SON DAKİKA



Haber > Spor > Trabzon hasta ediyor!

Trabzon hasta ediyor!

23 Kasım 2016 Çarşamba - 09:30








Şu sıralar söz konusu Trabzon ve O’nun elde kalan tek doğru dürüst markası Trabzonspor aklıma gelince bestesi ve güftesi Udi Hrant’a ait “Hastayım yaşıyorum görünmez hayaliyle, Belki bir gün bir gün diye, beklerim ümit ile” şarksını söylüyorum. * Her ne kadar Trabzonlu olan çoklarımız “Bu takım bizi hasta ediyor” diyor ise de, bana göre tam tersi “Trabzon, bu takımı hasta ediyor!”

* Neden ve nasıl mı? Nedenleri o kadar çok ki! Nasıl olduğuna bakacak olursak, tepeden tırnağa kadar bu kentte hasta olmayan var mı? Mesela önceki gece veda hesabıyla Avni Aker’e gidenlerin tümü ile gitmeyenlerin büyük kısmının, tribündekilerin, sahadakilerin, kenardakilerin içinde hastalık emaresi gösteren davranış biçimlerini taşımayanların sayısı o kadar azdı ki! Göstergesi de, anlı şanlı bir tarihe tanıklık etmiş Avni Aker’den çıkanların yüzlerinde hiç de yenilmiş, ezilmiş,bitmiş, bezilmiş görüntüsü yoktu. Sonucu bilmeseydiniz Trabzonpor’un olağan bir şekilde galip geldiğini sanırdınız. Eskiden böylemiydi? Daha doğrusu, bugünkünün tam tersi idi!

* Eeee, o günlerde icra edilenler doğru olduğunu ve sonucunda da şampiyonluklar geldiğine göre, bugünkü tabloya rağmen aynı görüntüyü,gülümsemeyi,mimikleri, söylemleri verenlerin ahali oluşturduğu bir şehre “hasta” demeyeceğiz de ne diyeceğiz?

* Tabii, bir özeleştiri yapmak gerekirse de, kamu denilen tümün adına görevini icra edecek olan Trabzon basınında da bu hastalığın en bulaştırıcı ve ağır hali bulunmuyor değil!

BU YOBAZLIK VAR İKEN!


Gerçek yobazlık, kendi doğrusundan başka doğru tanımamaktır. Bunun neticesinde de özellikle de işler yolunda giderken kimseye danışmamak, paylaşmamak eylemi ile yaşayıp gitmektir. Ama ne zamana kadar? İşler yolunda gitmemeye başlayana kadar!

Her yerde, her kurumda olduğu gibi, Trabzonspor’da yerine göre az veya çok bu yobazlığın alametlerini zaman zaman yaşıyoruz. Sonucunu da görüyoruz.

AYAĞI KAFA BİLE YAZDIRDILAR!

Nasıl yazmayayım ki! Trabzonspor’un Avni Aker’de bizlere yaşattığı vahamet o dereceye vardı ki, kafayı bile ayak görür olduk. Görüntüyü yazıya dökerken bile şaşkınlığımızı düzeltmeyi bile unuttuk. O yüzdendir, maç yazısında Antalyasporlu Chico’nun ayakla attığı golü kafa ile diye satırlara dökmemiz! Her ne kadar, ben de güzel işleri kendinde, yanlışları başkalarında arar hale geldim ise de söyleyecek bir başka mazeret yok! Çünkü şaşırmış durumdayım!

KODROLU UMUDUMUZ OLSUN!


Ha bire bir “umut” teranesi tutturmuş, olmayan gelecekten umut parsellerini satıyor duruyoruz! Tabii ki bende biliyorum, “Umudunu kayıp edenin, çok şeyini kaybetmiş olacağını...”
İyi ama, Trabzonspor adına öyle bir umuttan söz ediyorsunuz ki, aklıma masallardaki “Kaf dağının ardında” tarifi gelmiyor değil! Ama, sürekli bir umut satacak ve bunun da kaybolmasını istemiyor iseniz, Galatasaray’ın eski kalecisi Umut ile son olarak Kayserispor’da forma giymeye çalışan eski futbolcumuz Umut’u transfer edin de, kadrolu umudumuz olsun! Çünkü gerçek manada umut ufukta bile yok. Göstergesi de, “Görünen köy kılavuz istemez” misali çırılçıplak ortada...

BİLİNMEYEN; UZUN İNCE BİR YOL...

Son CAS duruşmasından sonra Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta; “Hak arayışında uzun ince bir yoldayız” dedi ya, doğal olarak bu ifadeyi kullanırken aklına gelen Aşık Veysel’i de meşhur dizeleri ile hatırladık. “Uzun ince bir yoldayım, Gidiyorum gündüz gece, Bilmiyorum ne haldeyim, Gidiyorum gündüz gece.” Trabzonspor’un son 5 yılda enerjisinin büyük kısmını harcadığı bu saha dışı felaketteki gidişi bana göre Veysel’in, “Bilmiyorum ne haldeyim” tarifini hatırlatmıyor değil!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap