ÇAYKUR Rizespor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, kapılarını Karadeniz Gazetesi Rize temsilcileri Mustafa Bayrak ve Selim Denizalp’e açarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ligde oynanan 9 maçta 9 puan çıkaran YeşilMavili ekibin hocası, “Gelişmekte olan takımız, bu puan yeterli değil. Bunda yeni kurulan bir takım ve Kweuke’nin sezona sakat girmesi etkili oldu. 9 maçta 9 puan bence yeterli değil. Tabi bu genel bakış, fakat yeni kurulan bir ve yaş ortalaması 24 olan bir takımla birlikte Kweuke’nin sezona sakat başlaması, Oğulcan’ın milli takımdan sakat olarak dönmesi bizi elbette etkiledi.

Bir futbol takımını geliştirmek, iyi bir takım yapabilmek bir süreç işi” dedi. Yeniden yapılandıklarını bildiren Karaman, şunları kaydetti: “Rizespor olarak transfer döneminde 12-13 oyuncusu giden, bir o kadar oyuncu takıma katılan bir ekibiz. Biz teknik ekip olarak yaklaşık iki yıl önce göreve geldiğimizde takım neredeydi? Bunu söylerken de birilerini eleştirmek adına söylemiyorum. Bir takım nasıl olabilir? Bir takım nasıl oluşturulabilir? Başakşehir takımının seviyesine nasıl gelebiliriz? Geldiğimizde takım kaç hafta maç kazanamamış, kendi sahasında uzun süre maç kazanamayan, ligde en az gol atan takım ve orta sahayı geçemeyen bir takım. Mevcut kadroda yer alan oyuncuların birçoğu oynamıyordu. Ben geldikten sonra, kadroda oynamayan oyuncuların hepsi oynamaya başladı. Benimle birlikte performansları gelişti ve ligi bitirdik...”

“Yeni sezonda ilk devreyi iyi oynayarak 24 puan toplayıp tamamladık. 4 – 3 kazandığımız G.Saray maçı sonrası devre arası transferi için ‘kalp-damar nakli şart’ dedim. Nihayetinde başkanımız bana bir bütçe vermesine rağmen bazı nedenlerden dolayı transfer yapmadık. Bunu yaparken risk aldım ve o bütçeyi kullanmadım. Eğer bir oyuncu alsaydık minimum 2,5 milyon Euro para eder. Takımıma güvendim fakat, başta Kweuke ve Eren’in sakatlıkları takım içinde büyük kayıp oldu. Bununla birlikte Türkiye Kupası’nda yarı final oynadık ve o kısıtlı kadro içinde hem kupa hem ligi getirdik. Nihayetinde ikinci devre toplanan puana bakarsak başarılı değiliz, genel duruma bakarsak toplanan puan ve kupada yarı final başarılıyız ve geçtiğimiz sezonu da atlattık.”

Kadromuz güçlenecek

“Açık söylüyorum size, futbolda asla ve asla ben bildim yok. Oyuncu için de, teknik direktör için de, yönetici için de geçerli bu. Futbol top gibidir, durmadan akan su gibidir. Sen bu akan su gibi hareket etmesen bir yerde kalırsın. Dolayısıyla gerçekler üzerine yola çıkmamız şart. Bu sezon hedefin ne? Hedefini belirlemem lazım. Ligde neredeyiz? Ekonomiyi mi düzeltmen gerekiyor? Sen bu takım 4 ile 8 arasında tutmak istiyorsan iki adamı şartlar ne olursa olsun alman gerekiyor. Olmadı, şimdi sabırlı olup, devre arası şartlar ne olursa olsun ‘özrü asla kabul etmiyorum’. İki kaliteli oyuncu almamız gerekiyor. Bir kere 10 numara için ‘iyi frikik atan, dripling yapan, pas atan, topu ayağına tutan’ bir oyuncu almıyorsak veya alamıyorsak şapkayı önümüze alıp düşünmemiz gerekiyor. Bu benim şahsi fikrim. Başkan da aynı fikirde.”

En büyük hayalim..!

