Bu tesisler size miras mı?

Hacısalihoğlu, "Eskiyi yok sayacaksanız, değerlerini değersiz görecekseniz, o zaman geçmişin kupalarını da, büyüklük sıfatını da, kazanımlarını da, hatta itibarını da yok sayıp zorda kalınca onlardan yararlanmayacaksınız."

İTİBARA GÖLGE

Devlet Eski Bakanı, Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın cebinden harcayarak yaptırdığı ve kendi adını taşıyan devasa tesislerin DHMİ (Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü)'ye devredilerek Bordo-Mavili kulübün kasasına para konulması yönündeki düşünceye bir tepki de Trabzonspor'un eski asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu'ndan geldi. Hacısalihoğlu, Muharrem Usta başkanlığındaki mevcut yönetimin darboğazdan çıkışın adresi olarak tesisleri göstermesinin kulübün itibarına darbe vuracağı görüşünde. Hacısalihoğlu, "En azından sorsaydınız" dedi yaptığı yazılı açıklamada.

BİR MİRAS DEĞİL

Hacısalihoğlu, "Bence" başlıklı yazısında "Bir haftadır yazılı ve sosyal medyada yaygın bir haber... Trabzonspor'un 30 Kasım'da KAP'ta yayınlanan ara dönem özel finansal raporunda 145 milyon TL kısa vadeli borcu olduğu, nakit ihtiyacını M. Ali Yılmaz tesislerini DHMİ'ye devrederek (istimlak) karşılamayı planladığı vurgulanıyor. İyi hoş da, bunu kime sordunuz? O tesisler Trabzonspor'un kurucu takımlarından intikal eden bir miras değil. Kamudan kulübe devredilen bir gayrimenkul de değil. Trabzonspor için şampiyonluklar sıradanlaşınca, dönemin başkanı Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek, kendi cebinden bu arsayı alarak üzerine de tesisleri yaptırdı" ifadelerine yer verdi.

İCAZET ALMAK GEREKMEZ Mİ?

Hacısalihoğlu, şöyle devam etti: "M.Ali Yılmaz cebinden arsayı da aldı, tesisleri de yaptırdı, kulübe bağışladı. Daha sonra da kendisine, bu nedenle 'Onursal Başkan' sıfatı verildi. Şu anda aklı başında, gücü ve itibarı yerinde olarak hayatta... Peki, her ne sebeple olursa olsun, böyle bir mal varlığının nakde çevrilmesi düşünülürken bırakın onursal başkan olmasını, sıradan bir insan dahi olsa en azından nezaketen, kendisinden icazet almak, onayını almak, gönlünü almak gerekmez miydi? Eskiyi yok sayacaksanız, değerlerini değersiz görecekseniz, o zaman geçmişin kupalarını da, büyüklük sıfatını da, kazanımlarını da, hatta itibarını da yok sayıp zorda kalınca onlardan yararlanmayacaksınız.”