SON DAKİKA



Haber > Spor > Spor yapmamak için hiçbir sebep yok

Spor yapmamak için hiçbir sebep yok

16 Ocak 2016 Cumartesi - 10:00




Spor Eğitmeni Murat Bür, Karadeniz Gazetesi'nden Rabia Uzun Cirav'a beslenmenin önemi ve spor konusunda önemli bilgiler verdi.





Murat Bür, Beslenme Uzmanı Cenk Özyılmaz ile hazırladıkları X25 Tabata Extreme DVD'si ile uygulaması kolay egzersiz ve tariflerle muhteşem bir vücuda sahip olmanın kapılarını açtıklarını belirtti. 

Bilimsel olarak kanıtlanmış egzersiz yöntemi Tabata ile minimum sürede maksimum kaloriyi yakmanın mümkün olduğunu söyleyen Murat Bür, asıl amaçlarının Türkiye'de egzersizi yaygınlaştırmak olduğunun altını çizdi. Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de insanların yüzde 75'inin hareketsiz olduğunu belirten Bür, ülke olarak yolun çok başında olduğumuzu, sporun yaygınlaşması için herkese sorumluluk düştüğünü söyledi. Kilo vermede beslenmenin yüzde 60-70 oranında bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Bür, egzersiz ne kadar çeşitlendirilirse sonuç alma yüzdesinin bu doğrultuda artacağı görüşünde.

TRABZON'DA OLMAK GÜZEL

Bugüne kadar dört DVD hazırladınız. Parklarda Spor, Skiny Jeans Workout, Bür 60-90 ve X25 Tabata Extreme. Trabzon'a da son X25 Tabata Extreme tanıtımı için geldiniz. DVD'lerinizin amacından bahseder misiniz? Daha önce Ankara'da ve Gaziantep’te de böyle bir çalışma yaptık. Supostudio'nun daveti üzerine Trabzon'a geldim. Benim için de heyecan verici bir şey. Bugüne kadar 4 DVD hazırladım. Kısaca hepsinden bahsetmek isterim... Skinny Jeans Workout: Benim ilk göz ağrım. Türkiye de ilk defa gerçek bir spor eğitmeninin çıkardığı ilk DVD. Hedef kitlesi kadınlar olan bu DVD kalça ve bacak kasları ağırlıklı. İçinde karın, kardiyo ve diğer bölgelerin olduğu antrenmanlar olan 50 dakikalık bir DVD. Parklarda Spor: Bu DVD 30 dakikalık bir eğitim DVD’si. İçinde belediye aletleri bölümü ve fitness bölümü var. Fitness bölümünde hiçbir alete gerek kalmadan kendi vücut ağırlığınız ile egzersiz yapmayı öğreniyorsunuz. Bür60-90: Bu DVD içinde iki tane daha önce hiç olmamış fitness antrenmanı, Latin kardiyo, yoga ve en büyük sorun olan 8 haftalık diyet programı var.

Tam bir yaşam DVD’si oldu. Son olarak da X25 Tabata Extreme'i hazırladık. Amaç egzersizi Yaygınlaştırmak Son DVD'niz X25 Tabata Extreme ile haftada 3 gün 25 dakikamızı ayırarak fit bir vücuda sahip olmanın mümkün olabileceğini söylüyorsunuz. Burada aslında amacımız Türkiye'de egzersizi yaygınlaştırmak. O yüzden ben vaktim olduğu sürece her şehre gitmeye çalışıyorum. DVD vakti kısıtlı olan insanlar için yapıldı. DVD, yeni başlayanlar ve uzun zamandır fitness yapanlar için 2 bölümden oluşuyor. 500 kaloriden kastımız şu: 25 dakikalık tabata dediğimiz bu sistemde ‘20 saniye çalış 10 saniye dinlen’ prensibiyle yapılan antrenman kişinin kilosuna ve fitness tablosuna göre değişiyor. İnsanlar 250-300 kalori arasında bir kalori harcıyorlar. Fakat bu çok yüksek tempoda yapılan bir egzersiz olduğu için vücut 1 -1.5 saat içerisinde bir o kadar daha kalori harcıyor. Dolayısıyla bu egzersiz bir amaç oluyor ve bununla beraber totalde kişi bu egzersizi yaptığı zaman 500 kaloriyi kaybetmiş oluyor.

