Ahı gitmiş vahı kalmış bir Fenerbahçe’yi böyle bir daha kolay kolay yakalayamazsınız. "Emekliler takımı"na dönmüş bir sezon geçiriyor Sarı-Lacivertliler. Rakibi böyle kötü bir gününde yakalamışsan çekeceksin fişini. Ama nerde! İlk yarıda sahada bırakın koşmayı yürümekten aciz bir takım kurgusu... Kim suçlu? Aramaya ne gerek var ki? Haftalarca Dame N’doye’de ısrarını sürdüren, Rodallega’ya kafayı takan bir teknik adama sahibiz. Dolayısıyla Fenerbahçe ne kadar kötü olursa olsun Ersun Yanal dezavantajını ne yazık ki hesaba katmıyoruz ya da katmak istemiyoruz.

İkinci yarıda Ersun hoca hatasını anlamış olacak ki sahada gezinen Okay Yokuşlu’yu kenara alıp ön liberoya Medjani'yi monte etti. İyi de toparlayıcı oldu. Orta alanı kalabalık tutarak Bero’yu kanada yerleştirmesi takıma artı değer kattı. Solda Castillo getirdiği toplarla Fenerbahçe kalesinde tehlikeli olmaya çalıştı. Ancak yine Ersun Yanal insanları şaşırtmayı yine başardı. Takımın en iyisi olan ve her hücuma çıkışta önemli katkı sağlayan Castillo’yu kenara alması inanılacak iş değil. Yani böylesine kötü bir Fener’i vuracak silahı kenara çekmesinin izahını kimse yapamaz. Trabzonspor Kadıköy’de aldığı 1 puanla 19 maçlık özlemini sona erdiremedi ve bir sezonu boşa kürek çekerek bitirdi.

O ki gelecek sezon ‘50. yılda şampiyonluk’ parolasıyla yola çıkacağız, o zaman bu oyuncu kadrosu ve bu teknik kadro ile aynı hedefe nasıl yürürüz?

Bence yönetim buna kafa yormalı!