Trabzonspor eski Başkan adaylarından Hakan Kulaçoğlu, Zorlu Grand Otel’de bir basın toplantısı düzenleyerek, bordo-mavililerin Aralık ayında yapılacak kongresiyle ilgili düşüncelerini açıkladı.

Celil Hekimoğlu’nun listesine destek verdiği ileri sürülen Hakan Kulçoğlu, konuşmasına bir önce ki dönemde adaylığında ki projelerini hatırlattı. Kulaçoğlu, özetle şu ifadeleri kullandı: “Geçen zaman içinde Trabzonspor’un maddi ve manevi tablosu 3 kat daha bozulurken, ligde sadece 4. Ve 5.’lik alınca söylediklerimizde haklı çıktık. Biz o gün doğruları söyleyerek aday olurken, vaatte bulunmazken ve diğer adaylarla birleşmezken diğer adaylarla felsefemiz farklıydı. O gün bize birleşme teklif eden farklı bir aday seçilseydi bugün farklı yerde olmayacaktık. Bize karşı o zaman veya seçimden sonra yöneltilen garip suçlamaların hiçbir alt yapısı yok. Bize o gün oy veren 284 kişiyi isim isim ve adres adres sayabileceğiz., Bizimle aynı felsefede olanlar, o gün biz aday olmasaydık sandığa hiç gitmeyeceğini, biliyoruz. O zaman taraftarın duymak istediklerini dillendirmeye çalıştı diğer adaylar ama taraftar her zaman taraftır. Başarıdan yana taraftar. Paradan yana taraftır. Ama Trabzonspor’un kuruluş felsfesi olarak diğer büyük kulüplerden ayrıştıran en önemli değer, her şeye rağmen şampiyon olmak değil örnek olmaktır. Bu son yönetime mevcut başkan diyemiyorum çünkü kendileri de kabul ettiler.

Trabzonspor Yargıtay kararına rağmen bu şekilde kongreye gidilirse yeni bir yargı süreci bekleyebilir. Çok fazla kişi bu noktaya dikkat çekmiyor. Trabzonspor, bu kongresini 3 yıllığına mı yoksa 1 yıllığına mı yapacak belirlilik yok. Bu konuda Denetleme Kurulu bir sorumluluk aldı. Yarın bu hepimizin çok büyük sorunu olacak. Bu işin yasal alt yapısı konusunda ciddi bir çalışma yapamadı. Yapanlarda kongre heyecanın arkasında kalıyor ve seslerini duyuramıyorlar. Çatı Aday olabilecek bir çok isimle ben ve camianın bir çok ismi görüştü hiç biri aday olmayı kabul etmedi. Gönüllerinden ne geçiyor bilmiyorum ama Trabzonspor’da içinden geçeni söylememek gelenek oldu. Bugün öyle görüyorum ki çatı aday olarak ismi geçenlerin gereksinimleri anlamakta sıkıntıları var. Daha bu olaya hakim olamamışlar. Demek ki bu olayın çok fazla yaş ve deneyimle alakası yokmuş… Şuan aday olan ‘Düşünüyorum beni istiyorlar’ diyen aslında ama kendisi isteyen arkadaşlarla görüşüyorum. Ama aday arkadaşlarımız hepimizin yaşadığı gibi biraz aceleci davranıyorlar. Önemli isimleri listelerine hemen katmak istiyorlar. Güç kazanarak karşı da ki adayların şevkini kırmak istiyorlar. Ben bu kez başkan adayı değilim. Kimseye göre pozisyon almak, kesin destek olmak, birilerinin şevkini kırmak gibi bir düşüncem yok. Bunun dışında hiçbir adayı desteklemek için elimizde sağlım veri yok. Sadece görevimiz Trabzonspor’un iyiliği için gerçekçi kafa yormak.“

Kulaçoğılu şu şekilde devam etti: "Bugün bütün tereddütler ışığında bugün ki koşullar altında hiçbir adayın listesinde yer almayacağım. Mevcut başkan adayı olsun ya da olmasın Trabzonspor’un Genel Kurula tek bir liste ile gitmesini istiyoruz. Çünkü her grup Trabzonspor’un içinde sorun oluyor. Trabzonspor’u çok büyük sıkıntılar bekliyor. Avrupa’ya gidemeyebileceğiz. İnanın ki bugün seçilecek yönetimin başarı şansı çok zayıf… Eğer çok güçlü bir yönetim olursa ve dışarda küçük bir muhalif kalırsa Trabzonspor yönetimine tanınacak kredi daha uzun olur. Tamam ayrı gidelim, seçilen yönetim kim olursa olsun biz ona destek olacağız lafını ben hiç görmedim. Seçilen yönetimin çok büyük bir tabanı yoksa çok ciddi muhalifle karşılaşacak. Birleşme için hala yeterli zamanımız var. Hadi listeleri düşünürsek en az 15 günümüz var. Adaylar hiç plan ve projeden bahsetmiyor. Biri futbolcudan, biri teknik direktörden bahsediyor. Bunları hiç tartışmıyoruz. Bugün ki şartlarda sonuna kadar bekleyeceğiz ve bugün ki şartlar altında hiçbir aday arkadaşın listesinde yer almayacağız. Oysa çok sevdiğim Trabzonspor için çok iyi şeyler yapmak isterdim" Kulaçoğlu, bir önce ki seçimde listesinde yer alan Burak Gürdal'ın ardından Trabzonspor'a CEO olarak geldiğinin ve bugün ki tablonun ortaya koyulmasında emeği olduğunun hatırlatılması üzerine hata yaptığını kabul etti..."