Sportif Direktör Süleyman Hurma, Teknik Direktör Şota, sol kanat savunucusu Alper Kayserispor'dan... Teknik Direktör Tolunay Kafkas, kaleci Hakan Arıkan, savunmanın sağ ve solundaki Zeki Yavru ile Mustafa Akbaş ve yedeklerden Barış Özbek Trabzonspor'dan... Anlayacağınız alış-verişin bolca yapıldığı iki takım arasında oynanan bir maç. * Karışıklık bu kadarla kalsa iyi! Öncelikle Trazonspor'un ve de ona ayak uyduran Kayserispor'un sergiledikleri oyuna futbol demek için de karışıklığı peşinen kabul etmek gerekiyor.

*

Şota'nın geride kalan 3 haftada savunmanın soluna monte etmeye çalıştığı Constant, lige verilen arada Rizespor ile oynanan hazırlık maçında yer aldığı orta alanda daha iyi bir görüntü verince, Alman Marin'e verilmesi beklenen yeri kaptı ve M’bia'nın yanına ön libero olarak yerleşti. Yerleşti yerleşmesine de Kadir Has'ın çimleri üzerinde futbol adına işe yarar bir üretim yapamadı. “M’bia da ona ayak uydurdu” dense yeridir. * Haftalardır değil, geçen sezondan devam eden bir karışıklık daha var ki, "Yerlerini değişseler, daha iyi olmaz mı?" diye sorduran türden. İki sol ayaktan daha çok orta yapmayı tercih eden Yusuf sağ tarafta, orta yapma yerine içeriye girerek sonuç arayan Erkan Zengin ise sol tarafta. Hem de ısrarla... Bu durum Yusuf'un ters ayakla dengeyi ayarlayamaması nedeniyle ortaları istediği gibi yapamamasına neden oluyor.

*

Bir karışıklık da sakatlığın etkisinden henüz kurtulamadığı anlaşılan Mehmet Ekici'nin usta ayaklarının (halsizlikten olsa gerek) birbirine dolaşması ve de ayakta kalmakta zorluk çekmesi. Hele hele, ilk yarı tamamlanırken, Bordo-Mavililer’in soyunma odasına 1-0 önde gitmesine mani olan kaleci ile karşı karşıya kaldığında yaptığı acemi vuruşu. İlk yarıdaki bu tablo nedeniyle ikinci yarıya, en kötü ihtimalle Constant'ı tekrar savunmaya çekip, onun yerine Marin'i sahaya sürmesini Şota'dan beklemedim değil. Şota bunu 10 dakika gecikmeli yapmak zorunda kaldı. Çünkü, Alper'in yetersizliğinde Kayserispor özellikle Trabzonspor defansının sol tarafını kullanarak, ikinci yarıda oyunu Bordo-Mavili alana yıkmaya başlamıştı. Ancak bu Şota'yı korkutma yerine, tam tersi cesaretlendirmiş olacak ki; Mehmet Ekici'nin yokluğunda oyunu yönlendirebilme endişesi taşıdığı için Yusuf'u alıp Cardozo'yu oyuna sürerek, ne olursa olsun bu maça galibiyet hedefi ile çıktığını ortaya koydu.

*

Ez cümle... Her maçtan önce muhatap olduğumuz bir soru vardır. O da, "Bu maç ne olur?" Cevabımız da, "İçeride ve dışarıda Trabzonspor'un her maçı aynı oranda 3 ihtimallidir" oluyordu. İhtimali Trabzonspor adına galibiyet gerçeğine, toplara tek vuruşta büyük usta olan Cardozo çevirip, Bordo-Mavilileri galibiyete taşıdı. Hem de, ikinci yarı oyuna giren Özer-Marko Marin-Cardozo üçgeninde seyahat ettirilen topla. Hemi de Hüseyin Göçek'in her iki takım adına penaltı verilmesi gereken pozisyonları da es geçtiği bir maçta.