A+ A-
Yorum
10

Mehmet Ali Yılmaz yürekli bakandı

Yayın Tarihi: 20.03.2015 - 10:07 | Güncelleme Tarihi: 20.03.2015 - 16:54
Atalay, “Mehmet Ali Yılmaz gibi yürekli bir bakan olmasa futbol özerkleştirilemezdi, o kadar güzel hale getirilemezdi. İlk genel kurulu yapamazdı. Kav

KELLEMİZİ ORTAYA KOYDUK

AK Parti Trabzon Milletvekili Aday Adayı Mehmet Atalay, sevdikleri için kendini feda etmekten asla kaçınmayacağını ifade etti. Samimiyet ve iyi niyete çok önem verdiğini belirten Atalay, “Kimseyi kandırmadık. Hiç yalan söylemedik, hiç kimseyi aldatmadık. Biz çalıştığımız her yerde o ekiple bütünleşir, kader arkadaşı oluruz. Ölümüne kadar beraberiz. Bana dokunmadan benim arkadaşlarımın kılına kimse dokunamaz. Kellemizi ortaya koyarız. Ancak beni görevden aldıktan sonra işlem yapabilirler” dedi. İşte Atalay’ın ifadeleri:

ÇOK İYİ YERLERE TAŞIDIK

“En zor şartlarda başladığımız görevlerde bile en iyi imkanlarda çalıştık. GSGM memuriyet gerektiren bir yer olurken maaşları garanti ve belliydi. Bunun dışında düşük maaşlı sivil teşebbüs, özel teşebbüs de çalışan arkadaşlara kaynaklar yaratıp maaşlarını çok iyi yerlere taşıdık. En zor dönemimiz Yeni Şafak gazetesinin genel müdürlüğü dönemimizdir. O günkü hükümetin sürekli baskısı altında bir Yeni Şafak vardı.”

KOMPLEKSİM YOK

“Geleceğin başbakanına, Recep Tayyip Erdoğan’a hazırlayan bir gazete olarak, yayın organı olarak görüyorlardı. Bir de Albayrak grubuna cezalar geliyordu. 32 trilyon ceza geldi. Baskıdan dolayı özel şirketler bize reklam veremiyordu. Bütün bu ambargolara rağmen üç maaş geriden geldik. Maaşlarını peşine çevirdik. Ben görevi bıraktığımda maaşlarını peşin alıyorlardı. AK Parti iktidara geldiğinde ferahlama dönemi olacaktı. Ambargolar kalkacaktı. Ben o dönem ayrıldım. Kompleksim, kaprisim yok.”

BİZ KAYNAKLAR ÜRETİRİZ

“Maaşlarını arttırarak eleman çıkartmadık. Spor AŞ’de de böyleydi. 7-8 ay belediyenin maaş ödeyemediği dönemde de (1994) Cumhurbaşkanım Belediye Başkanıyken, personel sayısını katladık. Maaşlarını ciddi bir yere getirdik. Çok dolu bir kasa vererek oradan ayrıldım. Benim hiçbir yerde mali korkum olmuyor. Kaynak bulmada endişe etmiyorum. Bu ülke, bu akıl, bu fikir varken, bu kadar uzman insan bulunurken biz kaynaklar üretiriz.”

DEVLET MODELİ

“Gençlik Spor Genel Müdürlüğü AK Parti’nin programında kapatılacak kurumlardan biri olarak görülüyordu. Türkiye artık devlet eliyle sporu yapan ülke olmaktan çıkacaktı. Artık inisiyatif diğer kurumlara, federasyonlara verilecekti. Düzenleyici ve denetleyici bir devlet modeli ortaya çıkacaktı. Ama biz genel müdürlüğü aldık, yapısını değiştirerek bütün federasyonları özelleştirdik.”

YILMAZ’IN İZİNDEN GİTTİK

“Sadece futbol özerkti. Sağolsun Sayın Mehmet Ali Yılmaz. Onun gibi yürekli bir bakan olmasa futbolu özerkleştiremezdi. O kadar güzel hale getirilemezdi. İlk genel kurulu yapılamazdı. Kavga çıkardı. Mehmet Ali Yılmaz bakanken futbol özerkleşti. Biz hepsini özerkleştirdik. Özerkleştirdikçe spor teşkilatı elimizden gider, federasyonları kontrol edemeyiz korkusu yaşandı ama daha da güçlendik. 2002’de basketbolun bütçesi 2.5 trilyondu. Şimdi ise 100 trilyonları aştı. Voleybolun bütçesi öyle. Güreşlerde 30-40 trilyonlara çıktı. Bütün branşlarda şaha kalktı.”

