansif oyunu iyi oynadılar.

Çok pozisyon bulamadılar belki fakat motivasyonu yüksek bir oyun yapısı içindeydiler. Fenerbahçe’nin oyununu çok bozdular ve hiçbir zaman rakibi oyuna ortak etmediler. Bu tablo dün akşam Kadıköy’de Trabzonspor’un en büyük oyun felsefesinden bir tanesiydi. Bunu doğru yaptılar.

Ama tabii ki kaybedilmeyen bir Fenerbahçe maçı Trabzonspor için kazançtır diyebilirim.

Dün akşamki maçta oyunu eleştirecek çok fazla bir şey yoktu. Çünkü Trabzonspor’un kendi oyun felsefesini sahada zaten oynatma düşüncesi hiç olmadı. Orta sahada pas yapmayı seven, kenar oyununu kenar bekleriyle hücum oynayan, önde çabuk oynayan bir oyun yapısı var Ersun hocanın. Ancak dün akşam öyle bir düşünce içinde değildi. Erken bulunan gol Trabzonspor’u daha defansif oynatmaya yöneltti.

Dün akşam mücadele gücü, yardımlaşma gücü yüksek bir oyun vardı ama pas oyununun çok iyi olduğunu söyleyemem. Trabzonspor topu çok tutamadı. Baktığımız zaman bu anlamda eksikler vardı.

Burak Yılmaz’ın sakatlanması 0-0’lık bir oyun olsaydı ben Rodallega’yı tercih ederdi diye düşünüyorum. Ama 1-0’lık oyunda biraz daha rakibi oynatmamak düşüncesi içerisine girince N’doye tercihini yaptı. Bu tamamen skorla alakalı bir tercihti. 

Ben Yusuf’un oyundan alınmasında orta sahanın kaybedildiğini düşünüyorum. Yusuf oyunda daha uzun süre kalabilirdi. Yusuf tercihi Trabzonspor’u biraz geriye itti. Ayrıca Bero ile başlamak yerine Bongonda tercihi de olabilirdi.