Günlerimizin ve işimizin büyük kısmını son zamanlarda Trabzonspor'un teşkil ettiğini söylemeye bilmem gerek var mı? Hele hele son bir aylık süreç, 3 adaylı bir kongrenin tartışmaları ile de geçmiş ise, kafamızın dağınıklığını mazur görmek lazım. Neden mi? Eskişehirspor maçı için Avni Aker'e doğru yol alıp da, aracınızı ’yukarıda yer yer bulamam’ hesabıyla, sahil karayolunun kenarına benim gibi park ederseniz, maçın seyircisiz oynanacağını bile unutmuşsunuz demektir!

Neyse ki; Trabzonspor tarihinin en kalabalık kongresi Muharrem Usta'nın kıl payı fazlalık ile başkan seçilmesiyle aradan çıktı da, herkes gibi bizde de bir rahatlama vücuda geldi. “Avni Aker'de Eskişehirspor karşısına çıkan futbolcuların üzerinde de bu rahatlamanın etkisi yoktu” denilemez. Sadi Tekelioğlu'nun N’doye'den vazgeçerek hakkı olanı teslim ettiği Cardozo, maça damgasını vuran adam oldu. Attığı gol ve yarattığı penaltı ile değil, orta sahadan arkadaşlarına gönderdiği paslarla da. Hatta sahanın en çok koşan futbolcularından biri olması ile de...

*

Sahada olup bitene tam olarak geçmeden, ilk onbirlerde Sadi Tekelioğlu'nun 4, Samet Aybaba'nın 3 yabancıya yer vererek, Avni Aker'de uzun bir aradan sonra Türk futbolcuların fazla olduğu bir maçı izlettikleri için takdir etmek lazım. Ama, Sadi Hoca'nın savunmacı M’bia'dan forvet arkası yaratma hesabı, ilk golün pasını vermiş olmasına rağmen pek doğru bir tercih değildi. Ki ikinci yarıda Okay'ı çıkarıp M’bia'yı yerine çekip, formayı da bu yerin sahibi Özer'e teslim ederek, yanlıştan dönmüş oldu. Bir de Aykut'un uzun bir aradan sonra tekrar bir zamanlar savunduğu sol kanada yerleştirilmesi var. Mevcut kadro içinde doğru bir seçenek olmadığını kimse söyleyemez. Aykut da oyunu ile söyletmedi zaten. 56'ıncı dakikada penaltıyı gol çeviren Mehmet Ekici'ye, 64'üncü dakika Emre Güngör'ün yaptığı müdahaleye Yaşar Kemal Uğurlu'nun penaltı çalmaması, “Üçüncü golün hakem kararı ile engellenmesinden başka bir şey değildi” denemez mi?

*

7 puanla ligin dibine demir atmış Eskişehirspor'un oyun düzenindeki aksaklık, hatlar arasındaki bozukluk, Samet Aybaba'nın eli değmiş olsa bile öyle kolay kolay giderilebilecek gibi bir görüntü vermedi. Hemen hemen her hattı ile sıkıntılı Kırmızı-Siyahlılar karşısında Sadi Tekelioğlu'nun yedekler arasına oturttuğu alt yapıdan gelen genç oyuncuları, "Maç 2-0 olmuş. Niye sahaya sürmüyor?" gibi söylemlerle eleştirmek hiç doğru değildir. 86'da yenen gol de böyle beklentilerin doğru olmadığını göstermiştir. Allah'tan bir ikincisi gelmemiş ve Trabzonspor sahadan galibiyetle ayrılmıştır.

*

Camia; Trabzonspor için 7 Aralık'ta yapılan seçimi ‘idari’, Eskişehirspor karşısında alınan galibiyeti de ‘sportif’ anlamda bir "Yeniden başlayış" olarak saymalı ve her geçen gün olumlu tercih ve sonuçları üzerine ilave edebilmelidir. “Tekrar Efsane Trabzonspor” için bu yerine getirilmesi gereken bir zarurettir. İki günde yaşanan iki iyi sonuç, bu zarureti yerine getirmede Trabzonspor camiasını umutlandırmıştır.