654_4

Beslenme planı size uygun olmalı

Bazı insanlar diyet ve spor yapsalar bile kilo verememekten şikayetçi, hatta kilo alanlar bile var. Buradaki yanlış ne? Neden böyle bir sonuç ortaya çıkıyor? Kilo aldığını söyleyenler için durum şöyle: Egzersiz yaptıkları zaman ortaya bir kalori açığı çıkıyor. Kalori harcıyorsunuz ve bunu vücuda geri vermeniz gerekiyor. Ama nasıl ve ne verdiğinizi kontrol etmeniz, porsiyonlamanız lazım. Size uygun bir beslenme planıyla yola çıkmanız lazım. Bunun da yolu aslında çok basit ve çok maliyetli bir şey değil. Birincisi, bir hastaneye gidip bir diyetisyene görüneceksiniz. Size ve ekonomik koşullarınıza uygun bir beslenme planı çıkarılacak. Ondan sonraki süreçte de zaten yürüyüş ve kuvvet egzersiziyle toparlanacaksınız. Fakat hoca ile diyetisyen arasında bir anlaşma olması lazım. Konuşmaları gerekiyor çünkü kilo aldım dedikleri kısımda da şu olabiliyor: Kaslarınızı çalıştırdığınız ve ona göre de beslendiğiniz zaman kas kütleniz gelişiyor ve bu kas ağırlığınız tartıda size kilo olarak yansıyor. Görünüşte daha iyi bir görüntüye sahip olabiliyorsunuz fakat kiloya takılı ilerlediğiniz için burada diyorsunuz ki ‘ben spora başladım ve kilo aldım’. O yüzden burada kıyas şu: Kendinizi nasıl hissediyorsunuz, daha önce giremediğiniz elbise ve pantolonlarınıza girebiliyor musunuz buna bakmak lazım. Eğer istediğiniz tamamen kilo vermekse bu sefer yemek planınız ve egzersiz planınız değiştirilebilip tekrardan hazırlanabilir.

Yürüyüş yapın, koşun

İstedikten sonra herkes spora vakit ayırabilir aslında. Toplum olarak biraz tembeliz sanırım bu konuda, ne dersiniz? İnsanlarla alakalı bir durum bu. Türkiye biraz kasvetli bir ülke. Devamlı başından bir şey geçen, her dakika bir olay olan bir ülkeyiz. O yüzden Türkiye'de çok fazla etmen var. Yurt dışındaki ekonomik ve refah koşulları ile Türkiye'deki koşullar da bir değil. Bu yönden de değerlendirmek gerekiyor. Çünkü biz süper modern bir ülke değiliz, olma yolunda ilerliyoruz sadece. O yüzden bunların hepsi zamanla oturacak şeyler. Yani hayatını haftada 3 gün olarak spora entegre edersen, hafta sonları da araya yürüyüş ve koşu sıkıştırırsan gayet güzel olur. Yürüyüş en ucuz ve sağlıklı kardiyo egzersizi. Yapmamak için hiçbir sebep yok aslında. Trabzon'daki insanlar da bu imkana sahip.

Trabzon’da Dukan diyeti yapılamaz

Bir kere beslenme planı kişiye özel olmalı. Dukan diyeti mesela. Dukan, Fransız bir adam ve Fransızlar için yapmış olduğu bir beslenme planını insanlara empoze etti. Bazılarında çok işe yaradı ama işe yaradığı oranda da koruma bölümüne uymadıkları için tekrar geri aldılar. Mesela siz Trabzon'da yaşayan bir insan olarak Dukan diyeti yapamazsınız. Çünkü mısır ekmeği var, her yörenin kendine özgü bir mutfağı var. Siz kendi porsiyonlamanızı kendi yörenize, şehrinize uygun ayarlamak durumundasınız. Ayarlamayı kendiniz yapabiliyorsanız o zaman bu işi çözebiliyorsunuz demektir. Herkesin başka gerçeği var. 

