Trabzonspor'un, Zorya Luhansk'tan kadrosuna kattığı Arseniy Batagov, kulübün dergisinin 221. sayısına konuştu. Ukraynalı stoper, ülkesindeki savaşın futbola olan olumsuz etkisinden kendi artı ve eksilerine kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.
İŞTE O RÖPORTAJ:
Hollanda, ABD ve Avusturya’dan bazı kulüpler de seninle ilgileniyordu. Trabzonspor’a transfer sürecini anlatır mısın?
Olimpiyat oyunlarındaydım, bazı teklifler vardı, onları inceliyordum. Ama en ciddi teklifin Trabzonspor’dan geldiğini duyunca çok mutlu olmuş, heyecanlanmıştım. Çünkü Trabzonspor’un büyük hedefleri vardı ve en önemlisi, kariyerime büyük bir kulüpte devam edeceğimi düşündüğüm için mutlu olmuştum. Bu nedenle kolay karar verdim.
Ülkende yaşanan savaş, futbolu nasıl etkiledi? Bu süreci kendi açından değerlendirirsen, futbol gelişimine nasıl bir etki yaptı?
Ülkemde yaşananlar gerçekten çok zor. O şartlarda yaşamak zor, futbol oynamak da tabii ki. Çünkü maç sırasında alarmlar çalınca soyunma odasına gidip alarmların durmasını, tehlikenin bitmesini bekliyorsunuz. Alarmlarla yaşamak her anlamda zor. Ayrıca şöyle de değerlendirebiliriz bu durumu belki de: Savaştan dolayı ülkemize yabancı oyuncular gelmemeye başladı ve bunun sonucunda genç oyuncular daha fazla şans buldu. Ben de böyle şans bulup bunu değerlendirdim.
Ukrayna U21 takımı ile Euro2023 tecrüben var, ayrıca olimpiyatlarda ülkeni temsil ettin. Sana kazandırdıkları anlamında neler söylersin?
Özellikle olimpiyat çok büyük şampiyona, büyük turnuva. Birçok kaliteli oyuncu var, herkes orada, onlarla karşılaşmak, o heyecanı tatmak çok önemli ve heyecan vericiydi.
Arseniy Bagatov’u başka bir kişi izlese, sence onu nasıl tanımlar? Hangi özelliklerini över, hangi konuda eleştirir?
Yanıt vermesi zor bir soru. Çünkü birçok pozitif şey söyleyebilir belki; topla iyi oynadığımı mesela. Ukrayna’da topla iyi olan, ileriye pas verebilen, buna hakim olan fazla oyuncu yok. Olumsuz olarak da belki bazen savunma açısında hata yaptığımı söyleyebilirdi ama şimdi o eksik yanımı geliştirme ve telafi etme şansı bulacağım.
Senin futbol yeteneğini ilk kim keşfetti, futbola nasıl başladın?
6 yaşındaydım, bana inanan ve güvenen babam beni futbol okuluna getirdi. İlk başta duygularım farklıydı ama orada çok iyi antrenörlerim vardı. Bana futbolu öğretmeye başladıklarında sürekli ilerledim ve futbolu sevmeye başladım. Sonrasında da vazgeçemedim.
Bir defans oyuncusu olarak güçlü veya hızlı forvetlerle karşılaşıyorsun. Buna karşı fiziksel anlamda gelişim için yaptığın özel çalışmalar var mı?
Bütün futbolcular bireysel çalışmalar yapmak zorundalar. Fiziksel gelişimlerini artırabilmek için bu çok önemli. Ben de bunu fazlaca yapıyorum. Çünkü kuvvetli ve kaliteli rakiplere karşı oynuyorum ve ben onlardan daha iyi ve güçlü olmalıyım.
Hayatında zorlandığın ve pes etmeyi düşündüğün dönemler oldu mu?
Evet, kariyerim boyunca zorluklar yaşadım, sıkıntılı dönemler geçirdim ama asla vazgeçmeyi düşünmedim. Oynamaya başladığımdan beri gelişerek devam ediyorum. Her günüm, bir öncekinden daha iyi olmak zorunda. Bu bilinçle çalışıyorum.
Bir sporcunun hayatında asla sokmaması veya uzak durması gereken şey?
Bana göre futbolcular yaşadıkları kötü anıları, kötü tecrübeleri unutmak zorunda. Çünkü unutmazsanız sahaya çıktığınızda, gerçekte olduğunuzdan daha kötü oynarsınız.
