A+ A-
Yorum
10

Trabzonspor'u "Bir Düşünsenize"

Yayın Tarihi: 16.10.2015 - 16:38 | Güncelleme Tarihi: 17.10.2015 - 09:38

Yıllardır hep savunduğumuz mesele “Trabzon futbolunun artık kaybolmak üzere” olduğudur. Günlerce hep kafa yorduk, bu konuda bazı fikirler bizden veya bu konunun erbabı arkadaşlardan ileri sürüldü ki Trabzon gibi futbolun beşiği olan bu ilin futbol tarlası genetik olarak mı kurudu yoksa birileri bu tarlaya kendi namlarının yürümesi, ceplerinin dolması, günü kurtarmak adına isteklerinin ön planda olması için mi yerli oyuncuları devre dışı bıraktı?

Bunu ileri sürerken sakın birileri bizim bu şikâyetlerimizi sadece mevcut yönetime tevcih ettiğimizi sanmasın. Geriye doğru te Trabzon’un başarılı yıllarının Trabzonlu veya Trabzon devşirimli neslin kesildiği tarihi başlangıç olarak veya başarının bitim tarihi olarak yazın sonrasına şikâyetleri aktarın. Ne yazık ki bu tarihlerden sonra yani Trabzon futbolunun kırılma tarihlerinden sonraki kadrolarda modaya uyularak takımı, zevaiti veya prestiji sıyırmanın cankurtaran simidi olarak yabancıları veya hazır askerleri tercih ettiler.

Fakat ne oldu? Her geçen gün, ay, yıl hiçbir derde deva olmadı. Bugün milli takımın bir şekilde son üç maçta aldığı sonuçlarla hep beraber teselli buluyoruz yine. Bakmayın şu son olayların ateşi ile bigayret bu sonuçlar alındı. Bakın, forvette bir Burak sakatlandı, yerine bir başka adam yok. Mesela sol kanatta Caner futbolu bir şekilde bıraksın hadi sol kanada veya solbeke diyelim bir isim bulun da milli takıma koyun bakalım. Var mı? Yok değil mi.

Bunun misalleri hep ortada geziyor. Yani milli takım tertibi bile alarm veriyor. Bir de şuna dikkat ettiniz mi: “Milli takımda sahada bir tek Trabzonsporlu futbolcunun olmayışı Trabzon futbolunun ne denli kayıplarda olduğunun göstergesi değil mi?” Bu, kayıpların başında kanaatimce. Buna en kısa zamanda tedbir alınmasını bekliyoruz. Bakmayın şu an bir iki ismin milli takıma çağrılmasına... Okay hariç hiçbirinin burada istikbal vaad ettiği yok. Sadece Fatih Terim’in Trabzon’a olan sempatisine binaen resen çağrılmış olan isimlerdir.

Benim facebook sahifemde, geçen haftaki gazete yazımdan alınan, beni eleştiren bir okuyucum, eleştirdiğim bir Trabzonsporlu futbolcuyu bana misal göstererek “Falancayı beğenmedin amma adam milli takıma çağrıldı, o zaman Fatih Terim’i de milli takımın başından atalım(!)” diye mesaj geçiyor. Bendeniz de ona cevaben dedim ki; “Dostum, bir atın bir nalı sallanırsa at değil nal değişilir”. Gelelim Trabzonspor’un bu hafta oynayacağı Mersin İdman Yurdu maçına. Üç haftadır ters ve kötü giden Trabzonspor, talihine bu hafta muhtemel galibiyetle dur demek zorundadır. Puan kaybına herhangi bir mazeret söz konusu dahi olamaz. Fakat, ŞOTA’yı bir miktar rahat bırakmak ta gerekir. ŞOTA’nın da her Trabzonlu gibi Trabzonsporlu olduğunu bilip kabul etmeliyiz. Trabzon, oyuncu, teknik adam ve yönetici statüsünde tüm değerlerini bu denli refuse edip kaybederse bu işin sonu nereye varacak. Bir düşünsenize...