A+ A-
Yorum
10

Ali Kemal Yazıcı; Düdük astırsan ne değişecek?

Yayın Tarihi: 24.09.2025 - 15:50
Kaynak:YENİ ŞAFAK

Yeni Şafak Yazarı Ali Kemal Yazıcı Trabzonspor'un Evinde Gaziantep FK ile berabere kaldığı maç sonrası kararlarla gündeme gelen hakem Arda Kardeşler ve hakem hataları ile ilgili gündem yaratacak bir yazı kaleme aldı ;

Milli araya kadar oynadığı dört maçın üçünü kazanan birinde de berabere kalan Trabzonspor, tartışmalı Fenerbahçe maçından sonra Gaziantep FK ile de berabere kaldı. Klasik hakem hataları ile geride kalan bu iki haftada, hakemler yine futbolun baş köşesine oturdu! Kırk yılı aşkın takip ettiğim liglerde bir sezon yoktur ki hakem hataları ile deforme olmasın, bir sezon yoktur ki hakemler düdük astırılsın veya maç verilmesin. Her ne kadar Galatasaray henüz topa girmese de bu konuda feryat etmeleri yakındır. Diğer tüm takımlar her hafta hakem merkezli söylemlerle gündemi oralara taşıyor.


Dönelim Trabzonspor'a. Fenerbahçe maçı bitmiş, mağdur olan Trabzonspor üzerinden yorumlar yapıldı. Amalarla, lakinlerle, falanlarla kıyısından köşesinden Fenerbahçe'nin de mağdur olduğu söylendi. Maç sonu ne oldu? Kaptan Saviç, "Oynanmayan maçın değerlendirmesi olur mu?" dedi ve soruları cevapsız bıraktı. Onuachu, mikrofonlara, "Türk futbolu kötüye gidiyor. Futbolu kurtarmak için bir şeyler yapılsın" diyerek isyanını futbolun genelinde dile getirdi. Bir hafta sonra Gaziantep FK maçı. Yer Papara Park ve ısınmaya çıkan oyuncuyu alkışlayan üç-beş bin kişi. Tribünlerde sessiz taraftar 20 bin bile değil. Hani Fatih Tekke, maçtan sonra dedi ya, "Oyuncular ısınmadan döndükten sonra uyuyordu. İki kez uyanmaları için konuşma yaptım" diye. Hah işte zurnanın zırt dediği yer de burası. Fenerbahçe maçında on kişi kalmasına rağmen mücadeleden çok, dövüşen; kazanmak için her şeylerini ortaya koymaya çalışan ve camianın büyüklüğüne orantılı bir mücadele sergileyen bu oyuncu topluluğu böylesine yalnız bırakılmasını hazmedemez, motive olamaz ve en önemlisi yalnızlığa terk edildiğinin psikolojisi ile futbol da oynayamaz. Trabzonspor, zayıf olduğu zaman her sezon hakemlerin güç gösterisi yaptığı bir argümana dönüşüyor. Bu zayıf olma sadece kadro zaafiyeti değil. Camianın takımı terk etmesi, bölünmeler ve fikir ayrılıklarının olması başkalarının iştahını kabartır. Yalnızlığa terk edilip, kendi camiası tarafından imha edilmeye çalışılan futbolcu grubu oynamaktan keyif almaz, duygularını kaybeder ve mekanik bir hale dönüşerek sadece makine düzeneğinde bir şeyler yapmayı dener. Buna bir de kapasite ve yetenek zaafı eklenirse ortaya herkesin burun kıvırdığı bir takım çıkar. Bu nedenle sekiz-on numaraya takılıp kendi takımını cezalandıramazsın.

Gelelim hakem konusuna. Bir takımın eksikleri olur. Kadro zaafı yaşar, oyuncusu yetersiz olur. Bu, o camiayı ilgilendirir ve hiçbir yetkiliye bu takımın hakkını yeme hakkı vermez. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde hakemi olmayan, bu gidişle 2026 FIFA Dünya Kupası'nda da olmayacak olan ülkenin, en elit liginin ilk beş haftasında hakem triolarına tecrübesiz çoluk çocuğu atamak nedir? Pabuç pahalı olunca U dönüşü ile geçen sezonun çömezi, bugünün FIFA kokartlı hakemlerine son hafta maç verdin. Yerse... Yemez arkadaş. Yemediğini de gördük. Sen tecrübesiz hakemleri, eskileri yemek için değerlendirmeye kalkarsan, o yemeye çalıştıkların şimdi seni yemek için sahne alır. Hakem konusu Türkiye Futbol Federasyonu'nun içindeki volkanın bu sezon yeniden faaliyete geçmesidir. Bu iş Merkez Hakem Kurulu'nun gitmesiyle de düzelmez. Diş sallanmaya başladı bir kere. Düdük astırsan da kurtaramazsın.

 

Etiketler