TESİS YATIRIMI YAPTIK

“Sponsorluk yasasını çıkarttık. Tesis yatırımı, belediyeler vergiden düşüyor ve gider gösteriyor. Bu avantaj olduğu için spor tesisi yapıyor, sponsor oluyor, malzeme yardımı yapıyor. Gençlerle ilgili faaliyetler yaparak gider gösterip vergiden düşüyor. Bu büyük bir avantaj oldu. GSGM tarihinin en güçlü dönemine geldi. Türkiye’nin en prestij kurumu haline geldi. Maliye Bakanlığı olmadan Maliye’nin kanununu değiştiren bir kurum haline geldi.” 

AKYAZI DİSNEY LAND

Trabzon stadının ışıklandırması önemli. Dış ışıklandırması yok. Bayern Münih’in stadında ışıklar renkli yanıyor. Trabzonspor’un Akyazı stadında da bordo-mavi ışıklar yanmalı. İnsanlar orada fotoğraf çekilecek. Trabzon’un en sembol yapısı stadyumu olmalı. Trabzon’da futbol her şeyden önemli. Trabzon’un açılır kapanır yüzme havuzu sembollerden biridir. Ancak stadyumu en sembolü olmalı. Araplar, turistler yerli yabancı insanlar Trabzon’a geldiğinde buraya gitmeli. Bu alan çok büyük bir alan. Burada konferans salonu, eğitim semineri, kongre merkezi yer alıyor. Trabzonspor futbolcularının taraftarlarla bütünleştikleri imza günleri tertiplenebilir. Düğün dernek yapılacak alanlar olabilir. Orada Trabzonspor’un satış reyonları olabilir. Orada Trabzonsporlu efsanelerin bir yeri olmalı. Hocalarından futbolcularına kadar heykeller yapılmalı. Restoranlar olmalı. Disney Land yapıp dünyanın her yerinden turist akını Trabzon’a sağlanabilir. Trabzon’a önemli ekonomik girdi sağlanabilir. Ukranya’da, Gürcistan’da, Rusya’da Disney Land yok. Daha önceki projede Disney Land yoktu. Bunu yeni belgelendiriyorum. Daha önceki projede Kruvaziye liman vardı. Pahalı turistlerin geleceği projeden çıkarıldı dediler. Bu üç konunun da takipçisi olacağız.

YAVUZ SELİM'E MONACO MODELİ 

“TOKİ Başkanımızla görüştüm. Üç ana unsur vardı bunun içinde. Birincisi Yavuz Selim. Bana göre Yavuz Selim yerinde kalmalı. Sahanın altına otopark yapılabilir. Yeniden düşünmeye başlayacağız. GSGM  üzerinden taleplerimizi yapacağız. TOKİ başkanlığına proje tadili öyle olacak. Ben 2003’te de bunu dillendiriyordum. Altında otopark, iş merkezi olabilir. Monaco stadı gibi muhteşem bir stat yapacağız. Trabzon’un prestij stadı olacak. Yine yıldızlar yetiştirmeye devam edecek. İnsanlar o güzel alanda maçları izleyebilecek, aleler tribünlerde yerini alacak. Yavuz Selim yerinde kalmalı. 

AKÇAABAT'A 10 BİN KİŞİLİK KUTU STAT

“Sebatspor’a Fatih Stadı’nın yerine, 7500 kişilik stadın yerine 10000 kişilik kutu gibi bir stadyum yapılacak. Mevcut stadın yanında yer var. Orası değerlendirilebilir. Tam bir futbol stadı yapılırsa hem Sebatspor orada oynar hem de Trabzon’un diğer takımları dönüşümlü olarak ve Trabzonspor hazırlık maçları için orayı kullanabilir.  Büyük statların giderleri fazladır. Tribünler dolmayacaksa büyük statta gereksiz harcama yapmak yerine küçük statta maçlarınızı oynayabilirsiniz. Ayrıca devre arası ve lig sonu ve başı turnuvalar düzenlersiniz. Frankfurt’u, Manchester City’i getirir, turnuva maçları oynarsınız. Ümit Milli maçlarını da burada oynatabilirsiniz.”

