A+ A-
Yorum
10

Cüneyt efendinin fendi, Trabzonspor'u yendi..

Yayın Tarihi: 20.09.2015 - 09:59 | Güncelleme Tarihi: 20.09.2015 - 09:58

Bir yanda ligde ve Avrupa'da yaralı aslan misali Galatasaray; diğer yanda lige beklenenden daha iyi başlayan Karadeniz Fırtınası Trabzonspor. İki ezeli rakibin mücadelesinde genelde Karadeniz Fırtınası’nın kontrolünde müthiş bir mücadele yaşandı dense yeridir. Ama ne yazık ki; ağlara gitmeyen topların resmi kayıtlarda hiç bir hükmü bulunmadığı gerçeği ortada idi. Bu gerçek de maalesef Trabzonspor'un Avni Aker'de bir kere daha hak etmediği bir mağlubiyetle muhatap olmasına neden oldu. * Eksiği bulunmayan Trabzonspor, temkini de elden bırakmayarak maçın başından itibaren giderek yükselttiği futbol kalitesine her kademede ilerleme kaydettirdi.

*

Ama golü kaydetmede şansızlık ve beceriksizliğe bir de 59. dakikada Cüneyt Çakır'ın topa giden eli görmeyerek çalmaktan imtina ettiği penaltı, öncesinde de Erkan Zengin'in topu boş kaleye gönderme yerine direğe çarptırmayı tercih etmesi olmasa, Bordo-Mavililer fırtına gibi başladıkları ikinci yarının kısa süresinde 2-0 öne geçmeleri içten bile değildi. Bu noktada, böyle bir maçta, böyle bir penaltıyı adeta bile bile ben diyeyim "fark etmeyen", siz söyleyin "fark edemeyen" Cüneyt Çakır ve avanesine söylenebilecek, sorulabilecek iki kelime vardır: "Vicdanın sızlıyor mu?"

*

İkinci yarının ilk 20 dakikasında Trabzonspor'un müthiş baskısı altında geçen bir süreç izlenirken, sonrasında yavaş yavaş durgunlaşma başladı. Doğaldı. Ardından Cüneyt Çakır'ın zırt pırt faulleri geldi ve bunlardan birinde de defansın hatasından golü buldular. Adeta yaralı aslanı tedavi etmek için penaltıyı vermeyen Cüneyt Çakır, bununla da kalmadı, Galatasaray lehine zırt pırt serbest atışlar vermeye devam etti. En doğrusu, hak edenin hakkını yemekle kalmadı, gasp ederek rakibine bile verdi.

*

Trabzonspor'da Cavanda, Mustafa, Okay ve Marin’in giderek artan tempoları var. Hele hele Marin'in hem toplu hem topsuz oyundaki becerisi, kaleye gönderdiği şutların dışında her yerde vardı. Ama, yineleyelim maalesef gol yoktu. N’doye'nin yetmeyen çabalarına Cardozo ile sağlanmak istenen destek de bu kez meyvesini vermedi. Oysa meyvenin, daha doğrusu golün fazlası ile hak edildiği bir oyun sergilemişti Şota'nın talebeleri.

*

Olmadı. Ama geleceğin daha iyi olacağı görüldü. Hem seyircisi, hem futbolcusu, hem de teknik adamı ile. İyi görüntü veren gelecek tam olarak tezahür edene kadar, Trabzonspor içeride ve dışarıda her maça aynı oranla, yani 3 ihtimalli olarak oynayacaktır. Yine de, bu Galatasaray karşısında, bu futbolla, bu hakeme rağmen tescilin 1-0 Trabzonspor'un aleyhine olması hiç ama hiç adil olmadı. Tıpkı son yıllarda Türkiye'de hiçbir şeyin adil olmadığı gibi.