Süleyman Hurma hoca ve Bizim Şota maçtan önce toplanıp, Galatasaray maçının oyun stratejisini hazırladılar. Genel olarak doğru işleyen bir yapı kurguladılar. Yıllardır olmadığı kadar bir İstanbul beyine karşı oyun üstünlüğünü elinde tutarak son bölüme geldiler. O ana kadar çok çok iyi giden bir futbol vardı. Özellikle 50 ile 70. dakikalar arası üst üste pozisyonlar, rakip abandone olmuş, her taraftan deliniyor...

Yalnızdı o anda! Soramadı etrafa, kaçan goller telaşlandırdı onu! Bir şey yapmalıyım hissine kapıldı! İyi giden oyunun sebeplerini kestiremedi. İşliyordu çark aslında. Şöyle bir maçta hiç olmayacak kadar kolay durumlar oluşuyordu. Uymayan, hareketi tamamlamayan sadece N’Doye idi. Göremedi hocamız, anlayamadı neden sebep üstün oynadığını... Kimse akıl veren, yardımcılarından biri, dostu, arkadaşı...

Ulaşma fırsatı olmadı sanırım. İş başa düştü, akıl almaz değişiklikler yaptı. Bir anda tersine döndü futbol... Ya bilmiyor, ya da gerekli görmüyor. Çok çok iyi futbolcuydu Şota. Etrafı kullanma ihtiyacı pek yoktu. Kafasının üzerinde topu tutarak beş savunma oyuncusu arasından gol attığını izledi bu gözler. Bacak arasından, sağından, solundan içinden geçebiliyordu savunmaların. Çok özel futbolcuydu, zor işleri kolay yapıyordu...

Maradona bizim Şota’dan iki kalibre daha becerikli futbolcuydu. Arjantin Milli Takım patronu yaptılar onu. Ne kadar kendi başına oynayan varsa doldurdu ilk on bire. Messi, Di Maria, Aguero, Tevez, hiç biri ötekine pas vermeyen, kendi işini kendi görme özellikli futbolcular. İkili, üçlü grup taktiği yok, takım taktiği yok, kendi başına hareket özgürlüğü almış futbolcular... Gruptan çıkamamıştı Arjantin...

Bilmiyor Şota hoca! ‘Hücumda çeşitlilik’ konusundan haberi yok! O sebepten haftalardır tek düze rakip kaleye gitmek istiyor Trabzonspor. Şu son maçta Marko Marin kaynaklı ne varsa, hepsi Marin’e özel işler. Taktik olgunluktan, ikili, üçlü kontaklardan oluşan bir şey yok... O danıştığı, istişare ettiği kimse, ona sorsun! Kimler yan yana oynarsa birbirini tamamlar? Hangi rakibe hangi stratejiyle oynar? Ne tür taktikler koyulabilir? Merkezden hücumun, kanatlardan gitmenin şartları ne? Saatlerce istişare etsinler! Neden Trabzonspor topu kaptırdıktan sonra arkaya çekiliyor?

Rakip savunmanın oyunu kurgulamasına fırsat veriyor? İlk 11 kurulumunu fazlasıyla tartışsınlar! Onur hata yapıyor, kesilebilir mi? PSV’den alınan kaleci ne durumda? İki stoper uzun, daha kısası tercih edilebilir mi? Sol bek Alper, sol açık Costant oynasa nasıl olur? M’Bia’nın önünde Marko ve Ekici oynasa nasıl olur?

Sol ayağı sadece yürümeye yarayan Erkan sağ açıkta kullanılsa ne üretir? Gol atmak için topu direğin dibine kadar getirmek zorunda mı Trabzonspor? Santrafor diye bir mevki var futbolda! Duvar olur, arkaya, araya ister, ön direk, arka direk gol arar, kendine arkadaşlarına şut pozisyonu hazırlar! Ne bu N’Doye? Neden oyunda tutuyorsunuz? Orta sahaya, sağ açığa çekiyor olmanızın sebebi ne? Daha derenin başında at değiştirilmez biliyorum fakat at suya girmekten korkuyor ne edeceğiz?