A+ A-
Yorum
10

Bu Trabzonspor ile korkarım ki...

Yayın Tarihi: 08.02.2016 - 09:41 | Güncelleme Tarihi: 08.02.2016 - 09:40

Pazartesi günü kupada saf dışı bırakan golü kaydeden Douglao, bu kez ligde 8'inci dakikada Trabzonspor ağlarını havalandırınca, herkes daha maçın başında "Bu maçın akıbeti de belli" demedi değil.Her ne kadar Muhammed 13'üncü dakikada ‘belli denilen’ akıbetle ilgili tereddüt hasıl eden golü atmış, ikinci yarıda Trabzonspor biraz daha derli toplu bir şeyler yapar hale gelmiş olsa da, bu takıma başarı için umut bağlamanın ne denli hatalı bir beklenti olduğu, 80'inci dakikada yenen penaltı golü ile bir kere daha anlaşılmıştır.

*

Aslında, sahada yer alan ilk 11'e bakıldığında, Trabzonspor'da kadronun nasıl yapıldığını anlayıp ta anlatabilme noktasında, bizim gibi hafta içindeki çalışmaları takip eden birisinin bile yapabileceği çok fazla bir şey yok. Geçen maç defansın ortasında garabet yaratan Musa Nizam ile Salih'e bu kez kanatlar emanet edilmişti. Onlar da tıpkı geçen hafta ortada yaptıklarını bu kez kenarda icra ederek, Trabzonspor defansını ‘kanatları kırık’ hale getirmedeki maharetlerini yine gösterdiler.

*

Defansın ortasının emanet edildiği Bosingwa ile önündeki Fatih'in de bu sezon ilk kez forma giydiklerini hatırlatıp, varlığı ile yokluğu belli olmayan Sefa'nın forvet hattında yer aldığını da aklımıza getirip, geri kalan bir cümleyi de futbolcu sayarak bir şeyler yazmaya kalkarsak, inanın ‘mesleğimize ihanet etmiş oluruz’ diye düşünüyorum. Çünkü, rakibin maç içinde en az 15 kez 20 pası aştığı bir maçta, 5 pası geçen topla oynamayı 3-5 kez becerebilen bir Trabzonspor'u, futbolun penceresinden değerlendirmek, futbola haksızlık olur. Belki top oynayanlar statüsünden bir şeyler yazabiliriz. Biz de zaten onu yapmak için bile kendimizi zorluyoruz.

***

Öylesine gariplikler yaşatıyor ki Trabzonspor, ayağındaki topu çok rahat pozisyonda bile 4-5 metre önündeki arkadaşına değil, rakibine adeta mükemmel bir pas gibi atan onca adam için ne yazılır ki? Yazılsa yazılsa, "Bunlar galiba renk körü! Akhisarspor'un siyahla karışık forma giyen oyuncularını kendileri gibi beyaz görüyorlar" yazılır!

*

Hadi bir kaç satırı da,birkaç ismin bireysel olarak neler yaptıkları ile değil de, neler yapamadıkları ile geçiştirecek olursak; Yusuf'un ne için uğraştığını, neden bu kadar kendine güvensiz bir şekilde topu bir an önce ayağından rastgele çıkarmak için çaba sarf ettiğini sorabiliriz. Sefa'nın tez elden futbolu değil, topu bile bırakması kayıp sayılmamalı. Okay için bir zamanlar sarf edilen "Geleceğin yıldızlarından ifadesi ile gerçekte başka şey kast edildiğinin anlaşılması gerekiyor. Muhammet’in ne kadar yetenekli olursa olsun, hatta her maçta gol bile atsın, böyle  bir kadro içinde sonuca etki edecek, kazandıracak bir şeyleri vücuda getirmesi asla mümkün değildir.

*

Benim ‘mümkün olamayacağını’ düşündüğüm bir gerçek var ki; o da, bu kadronun futbol adına bundan sonra bir şeyler yapamamasıdır. Bu yapamamazlık da Trabzonspor'u ligin alt sıralarında nereye kadar indirir? İnanın ben diyeyim "utancımdan", siz söyleyin "korkumdan" söyleyemiyorum. Böyle olunca da ligin sondan üçüncü sırasındaki, yani küme düşecek takımların bundan sonraki maçlarda başarılı olmamaları için dua ediyorum dersem, inanın... Trabzonspor'u sevenler, gelin siz de dua edin! Çünkü "İşimiz Allah'a kaldı" diyeceğim ama, Allah çalışmayana ve hak etmeyene de vermez. Onu da biliyorum. Anlayacağınız korkarak yaşamaya devam edeceğiz!