HAK YERİNİ BULACAKTIR

“Trabzonspor 2011’de Türkiye’de herkesin gıptayla izlediği bir takımdı. Rekor bir puanla şampiyon oldu veya rekor bir puana ulaştı ancak kupası verilmedi. Burada bir süreç işledi. UEFA sürecine göre Trabzonspor resmi olarak şampiyon olarak ilan edilmese de şampiyon muamelesi gördü. Şampiyonlar Ligi’ne alındı. Bununla ilgili mali her türlü şartlar yerine getirildi. O zaman burada bir çelişki var demektir. Bu çelişki de UEFA yönetiminin tutumundan kaynaklanıyor. Türkiye’deki yargı sistemi, yeniden yargılama, kişilerle ilgili kısmıdır. Sahadaki işlemlerle ilgili gerek UEFA’nın gerek Tahkim’in gerekse CAS’ın uygulamaları, bana göre UEFA’nın da Trabzonspor‘u Şampiyonlar Ligi’ne çağırması gerçeği net bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu, FIFA’ya taşındı. FIFA ‘Trabzonspor’un kupasını verin’ demesi durumunda Türkiye Futbol Federasyonu da gereğini yerine getirecektir.”

TRABZONSPOR İÇİN KOLLARI SIVAMALIYIZ

“Trabzonspor için tek vücut olmalıyız. Küskünlükleri, kırgınlıkları bir kenara bırakmalıyız. Ben bütün gücümle bu birlikteliği sağlamak için mücadele edeceğim. Birileri aracılık edecek. Birileri fedakarlık yapacak. Belki zor olacak ama ortak menfaat Trabzonspor ise Trabzon’un bir araya geleceğini düşünüyorum. Trabzonspor için kolları sıvamalıyız. Siyasette Trabzon’u bir bütün yapmak için eski bakanlarımızı göreve davet ederek yeni siyasilerle buluşturacağız.” “Parti ayrımı yapmadan herkesi kucaklayıp Trabzon’a yatırım yapmalarını sağlamalıyız. Trabzonlu olmayan bürokrat ve siyasilerin de başka illerde yaşamasına rağmen Trabzonspor’a olan sevgileri ve sempatilerinden yararlanacak, dünyanın her tarafından Trabzon bölgesine yatırım ve sporcu getirecek ne kadar zenginlik varsa bunu Trabzon’a kanalize edeceğiz. Trabzon’un gelirlerinin, gücünün, bütçesinin katlanarak artacağına inanıyorum.”

TÜKETEN DEĞİL ÜRETEN OLMALIYIZ

“2011’den sonra Trabzonspor sıkıntılı bir sürecin içersine girdi. Ben bugüne değil yarına bakıyorum. Trabzonsporsuz Trabzon’u yönetmek mümkün değil. Trabzon’un her şeyi Trabzonspor. İstediğiniz kadar yatırım yapın ama Trabzonspor başarısızsa o hasılatınız, veriminiz, her şeyiniz yerle bir olur. Baştan iflas ediyorsunuz. Trabzonspor’u başarılı kılmalıyız. Bunun yolu da altyapıdan geçiyor. GSGM dönemimde yatırımlar yaptık. Trabzon’a 70’e yakın saha kazandırdık. Trabzon’da bu tesisler tam manasıyla kullanılabilinirse müthiş gençler yetişecektir. Üniversiteyle de işbirliği yapılmalı. Kulüp hep hazıra konmuş ve sürekli para tüketen bir kulüp olmaktan çıkmalı. Trabzonspor’un geleceğini aydınlık görüyorum. Ancak birlik ve beraberliği sağlamalıyız. El ele verip Trabzonspor’u düşünüp kafa yormamız gerekiyor.”

YATIRIMCIYI KAÇIRMAK TRABZON'A KÖTÜLÜKTÜR

“Boztepe’nin yerine bir saha yapılmadan yıkmak uygun olmayabilir. Belediyemiz girişimcinin yatırım yapacağını, saha bulmanın vakit alabileceğini biliyor. Yatırımcıyı da kaçırmak istemiyoruz. O otele ihtiyacımız var. Hemen başlasın denmiş olabilir. Belediye başkanımız saha yeri bulup gerekeni yapacaktır. Bazen yatırımcıyı kaçırmamak için en kıymetli arazinizi verirsiniz. Trabzon’a kötülüktür yatırımcıyı kaçırmak. Trabzon’un en büyük ihtiyacı oteldir.”

“Hyundai firması bizden arazi istemişti, 750 milyon dolarlık yatırım yapacaktı. Ancak biz araziyi veremeyince o yatırımı Yunanistan’a kaptırdık. O araziyi bulamayanlar bana göre bu ülkeye ihanet etti. Yatırımcıyı Türkiye’ye getirmek ömür boyu fabrika demek. Mühendislerin dışında çalışanların hepsi Türkler olacaktı. Sizin teknik elemanınız, herkes orada çalışacaktı. Bu ömür boyu bir işti. Bu kadar büyük fırsatları kaçırmamamız lazım.”

Gökmen ÖZAĞCI - Miraç ÖZAĞCI