Bir bakın etrafınıza hangi takımın başkanısınız! Kaliteli yalnızlık şu aşamada sizin karakteriniz. Ne acı ki Trabzonspor’un öyle veya böyle başkanısınız. Siz de biliyorsunuz ki kaliteli yalnızlık etrafınızda olan sahte kalabalıktan daha iyidir. Zira kağıt üzerinde yönetici icraatta varlığı olmayan olsa da bu iş donanım, bilgi işi. O da yok, neye yarar? Gönder limana, hangi gemi kalktı, hangi gemi geldi? Har vurup harman savurarak almışsın eline iğneyi, batır Trabzonspor’a.

Cansızdır kardeşim! O duymaz, bizler duyarız. Batır yönetimine ve de kendine ki canlı olduğunu hisset. Bak koordinatörü olduğun hastanelerde hiç zarar yok. Ama başkanı olduğun, Trabzon’un ortak paydası Trabzonspor her gün ivme kaybediyor. Siz de halen yanlış hamlelerle aynı tas aynı Meydan Hamamı! Öyle mi başkan? Gümüşhane’den pestil mi, köme mi, kuşburnu mu aldın? Bari bunu söyle.

HANGİ HALLERDE UTANIRSIN SIKILIRSIN SAYIN YANAL?

Birazcık da şu tarafa bak Ersun hoca. Pek çok insanımız Aziz Yıldırım’a kızar ama Yıldırım senin hakkındaki tasarruflarında yerden göğe kadar haklıymış. Ne yapsak, ondan yardım mı istesek! Yahu Aziz abi, Ersun Yanal’la bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. Koca Trabzonspor’un da başkanı neyin ne olduğunu bilmiyor! Trabzonspor’un patentini nerelerde, nasıl biraz daha kullanırım hesaplarını yaparken diğer yöneticiler ne yapıyor? Günaydın Ersun hocam! Kahvaltıda bir peynir bulduk aklınız durur, bir zeytin var hoca mükemmel. Bulmuşsun böyle yönetimi keyfini sürerken meslek onurunun ne olduğunu yazan kalem yoktur, bu bir yaşam kanunudur.

Meslek kolunda fakir bir insan görürsün, bir an dikkatini çekmez. Belki bir simitçi, belki bir ayakkabı boyacısı, belki bir berber, belki de bir terzi! Dikkatli bak Ersun hoca, onlar da görünmeyen ama insanoğlunun vazgeçilmezi, herkese de nasip olmayan değer biçilmez bir şey vardır: Meslek onuruna duydukları saygı! Biliyorum Ersun hoca biraz zaman geçsin her şeyi unutacaksın. Biraz daha zaman her şey seni tüm Trabzon’da unutacaktır. Böyle gittiği müddetçe, böyle de başkan ve yönetimin olduğu yerde Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in rekorunu egale edersin Sayın Yanal!

BİZLER NE YÖNETİCİLER GÖRDÜK ESAS DURUŞTA SAYGI DUYDUK!

İnsanlar merak ederlerken haksız da değiller. Şimdi sorsak Trabzonspor’un kaç yöneticisi var, kim hangi yetkiyi kullanır? Bin kişiden on tanesi bu soruya cevap veremez. Dakika itibarı ile bir değerlendirme yapsak, Trabzonspor’un talihsizliğidir de yöneticilerinden hangisi  katkı anlamında ne  yapmışlar ve halen ne yapmaktadırlar? Bazıları hayatlarında göremeyecekleri Trabzonspor yöneticiliğine sahip olmuşlar.

Bunun mutluluğunu dahi yaşamaktan, tadını çıkarmaktan yoksun bir halde karar alma mekanizmasının dahi varlığından haberleri yokken geç kalsa da toplantılarda konuşulmadan, ortak paydada buluşulmadan karar alan başkan Muharrem Usta’ya ‘Biz neyin nesiyiz’, ‘Hop Usta! Tarihini bilmediğin Trabzonspor’u böylesine yönetemezsin’ dercesine kararlı bir duruşla istifasını vermiştir. Konuşurlarken her şeyin iyisinin rolünü Trabzonspor’a biçeceğiz derler.

Dönelim bu tarafa... Yönetimin yüzde 85’i kendi yaşam şekillerini renklendirmek için çaba sarf ettiklerini yalanlayabilir mi sayın Asbaşkanım Doktor Ahmet Çubukçu?