Hesabı şampiyonluk üzerine yapmayacaksın. Bırakmaz ülkenin hâkim güçleri. Ucunda 100 milyonluk girdi var sonuçta. Her türlü hilede becerikliler... Çok açık kolluyorlar üç İstanbul beyini, hele hele mahkemelerden tescilli olanı. Kaç şampiyonluğu var bordo-mavinin dümenlerle gasp edilen? Üç kereyi rahatlıkla sayabiliriz.

Minimum 300 milyon eder, bir üst tur halinde girdi artardı. Futbol asla sadece oyun değildir; akıl ister, bilgi ister, strateji, sistem, hesap ister. Ne yazık ki o hedeften şaştı Trabzonspor. Kendi geliri kendine yettiği son on beş sezon yoldan çıktı bordo-mavililer. Kendini var eden tüm gerçeklerden uzaklaştı. Her beş yılda bir hedefe uygun takım kursa da kıymetini bilemedi. Dağıttı, dağıldı...

Ustalık sahip olduğun gücü bir sonraki sezona taşımaktır. Fayda-zarar değerinde doğruyu tutturmaktır. Kibir, kendini beğenmişlik, piyasaya hükmetmek, şan şöhret hevesi olanı kaybettirmiştir. Adına ticaret diyen de olur, namlı menajerlerle kol kola verip hayal dünyasına dalmak diyen de olur. 82 puanlı kadronun dağıtılması, elden çıkarılması tam da böyle bir şeydir. Mevcut başkan en ihtiraslı şekilde bu duygularla yüklüdür.

Belki de hakikaten tam olarak inanmış, olacağını sanmıştır. Önüne koyulan altı dolu CV’lere kanmıştır. Belli ki devam edecek onca baskıya rağmen yılmamış ısrar ediyor... Şöyle bir maliyeti kaldırmak milyonluk bütçeyi çevirmek de bir meziyettir. Kulüp adına korktuğumu, ürktüğümü iflasın kenarında gezdiğini çok kere yazmıştım. Sonunu getirebilirse helal olsun. Beş alıp bir tutturmuş olsa da ortada hedefe uygun bir parça var.

Kaleci ihtiyacı yok, sağ bek ve stoper yeterli, ön liberoda Medjani uygun, Ekici her takımda aranan yetenek, hücum oynayan takımda Özer üç orta sahadan biri rahatlıkla olur... Kalan dört mevki sıkıntılı... Oynadıkları yerin istediği vasıflardan yoksunlar sol bek, santrafor ve iki açık. İşte tam burada kitleniyoruz. O dördü tutturmak için yirmi transfer yapacaklar... Temiz, dürüst, işinin ehli, daha önce denemiş çuvallamamış, üç ya da beş kişilik heyet ihtiyacını üçüncü kere yazıyorum.

Hoş biz ne dersek sorumlular tam tersini yapıyor ya! Dünya şampiyonu olan bebeler adına endişe ediyorum! Yakın geçmişin bataklığında boğulan abileri gibi olmazlar inşallah. Dünyanın tepesine çıkıp da hiçbir şey olmamak nasıl bir yıkımdır? Allah korusun!