A+ A-
Yorum
10

Türk futbolu yılanlı denize düştü!

Yayın Tarihi: 22.02.2016 - 09:29 | Güncelleme Tarihi: 22.02.2016 - 09:28

İşimiz gördüğümüzü yazmaktır bizim. Ama gördüklerinize “İnanamıyorum” diyor iseniz; neyi, nasıl yazacaksınız? Birinci görevimiz olan Trabzonspor’u mu yazacağız? Ya da onun karşısında rakip olarak dikilen Galatasaray’ı mı? Veya santraforu Umut’u, maçın başından sonuna kadar ıslıklayan, yuhalayan Umut’u mu? Bu maçta, bugüne kadar olanların tamamen tersini yazmak zorunda kaldık. Belki sıcağı sıcağına detaylandıramayacağız, sonraya bırakacağız ama yine de bir şeyleri yazacağız. Daha doğrusu baştan sona kadar ‘hakem’ diye sahaya çıkan Deniz Ateş’ten söz edeceğiz.

*

24’üncü dakikada ceza sahası içinde Erkan Zengin’in dengesinin bozulmasına Deniz Ateş penaltıyı çalarken, hiç kimse çıkıp da “21’inci dakikada Marko Marin’e yapılanı kaçırmasının etkisi yok” demesin. Çünkü, Marin’e yapılan tek kelime ile penaltı idi. Erkan Zengin ile 25’inci dakikada 1-0 öne geçen Trabzonspor, 31’inci dakikada Hakan Balta’nın ceza sahası içinde topu kolunun altına hapsederek kornere taşımasıyla bir penaltı daha kazanıp, durumu 2-0 yapabilir miydi? Bal gibi yapardı! Ama Deniz efendi vermedi ki, 2-0 yapsın. O, adıyla atasözünde anılan ‘yılan’ misali Trabzon’u zehirlemenin hesabı içindeydi. Ki o zehir, 59’uncu dakikada kendini hissettirdi. Özer’in rakibinden ayağının altından geçen ayağına “Tekme attı” diyerek ikinci sarıyı verip, kırmızı ile dışarı sallayan Ateş Deniz, 70’de de Podolski-Aykut’un kafa tokuşturmasında faturayı Trabzonsporlu oyuncuya kesti ve “Siz geri kalan kısmı 9 kişi oynayın” dedi.

*

“Neler oluyor?” diye kendi kendimize soracak olsak da, “Bu dakikaya kadar olup bitenlere Türk futbol tarihinde rastlanmamıştır” demek doğru olmaz. Benim Trabzonspor hesabına bile hatırladığım çok maç var. Ama, dakikalar 86’yı gösterdiğinde, 21’inci dakikada Makro Marin’e yapılanın onda biri kadar bile olmayan pozisyonda Cavanda’nın yaptığına penaltı çalmak, “Deniz Ateş’in attığı gol ile Galatasaray kazandı” demekle eşdeğerdir. Cavanda’nın yaptığı doğru mu? Hakemin yaptığından daha doğrudur! Ya ardından Salih’in yaptığı! Türk futbol tarihinde bir ilktir. Bu ilki Salih yapmamış, hakem Deniz Ateş yaptırmıştır. Atalarımızın dediğini “Yapana değil, yaptırana bak” şekline çevirsek doğru olmaz mı?

*

Gerçi bu ülkede doğru nerede var ki? Nerede kaldı ki? Tepeden tırnağa, içeriden dışarıya, asayişten ekonomiye, spordan sanata, Ankara’dan Cerattepe’ye kadar nerede doğru var ki? Kim doğruyu yapıyor ki? Deniz Ateş efendi yapsın. O da yaşanan onca hengamenin, yanlış işin tesirinde kalmış olacak ki, “Bir tane de ben yapayım” dedi. Dedi demesine de; Türkiye tarihinde şimdiye kadar hiç olmayan, bundan sonra da olacağı şüpheli olan bir maç yönetme şekline imza attı. Böyle imzanın ben üstüne...!