Ta, uzaklardan gelmiş ama birinci gelişte başarılı olamamış ve Çanakkale’de denize dökülmüş. Ama uslanmamış, ikinci kez yine gelmiş fakat elini kolunu sallayarak İstanbul’a yerleşmiş. Sömüren, ezen bir imparatorluktan söz ediyorum. Elbette ki bu ülke, İngiltere’dir. Gelmiş, 600 yıllık bir imparatorluğun meclisini dağıtmış ama yönetimin sesi çıkmamış. Onların uşağı Yunanlı, Anadolu’yu ateşe vermiş, yüzlerce camimizi yakıp yıkmış yine o günün yönetiminin sesi çıkmamış. Köyleri basıp çoluk çocuk demeden önüne geleni katleden Ermeni ve Rum çetelerine tek sözcük edilmemiş. Ama İngilizlerin İstanbul’u işgâlinde bir yiğit çıkmış ve “Geldikleri gibi giderler,” demiş ve dediğini de yapmış. Mandacı, teslimiyetçi kişiler, ülkemize zarar verenlerle değil de bağımsızlık için savaşan o yiğit insan Mustafa Kemal’i ve arkadaşlarını hedef almışlardı. Bu insanların bugün bile aynı düşmanlıkları devam ediyor. Nedenini bir türlü çözemiyor ve anlayamıyorum.
Orta
Asya’dan gelen Yörük bir aile, önce Diyarbakır’a yerleşmiş. Sonra Karaman’a göç
etmiş. Balkanların Türkleşmesi için Anadolu’dan giden ailelerle birlikte
Balkanlara gönderilmiş. Kocacık köyüne kendi köylüleri ile yerleşen Mustafa
Kemal’in ailesi yıllarca orada yaşamını sürdürmüş. Dedesi Kocacık köyünün ve
yakın köylerin imamlığını yapmış. Ama
yıllardır Atatürk’ü dinsizlikle suçlayan kişileri ve kuruluşları gerçekten
anlayamıyorum.
Merhum Prof. Haydar Baş, “Osmanlı
padişahlarından Osman ve Orhan Bey’in dışındaki tüm sultanların anneleri ve
hanımları Hristiyan’dır. Bunların mekânı cennet olsun diyenleri, soyu Şems-i
Tebrizi’ye dayanan Zübeyde Hanım’ın ve soyu İmam Rıza’dan gelen Ali Rıza
Efendi’nin oğulları Mustafa Kemal’e kâfir diyenleri anlayamıyorum. Allah bu
insanlara izan ve iman nasıp eylesin” diyor ve doğru da diyor. Din bilgini ve
Merhum Prof. Haydar Baş’ın yaklaşımını kabul etmeyenleri de anlayamıyorum.
Sokak
sokak, ev ev gezerek ‘Atatürk din adamlarını astırdı’ söyleminde bulunanlara şu
soruyu sormak gerekiyor: Fetullah Gülen, Atatürk döneminde olsaydı ve idam edilseydi
tepkiler ne olurdu? “Hocamızı astılar! Kemalistler dine zulmetti” demezler
miydi? Şimdi bile her hocayım diyen kişinin peşinden gidersek ve Fetullah Gülen
gibilere inanırsak ve Atatürk’ün aleyhine atarsak doğru mu yapmış oluruz? Çünkü
Atatürk’ün astırdığı kişilerin imam kisvesi altında vatana ihanet edenler
olduğunu bildiğimiz halde neden gerçeği söylemeden kaçınırız bunu da
anlamıyorum.
Bitmiş
tükenmiş bir ulustan koskoca bir devlet kuran ve Anadolu’da yaşayan ve ırk,
dil, din farkı gözetmeden tüm insanlarımıza ulus kimliğini kazandıran yüce
önderi, içine sindiremeyen kişileri gerçekten anlayamıyorum. 1936 yılında
Montrö’de Boğazlar sorununu çözen anlaşma ile ulusal bağımsızlığın ikinci
tapusunu içine sindiremeyenlerle ölüm döşeğinde iken Hatay’ı topraklarımıza
katan ulu lidere neden dil uzatılır onu da bilmiyorum?
Ulusları ulus yapan tarihleridir. Yaşama
biçimleridir. İnançlarıdır ve ulusu yönlendiren liderleridir. Görüyoruz ki
ulusumuzu Kurtuluş Savaşı’nda yok edemeyen uluslar, şimdi kimliğimizle
oynayarak bizi zayıf düşürmek istiyorlar. Bu siyasi oyunu göremeyenlere
gerçekten de şaşırıyorum.
Okurlarım,
bu olumsuz insanları siz anlayabiliyor musunuz?