Haftada 3 gün ideal

Haftada kaç gün ve günün hangi saatlerinde egzersiz yapmak gerekiyor? Bazı insanlar sabah insanı, bazı insanlar iş çıkışı insanı, bazı insanlar gün ortası insanı. Bu tamamen insanların kendini nasıl hissettiğiyle ve yaşadığı yaşam koşullarının şekillenmesiyle alakalı. Bir de hangi saat diliminde müsaitseniz ve kendinizi iyi hissediyorsanız o saatte spor yapın. O arada şu saatte, sabah ya da akşam daha iyi olur diye yüzde 1,2 etki edecek detayları da düşünüp kafamızı kurcalamayalım. Onun dışında da haftada 3 gün spor yapmak bizim için çok ideal bir rakam. 4 mükemmel, 2 ise hiç yoktan iyidir rakamı.

Egzersizi çeşitlendirin

Her gün aynı sporu yapmak ne kadar doğru? Çeşitlendirmek daha mı faydalı olur? Egzersizi ne kadar çeşitlendirirseniz, sonuç alma yüzdeniz o kadar artar. O yüzden mutlaka haftanın iki günü başka bir egzersiz yapıyorken, diğer günlerde yürüyüş ya da başka bir günde yoga ve pilates gibi çeşitler eklenebilir. Bir şekilde dairesel bir şey gibi düşünüp bunu döndürmek gerekiyor. Mesela tarlada çalışan kadınları düşünün. Her gün tarlada çalışır, çapa yaparlar ama ben onların hiçbir zaman fit olduklarını görmedim. Hepsi biraz balık etli. Çünkü her gün gidip aynı saatte aynı kas grubunu çalıştırıyorlar ve aynı hareketi yapıyorlar. Farklı bir şey yapmıyorlar. Onlara sonuç aldıracak şey, tarlaya gitmek dışında haftada 3 gün 1 saat tempolu yürüyüş yapmak. Biraz da yeme düzenini sağlasalar şu anki durumlarından çok daha iyi olacaklarının garantisini verebilirim. Sporda motivasyon nasıl sağlayabiliriz? Sporda motivasyon insanlara bir hedef göstererek olur bence. Ölçmek gerekir, hedef koymak ve desteklemek gerekir ama her spora başlayanın da biraz iç motivasyonu olmalı.

Beslenme önemli

İnsanların bir kısmı sadece spor yaparak kilo verip fit olabileceklerini düşünüyor. Bu konuda beslenmenin önemi nedir? Beslenmenin önemi yüzde 60-70 oranında. Çünkü beslenme kişilerin sonuç almasında yüzde 60-70 etki ediyor. Yani en önemlisi beslenme aslında. Eskiden 1000 mekik çekerim, karnımdan kurtulurum gibi şehir efsaneleri vardı. O yüzden DVD'yi de bir diyetisyen arkadaşımla birlikte hazırladık. İnsanlara beslenme ve sporun birbirinden ayrı olamayacağıyla ilgili bir mesaj verelim istedik. Zaten ben bütün projelerimde diyetisyen dostlarımla birlikte çalışıyorum.

Eskiye göre daha iyiyiz

Son birkaç yıldır spora karşı bir farkındalık oluştuğunu görüyoruz. Yeterli değil elbet ama gelecek için umut vaat edici bir gelişme bu da. Sosyal medyanın, etrafımızda spor yapan insanların etkisi var diyebilir miyiz? O da var tabi ki. Kitlelere ulaşma sadece TV ile olmuyor. Sosyal medyanın katkısı çok büyük fakat şöyle bir gerçek var: Hacettepe Üniversitesi'nin yapmış olduğu bir araştırmaya göre, Türkiye'de insanların yüzde 75'i hareketsiz. O yüzden daha çok iş var. Şu an yolun çok başındayız ama kıyaslarsak eskiye göre daha iyiyiz. Bu konuda herkese bir sorumluluk düşüyor.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap