Daha sezonun tamamlanmasına 27 hafta bulunmasına rağmen, ilk 6 maçta oynanan oyun ve alınan sonuçların değerlendirilmesi ile Akhisar maçı Trabzonspor için değilse bile, yönetenler ve teknik adam için adeta “Tamam mı, devam mı?“ oylaması gibi kabul ediliyordu. O nedenle; Trabzonspor adına kötü bir dönemin içinden çıkılmasına kıvılcım çakacak, her haliyle önemli bir maç idi. Bunu tabi ki; futbol oynama ve kazanma adına sahada topu koşturan Bordo-Mavili forma giymiş olanlar da bildikleri için ben diyeyim “Stresli”, siz söyleyin “Endişeli” idiler. “Korkulu idiler” diyenler de yok muydu? Olmaz mı? Bu stres, endişe, korku nedeniyle Akhisar karşısında ilk yarıda sağ kanatta hem savunmada, hem hücumda Zeki’nin dışında futbol adına bir şeyler yapan topçu yok gibiydi. Onun için ilk 45 dakika ile futbol adına meşgul olmak hiçbir işe yaramayacağından, biraz biraz “İşte böyle oynayın” dedirten ikinci yarıya göz atmakta yarar var. Var olmasına var da, bir zamanlar Trabzonspor’daki kötü günleri yüzünden futbolu bırakma noktasına kadar gelen genç kaleci Fatih Öztürk kalesinde devleşmese, uçanı kaçanı yakalamasaydı, Trabzonspor adına golü ikinci yarının ilk 10 dakikası içinde en az 2 kez kayıtlara geçirebilirdik. Hani bazen denir ya; “Olmayınca da olmuyor” diye! Biraz da böyle sanırım...

Ama bir 78 ve 80’inci dakikalar var ki, onlara “Sanırım” demek doğru değil. 78’de Aytaç’ın yaptığı harekete ikinci sarı kartı gösterip, kırmızı ile dışarıya atan Ali Palabıyık, maçın içinde buna benzer en az 2-3 pozisyonda kartını çıkarmadı. Bu faulün ardından Trabzonspor ceza sahasında yaşanan pozisyon gol olmadı ise; çoğunu Onur’a, birazını da şansa yazmak lazım. Ez cümle; kimilerine göre, “Ya herro, ya merro” hesabıyla, ne olursa olsun kazanılması gereken bir maçtı. Kimilerine göre de, “Ya tamam, ya devam” maçı... Sonuç, Trabzonspor’un öncekilere göre daha iyi oynadığı ama kazanamadığı bir maç oldu. Boş olan beraberlik hanesine de “1”in ilk kez yazıldığı... Gol atmada sıkıntıların had safhaya çıktığı ancak bu sorunun da nasıl çözümlenebileceğinin kara kara düşünüldüğü bir maçtı. Ama tüm olup bitenlere rağmen, tüm camianın sabırlı davranmasının da kaçınılmaz olduğu gerçeği ortadadır..