Ordu, Karadeniz'de denizle arasını bozmayan tek kent. Yani
otoyol için denizin doldurulmadığı tek il.
Bunun Karadeniz otoyolunun başlangıç döneminde düzenlenen ve
on binlerce kişinin katıldığı, Samsun-Giresun yolunun ulaşıma kapatıldığı, 1994
yılındaki büyük eylemin de etkisi var.
Bu eylem sonrası Karadeniz sahil yolunun Ordu geçişi için
deniz doldurulmadı. Bir süre sonra, çevre yolu da yapılınca transit araçlardan
da kent kurtuldu.
Şimdi Samsun'dan yola çıkarsanız Artvin'e kadar denizin
doldurularak yapıldığı bir otoyoldan, denizden koparılmış, denizi uzaktan
seyreden sahil kentlerini izleyerek
gidersiniz.
Bu büyük bir kazançtı
12 Eylül sonrası Ordu sahili, özellikle halkın denize girmek
için ilk tercihi arasında yer alan Perşembe ilçesine bağlı Efirli mahallesi
jandarma ve emniyetin yaptırdığı sosyal tesislerle halka kapatılmıştı.
2015 yılında Ordu büyükşehir olunca, ilk Büyükşehir Belediye
Başkanı Enver Yılmaz imarsız, Kıyı Kanununa da aykırı bu iki tesisi yıkarak,
söz konusu sahili yeniden halka açmıştı.
Bu da kent için önemli bir kazançtı.
Ancak 8 yıl sonra, geçen yıl jandarma Ordu Büyükşehir
Belediyesinden söz konusu alanı yeniden talep etti ve de aldı. Gerekçe burada
eğitim kampı kurmaktı. Bu yıl da tamamladı ve sessiz-sedasız açtı.
Peki bu, denize sıfır eğitim kampı veya askeri alanda ne var
dersiniz?
Kafe var. Mutfak, restoran, çocuk oyun alanı, kamelyalar,
plaj, oturma alanları, kır bahçesi, yani bir sosyal tesiste ne ararsanız var.
Denize sıfır bir otel veya tatil köyünde ne varsa aynısı var.
Daha da kötüsü, etrafından bugün sadece cezaevlerinin
etrafında görülen dikenli teller bile var.
Kapısında kocaman bir “girilmez” yazısı, altında da
“fotoğraf çekmek yasaktır” yazmakta.
İş bununla da bitmedi.
Bu kez Emniyet Müdürlüğü de jandarmanın hemen bitişiğindeki
alanı talep etti. Gerekçede; “deniz kontrol botunun bağlanması ve barınması
için yanaşma yeri, rıhtım, mendirek ve personellerin eğitim alanı ile istirahat
donatılarının yapılması.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakın Sn. Mehmet
Özhaseki’nin geçen ay başında; “Bu yaz, ‘denizler Halkındır’ sloganıyla bir
hareket başlatıyoruz. Sahildeki tüm kaçak yapıları yıkarak, sahilleri
vatandaşlara açacağız” sözü aklıma geldi.
Bu açıklamaya ve başlatılan uygulamaya rağmen Ordu
Büyükşehir ve Perşembe belediyelerinin tam tersi bir uygulama ile halka açık,
imarda da ‘park’ gözüken alanları kamuya vererek, yeniden halka kapatmasına
anlam vermek ne mümkün.
Bizde buna; “Bu ne perhiz, ne lahana turşusu” derler…