“TFF Başkanı olmak istemem ama Eğitim Dairesi Başkanı olmak isterim. Benim yapabileceğim en iyi iş o. TFF Başkanlığı Metin Kalkavan’ın işi. Futbolda değiştirmek istediğim bir kulüpte, bu Rizespor da olur, 4-5 sene içinde zirveye oynamak, şampiyon yapmaktır. Kulüp olmak çok önemli. Hayalim bu, Rizespor’da bunu yapmak istiyorum. Eğer siz iyi bir lider değilseniz, en ufak bir rüzgârda düşüyorsunuz. Benim en büyük isteğim Rizespor takımını kafaya oynayan, kalıcı bir takım yapmak. Burada baş
kanın desteği çok önemli. Başakşehir Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ ‘Benim takıma etkim yüzde 5’tir’ diyor. ‘Gerisi Abdullah Avcı. O der biz yaparız’ diyor. Birçok ulema yönetici var, alın o zaman pro lisans, çalıştırın bir takımı. Başkan Metin Bey bir sohbette dedi bunu. Maçtan önce eleştirmek ayrı, maçtan sonra eleştirmek ayrı. Tekrar söylüyorum, benim en büyük hayalim bir takımı iyi bir sistemle, oyuncu grubu ile, fiziksel olarak iyi bir yere ve kalıcı olmak şartı ile kalıcı bir yere getirmek.”

Risk aldım

“Gelişmekte olan bir takımız, bu gelişmeyi oyuncularımız gösteriyor. Ligin başında bazı deneyimli oyuncularımın geçen sezonun performansının üzerine çıkmasını bekledim ama olmadı. Bu olmayınca genç oyunculara şans verdim ve risk aldım. Şu anda 16-17 kişilik bir oyuncu grubu yakaladım, daha da çoğalacak bu rakam. Eksiğimiz elbette var, devre arasına kadar çok daha iyi olacağız. Taktik, fiziksel, bireysel olarak çok daha gelişeceğiz. Orhan, İsmael, Robin... bu isimler üzerine koyarak geliyor. Trabzonspor maçında İsmael’in Oğulcan’a attığı pası gördünüz mü? Petrucci 24 yaşında ve gelişmeye devam ediyor. İtalyan oyuncunun ceza sahası dışından 14 şut girişimi var ama kaleyi tutan şutu yok.”

Değer katıyoruz

Geçmiş dönemde 700 bin Euro garanti para veriyorsun, adam sana 250 bin Euro’luk oynuyor. Biz ise 300 bin Euro verdiğimiz oyuncuları geliştirerek, 1,5 milyonluk oyuncu yapmaya çalışıyoruz, fark burada. Hazır oyuncularla başlamak ayrı bir şey ama biz geliştiriyoruz. Bunların arasında iki tane hazır oyuncum olsa işimiz çok daha kolay olurdu. Zamana ihtiyacımız var, benim istediğim takımı henüz tam olarak yakalayamadık.  En önemli şey Kweuke’nin yeniden takıma katılması. Kaptanlık, liderlik ruhunu sahaya yansıtması çok önemli. Diğer takım arkadaşları da katılmaya başladı, bu çok önemli

Teknolojik gelişim içindeyiz

HER alanda gelişen bir takım olduklarını belirten Karaman, “Sahamız hibrit çim oldu, güneş enerjisi yerleştirildi. Teknolojik gelişim içindeyiz. Bir proje, bir futbolcu demek. Başkan altyapı için projeyi tamamladı. En kısa sürede bu proje hayata geçecek. Tabi bu arada takımın da iyi olması gerekiyor. Bu işleri aynı zamanda bir arada getirmeyi çalışıyoruz. İşte 9 haftada toplanan 9 puanla buraya geldik. Bence kayıp 2 puanımız var. G.Saray, Beşiktaş, Konya, Karabük. Bu takımlarda oynayanların birçoğu garanti paraya oynuyor. Örneğin, Ceyhun Gülselam, gelmedi bize. Karabükspor’a garanti paraya gitti. Garanti para Türk futbolunun iflasıdır. Bir peşinatın olsun ama garanti para olmasın. Rekabet ortamı olmuyor. Toplanan 9 puanın üstüne de çıkabilirdik ama olmadı” dedi.

Transferde iki oyuncu bizi oyaladı

“TRANSFERDE Bel Hassani’ye çok takılı kaldık. Grünwald’da aynı olayı yaşadık. Bel Hassani’yi kulübünden aldık ama AZ Alkmar devreye girdi. Transferin son günü saat 4’e kadar bizimdi. Fakat Alkmar takımından teklif geldiğinde bizi oyaladı. Hollanda’da kalmak istedi. Avusturyalı Grünwald ise Avrupa kupalarının en iyi oyuncusu oldu. Kulüp ‘2 milyon euro verseniz de vermem’ dedi. Jantscher’in gelmesinde Grünwald etkili oldu.”