Avni Aker’de Trabzonspor ile Sivasspor arasında oynanan maçın yorumunu yapıp, sonucunu da başlığa taşıyacak isek, ben diyeyim ‘kaydettiği gol’, siz söyleyin ‘yaptığı kurtarışlar’ ile, yani kaleci Esteban ile Trabzonspor 3 puanı hanesine yazdırmıştır. Başka türlü yazar isek; hem Esteban’a, hem de Sivasspor’a haksızlık etmiş oluruz. Çünkü, Sivasspor her haliyle özellikle de ilk yarıda Trabzonspor’dan çok üstün oynadı. Haa diyebilirsiniz ki, “Sahada ne oynadığı belli olmayan, oyun kurgusu bulunmayan, acayip bir kadrosu olan Trabzonspor vardı. Onun karşısında kim olsa üstün oynardı”. Kesinlikle haklısınız!

*

Ama sahadaki 11’lere bakmadan önce her iki takımın yedeklerine bir göz atalım mı? Hepsi geçmişleri ile yıldız hanesine yazılabilecek bu oyuncular, yedek kulübelerini sahadakilerden daha güçlü hale getirmişti. Sivasspor’da Hasan Kabze, İbrahim Akın, İbrahim Öztürk, Emre Öztürk ve Burhan Eşer’in karşısına, Trabzonspor kulübesinden Douglas, Aykut Demir, Özer Hurmacı, Salih Dursun ve Muhammed Demir’i ekleyip, bir de bunların yanında Sivasspor karşısında herkesin ilk 11’de beklediği Ramazan’ı eklerseniz de, ne demek istediğimi anlarsınız!

*

Sivasspor’dakini anlayıpanlamamak bizi pek enterese etmiyor. Ama, Beşiktaş karşısına (sanki Sivasspor’dan daha zayıf imiş gibi) Cardozo-Muhammed ikili forveti ile çıkan Hami Mandıralı, bu kez büyük umutlarla alınan Muhammed’i kulübeye neden oturtmuştu? Yetmedi, Aytaç ve Okay gibi hemen hemen aynı vasıflara sahip iki ön liberoyu tercih edip de, önceki haftadan rüştünü ispat etmiş, dikine oynayan Ramazan’ı da kulübede saklamanın mantığı neydi? Hadi Cavanda’dan Ali Kemal Denizci kadar olmasa bile daha düşük formatta bir sağ açık yaratma düşüncesine, yokluklar içinde “Eyvallah” diyelim! Diyelim demesine de, bu hesabın ne kadar yanlış olduğu, ilk yarıda pas trafiği Trabzonspor’a 10 basan, yakaladığı gollük fırsatlarda bire karşı dört üstünlük sağlayan ama Esteban’ı geçemeyen Sivasspor karşısında, ikinci yarıya Marin ve Okay’ın yerine Özer ile Ramazan’ı sahaya sürdünüz mü, baştan yanlış yaptığınızı teyit ediyorsunuz demektir. Hami de aynen bu teyidi yapmıştır. Olsun, “Hatanın neresinden dönülürse kârdır” denilir ya, bunu da bir vasıf sayalım. Sayalım; çünkü öyle veya böyle 7 net gol pozisyonunu Esteban’ın inanılmaz kurtarışları ile değerlendiremeyen Sıvasspor’u, Aytaç’ın net ve düzgün vuruşu ile mağlup edip, 3 puanı haneye yazdırmak, böyle bir maçın sonucu hesabına çok ama çok kârlı bir iş olmuştur.

*

Ligin dibinden kendisine doğru koşmak isteyenlerden önce Mersin İdmanyurdu’nu, ardından da Sivasspor’u tek gollü galibiyetlerle kendinden uzaklaştıran Trabzonspor’da, gol yollarında yaşanan sıkıntıda Cardozo’dan artık umut kesilmesi zamanı da gelmiş geçiyor. Çünkü bir golcü, rakibin hatasından yakalanan ender 2 pozisyondan hiç değilse birini değerlendiremiyor ise, artık onu “gol” adına defterden silmekten başka çare yoktur.

*

Maçın özet yorumuyla bitirecek olursak, futbol adına bir plan ve programa dayalı, kurgulanmış düzeni bulunmayan Trabzonspor, Esteban sayesinde kazanmayı becermiştir. Tıpkı bir zamanlar Onur ile kazandığı gibi!