Spor ve İş İnsanı Suat Hekimoğlu; “Ankara’nın, Trabzon’un veya herhangi bir ilimizin değil, Türkiye’mizin Türkiye Boks Federasyonu başkan adayı olduğumuzu siz değerli basın mensuplarının huzurunda ilan ediyorum” sözleri ile adaylığını açıkladı…
Suat Hekimoğlu’nun adaylık açıklaması:
Değerli boks camiası, Türkiye’nin birçok ilinden davetimize teşrif eden kıymetli antrenörlerimiz, spor dünyasının kıymetli temsilcileri, basınımızın güzide mensupları. Toplantımıza katılımınız için hepinize teşekkür ediyor, sizleri saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
Öncelikle sizlere kısaca kendimi tanıtmak istiyorum:
Ben, Türk sporuna yılda 60 milyon lira sponsorluk bütçesi ayıran Hekimoğlu Şirketler Grubu yönetim kurulu başkan vekili olarak ticaret hayatıma devam ederken, yıllardır Türk sporunun içinde olan bir iş insanıyım. 10 yıl taekwondo, 5 yıl boks sporu yaparak daima sporun içinde oldum.
Yıllardır boks sporunda birçok şampiyon çıkaran Hekimoğlu Boks Spor Kulübünün Başkanlığı ve TFF 2. Ligde mücadele eden 1461 Hekimoğlu F.K.’nın Başkan Vekilliği görevlerini sürdürmekteyim. 2 yıl da Türkiye Boks Federasyonu’nda asbaşkanlık yaptım. Bu arada bir baba olarak, oğlumu da şampiyon bir boksör olarak yetiştirdim.
Sporun birçok branşı ile iç içe olmama rağmen boks sporunun benim hayatımda yeri çok farklı.
Yıllardır boks sporunun içinde olan biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, devletimiz ve Gençlik ve Spor Bakanlığımız Türk sporunun hak ettiği başarılara ulaşması için, her türlü imkanı sağlamaktadır.
Ancak mevcut yönetimin bahşedilen bu imkanları Türk sporuna ve sporcusuna gerektiği gibi kullanmaması, camiamızda birçok probleme sebep olmaktadır.
Gençlik ve Spor Bakanlığımızın Türk sporuna ve sporcusuna harcanması için verdiği bütçe, mevcut yönetim tarafından bankada repoda değerlendirilirken, maalesef Avrupa ve Dünya Şampiyonası’na gidecek şampiyonlarımız bile federasyon yönetiminden ihtiyaç duydukları maddi ve manevi desteği görememişler, kendi imkanları ile bu turnuvalara katılmak zorunda kalmışlardır.
Bu konuda içimizi sızlatan bir örnek vermek isterim: Bir baba, geçimini sağladığı ineğini satarak oğlunu Avrupa Şampiyonasına göndermiş ve bu sporcumuz Avrupa 3.sü olmuştur. Ailelerimiz, çocuklarını Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına gönderebilmek için traktörünü, arabasını satmaya, bankalardan kredi çekmeye, iş adamlarına el açıp para toplamaya mahkûm edilmiştir.
Mevcut yönetim, bu tutumu ile spora ve sporcuya çok büyük destek veren Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni halkımızın gözünde, sporcusunu Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına gönderemeyecek kadar aciz bir devlet durumuna düşürmüştür.
Bizler Başkan vekilimiz sayın Yılmaz İlkay ARIN ve şu an yönetimde beraber yola çıktığımız iş insanları ile birlikte bu mağduriyetleri gidermek için yıllardır canla başla mücadele ediyoruz.
Dışarıdan bakıldığında mevcut federasyon başarılı gibi görünebilir. Alınan madalyalara bakıldığında tabii ki bir başarı var. Ama bu başarının gerçek hak sahibi sporcularımızı fedakarca yetiştiren başta aileleri olmak üzere, kıymetli antrenörlerimiz ve sporcularımızın tamamen bireysel çabaları ile kazanılan madalyalardır.
Mevcut yönetim tarafından zamanla bitirilen erkek boksunun durumu ortadadır.
Şanlı bayrağımızı göndere çektiren, ülkemizi uluslararası arenada başarı ile temsil eden tüm sporcularımıza ve onları yetiştiren birbirinden değerli antrenörlerimize çok teşekkür ediyorum.
Ben ve arkadaşlarımızın derdi, mevcut başkan değil, Türk Boksudur. Türk Boksuna, kulüplerine, yöneticisine, antrenörüne ve sporcusuna hak ettiği değeri sağlamaktır.
Sürekli hedef haline getirilen, akçeli işlerden dolayı sürekli savcılıklara ifade veren ve sürekli teftiş gören bir boks federasyonu açıkçası içimize sinmiyor.
Lafta kalmayacak bir sözü buradan vermek istiyorum; Türk boksunu boksa emek verenlerle birlikte hak ettiği yere taşıyacağız. Birlik ve beraberlik içinde çalıştığımız sürece başarı kaçınılmaz olacaktır.
Hepimizin hedefi bir: Bu hedefte, ülkemizi uluslararası arenada en iyi şekilde temsil etmek, şanlı bayrağımızı gönderin zirvesine çıkartmak, İstiklal Marşımızı her zaman tüm dünyaya dinletmektir.
Gelinen bu noktada;
Ben ve arkadaşlarım yaşanan sorunlara sessiz kalamayacağımızı göstermek,
Camiamızdaki ayrıştırmalara son vererek camiamızı bir araya getirmek,
Kulüplerimize, antrenörlerimize, hakemlerimize ve sporcularımıza hak ettiği değeri vererek, her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirmek,
Türk boksunun vizyonunu zirveye çıkarmak,
Şu an yok sayılan erkek boksunu dünyanın zirvesine çıkarmak,
Kadın boksuna daha çok katkı vererek yeni şampiyonlar çıkarmak,
Antrenör ve hakemlerimizi uluslararası camiada marka haline getirmek,
Antrenör, hakem ve sporcularımızın özlük haklarında düzenlemeler yapmak,
Her kategoride en az iki Milli Takım oluşturmak,
Çok sayıda ikili, üçlü kamplar, uluslararası turnuvalara katılarak antrenör ve sporcularımızın gelişimini sağlamak,
Alanında uzman üst düzey eğitimciler ile çok sayıda antrenör ve hakem gelişim seminerleri düzenlemek,
Türkiye Boks Ligi’ni kurarak devamlılığını sağlamak,
Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezlerini daha aktif ve üretken bir yapıya kavuşturmak,
Herkesin rahatlıkla ulaşabileceği TBF TV’yi kurmak,
Tüm kurullarımızı alanında uzman kişilerden oluşturarak etkin ve faal hale getirmek,
Sponsorluk ve reklam gelirleri yaratarak camiamıza daha çok destek olmak,
Altyapımızı yeniden inşa etmek,
Tüm camiamıza en iyi şekilde hizmet etmek için…
Kısacası yıllardır yapılmayan, yapılması gereken her şeyi, hatta daha fazlasını yapmak amacı ile, yönetim kurulunda bulunan birbirinden değerli arkadaşlarım ile 12 Kasım 2024 tarihinde yapılacak olan Türkiye Boks Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nda Ankara’nın, Trabzon’un veya herhangi bir ilimizin değil Türkiye’mizin Türkiye Boks Federasyonu başkan adayı olduğumuzu siz değerli basın mensuplarının huzurunda ilan ediyorum.