Diyarbakır, Şırnak, Mardin, Hakkari başta olmak üzere bazı Güneydoğu illerimizin mahallelerinde ve ilçelerindeki terör olaylarına baktığımızda görülen manzara hepimizin malumu... İş makineleri ve diğer araçlarla hendekler kazılıyor ve bomba düzenekleri yerleştiriliyor, barikatlar kuruluyor, ev ve iş yerleri, bazı kutsal mekanlar teröristlerce yuvalanma yeri haline getiriliyor.

Sokaklar kazılırken, bomba düzenekleri kurulurken ve bu yerleşim yerleri yaşanmaz hale getirilirken, başta yerel yönetimler olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşları bunlar hiç mi görmedi, yoksa özellikle yerel yönetimler ne iş yapıyordu? Hendekler hangi araçlarla kazıldı ya da kazılıyor. Hendek kazmak, hendek kazanları görmezden gelmek, tuzaklara sessiz kalmak, yıkımlara çanak tutmak ne anlama geliyor?

Meydana gelen zararın faturası kime, yöre halkına... Kimler mağdur oluyor, yöre halkı... Fazla uzatmaya gerek yok. Terör örgütü bölgeyi yaşanmaz hale getiriyor. Bunu herkesler de görüyor. Bu durumda yöre insanı bütün bu olumsuzluklardan en çok zararı gördüğüne göre, gereken tepkiyi gösterebiliyor mu?

Yöre halkı, oy verdiği ve parlamentoya gönderdiği temsilcilerinden, bu terör ortamından kurtulmak için gerekli girişimlerde bulunuyor mu, gerekli tepkiyi gösterebiliyor mu ya da göstermesi gerekmez mi? Yerel yönetimlerin (belediyelerin) görevi cadde ve sokakları yıkıp, yaşanmaz, harap hale getirmek midir, yoksa mamur hale getirmek midir? Kurumların görevi, kendi yöresinin insanının rahat ve huzur içinde yaşamasını sağlamak değil midir?