Şimdi bu haftanın spor yorumunu Trabzonspor Genel Kurulu üzerinden birkaç satırla süslemek istiyorum. İlk girişim "Keşke olsa idi!", ne olsa idi? Keşke tüm adaylar bir araya gelip tek bir liste oluşturabilse ve ayrılıklar olmasa idi. Zira bana göre Trabzon’un bu kadar lüksü yoktur. Mademki gaye ‘Trabzonspor’ üzerine birleşiyor. Madem olan oldu, Trabzon’da üç adayın çıkması konusuna değinelim. Bence bir iyi, bir de kötü yorum var.

İYİ TARAFI ŞU: Demek ki Trabzon şehrinde artık Trabzonspor’u bu zor durumuna rağmen arkalamaya cesaret edenlerin sayısı arttı. Anlamı ise, 'Trabzon zenginleşiyor.' İnşallah doğrudur.

KÖTÜ OLANI İSE ŞU: Trabzonspor’a yönetici olacak olan ekibin işi çok zor olacak. Zira karşılarında iki ekip devamlı muhalif. Allah yardım etsin.

ÜÇ ADAYIN DA ORTAK YANLIŞINA GELİNCE: Bakın, aday arkadaşlar ve ekipleri hepsi de bize göre değerli insanlarımızdır. Fakat ortak bir yanlışlarını söylemek de bizim görevimiz. Takımın başında Sadi Tekelioğlu şu an berhayat değil mi? Sadi hoca son derece kritik bir anda görev aldı, ‘gel’ dersiniz gelir, ‘git’ dersiniz gider, başkaları gibi de tazminat falan istemeden gider. Hepiniz ayağa kalktınız "Ben gelirsem şunu teknik direktör alacağım" dediniz, güya reklam yaptınız ama bana göre olmadı. Zira Sadi hocanın tecrübesi, performansı ve geçmişinin hiçbir hocadan geri kalır tarafı yok. Sadece reklamı ve arkası yok. Bu konuda TÜFAD’ı da suçluyorum. Çıkıp da basında bir gün olsun "Kendi değerlerinize karşı en azından görevde iken saygılı olun" demedi. Olmadı. Bu arkadaş görevde iken böyle konuşursanız; bu sporcular daha onu dinler, ona itaat eder de sağlıklı bir servis yapabilir mi? İşte olan oldu, Cardozo'nuz güya ‘kulübede, oynatılmadı’ diye "Ben olsa idim gol atardım" şeklinde istihza ile gülüyormuş. Peki Cardozo’ya soruyorum: "Oynadığın zaman ne yaptın?" Evlatlarınıza sahip çıkın, ayıp oluyor.

BİRAZ DA FENERBAHÇE MAÇINDAN: Trabzonspor İstanbul’da Fenerbahçe karşısında 2-0 yenilmiş. Bu konuda gerekli maç yazımızda belirttik. Trabzonspor sadece Fenerbahçe’nin müsaade ettiği kadar oynayabildi. Peki neden? Neden olacak adamın sahadaki kadrosu belli. En az 7-8 oyuncusu iki yıldır beraber oynuyor. Takımlarındaki adamlar birbirlerini tanıyor, kimin ne yapacağını diğeri biliyor. Kim, ne zaman, nerede oynayacak belli. Peki bir de bize dönüp bakın! Daha bizim kadromuzda minyatür kale takımı beş kişimiz dahi bir yıl yan yana oynamadı. İki yılda ilaveten altı hoca, eee! Kimin, nerede, ne zaman oynayacağı hakkında bilgisi olan var mı? Eh demek ki, 2-0 fena değil. Kimse havalarda uçmasın.

YA TRANSFER BALONLARI: Haa, yeni ekibe acizane istirhamım: Ne olur kulübü yeni transfer balonları ile daha da batağa sokmayın. Siz önce elinizdeki adamların haklarını verin. Başlarında Sadi hoca ile bu yılı eldeki adamlarla iskelet kadro oluşturup bitirin bakalım. Zira Messi ve Ronaldo’yu da alsanız şampiyonluk yarışında artık yokuz. Nafile masrafa girmeyin. Halkın da görüşü bu noktadadır. Hatırlatalım.