Bazı yetenekli gençlerin kaybolup gittiğine çok kez şahit olduk. Ama sen istikrarlı ve başarılı bir oyuncu oldun. Sen neleri farklı yaptın da başardın?
Mutlaka çok çalışkan olmak, mental olarak güçlü olmak gerekir. Ben her anımda bunu yaptım. Ayrıca hocalarıma çok teşekkür ediyorum; bana asla durmamam ve daha iyisini yapmam konusunda sürekli telkinlerde bulundular, yardım ettiler. Hep bu yolda ilerliyorum. Her zaman yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum.
Küçükken idol olarak belirlediğin seni etkileyen futbolcular var mıydı, onlara yenileri eklendi mi?
Açıkçası bir idolüm olmadı ama hücum hattında Messi’yi çok seviyorum, dünyadaki en iyi oyuncu.
Bir maçta rakiplerin hangi davranışını kabul edilemez olarak değerlendirirsin?
Futbol bazen çok kirli oynanan bir oyun olabiliyor. Özellikle siz kaybediyorsanız, rakip takım oyuncularının bilerek süre çalmaları sizi sinirlendirebiliyor. Ben de bu duruma çok kızıyorum ama bu her yerde var ve her zaman karşımıza çıkabiliyor. Ona göre dikkatli olmalı, öfkenize yenik düşmemelisiniz.
Aynı şekilde, senin yaptığın ve sonrasında pişman olduğun hareketin oldu mu?
Evet. Bazen sahada çok fazla duygularım olabiliyor ve bu durumda rakibimle sert şekilde konuşabiliyorum, ona bazı şeyler söyleyebiliyorum! Bunlar fazlaca oluyor bir şekilde.
Eğer yetkin olsaydı, futbolu daha da seyredilir hale getirmek için değiştirmek veya yeni uygulamak istediğin bir kural olur muydu?
Hayır, şu anda oynanan futbol, futbolun en iyi versiyonu. Asla değiştirmem.
Saha içindeki ve dışındaki Batagov arasında çok fark var mı? Ani sinirlenme, sakinlik vb. gibi?
Elbette, her futbolcu sahada ve futbol dışı hayatında farklı olabilir. Çünkü sahada her türlü duyguları yaşıyorsunuz, kızgın olabiliyorsunuz. Kazanmak istiyorsunuz ve bunun için her şeyi yapabiliyorsunuz. Ama normal hayatımda bunların yeri olmuyor. Orada çok sakinim.
Futbolcu olmasaydın, hangi meslekte yaşamını sürdürürdün?
Belki counter strike oynardım.
Maça çıkmadan sana iyi geldiğini düşünerek yaptığın motive edici bir şey var mı?
Hayır, özel bir ritüelim yok, buna da ihtiyacım yok.
Asla affetmeyeceğin şey nedir?
Sanırım, ihanete uğramak.
Ukrayna’dan yeni ayrıldın. En çok neleri özleyeceksin?
Ailemi kesinlikle. Ülkemdeki insanları, dili ve belki de yemekleri özleyebilirim. Ama daha önce birçok kez Türkiye’de bulunmuştum. Doğası harika, ılıman ve sıcak iklimi var. Trabzon dağları ile meşhur, bunu da gerçekten çok seviyorum. Çok güzel bir il ve ülke, yemekleri de lezzetli.
Futbol dışındaki zamanlarında neler yapmaktan hoşlanırsın?
Çoğunlukla kız arkadaşımla ve köpeğimle vakit geçiririm. Bazen bilgisayar oyunları oynar, bazen de arkadaşlarımla buluşurum.
İlk öğrendiğin Türkçe kelimeler?
Merhaba…
Lakabın var mı?
Ülkemde herkes, soy ismimden dolayı bana ‘Bat’ diyor.
Trabzonspor taraftarına bir mesajın var mı?
Öncelikle geldiğimden itibaren devam eden destekleri için teşekkür etmek istiyorum. Bu kulübe yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım, önemli başarılar elde etmek için çalışacağım. Belki yeniden şampiyon oluruz, ama bunu onlarla başarabiliriz. Hep yanımızda olsunlar.
Geçmişten bugüne, sence dünyanın en iyi 11’ine kimler girebilir?
Neuer, Dani Alves, Ruben Dias, Virgil van Dijk, Marcelo, Rodri, De Bruyne, Neymar, Messi, Ronaldo, Lewandowski.