Karadeniz’de, özellikle de Ordu ve Giresun’da geçtiğimiz haftalarda yaşanan aşırı yağış ve fırtına, fındığı olumsuz yönde etkiledi.
Üretici kuruluşları, yağış ve fırtına nedeniyle önemli oranda fındığın döküldüğünü açıkladılar.
Bölgeden gelen fotoğraflar da bunu doğruluyor.
Ordu’dan sonra en fazla fındık üreten 2. il olan Sakarya’da da fındığı sıcaklar vurdu.
Üreticiler, 23 Mayıs’tan bu yana bölgede yağmur yağmadığını ve aşırı sıcaklar nedeniyle fındığın kavrulduğunu, rekolte kaybının çok olduğunu söylüyorlar.
Tarım ve Orman Bakanlığının oluşturduğu ve içinde fındıkla ilgili tüm paydaşların temsilcilerinin yer aldığı “Fındık Rekolte Tespit Komisyonu” bahçeden çıkalı iki hafta olmadı ve 738 bin 931 ton rekolte tahmini açıkladı.
Ancak hesaba katılmayan yağmur, fırtına ve kavurucu sıcaklar, hesapları alt üst etti.
Evdeki hesap, çarşıya uymadı yani.
***
Karadeniz’de fındıktan sonra bir önemli geçim kaynağı da balıkçılık.
Ancak son yıllarda balığı mumla arar, ete yakın fiyata yer olduk.
Nedeni de aşırı ve bilinçsiz avcılık, kirlenme ve iklim değişikliği.
Çocukluğumuzda balık tezgahlarında onlarca çeşit balık görürdük.
Dün bir balıkçı esnafımızın tezgahında sadece; Çupra, Levrek ve Somon vardı. Üçü de havuz balığı.
Rize Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde yapılan bir araştırma da bunu doğrular nitelikte;
“161 balık türünün bulunduğu Karadeniz’in Türkiye kıyılarında 59 balık türünün nesli tükendi!”
Yani, Karadeniz’de avlanan; Zindankalen,
Kofana, Mersin, Kılıç, Uskumru, Kolyoz, Karagöz, Pavurya, Gelincik, İzmarit, Orkinos, Karadeniz Alabalığı, Dil balığı, Eşkina, Kötek balığı, Kalamar gibi türler artık yok.
Kabus bununla da bitmiyor.
Var olan türlerden; Palamut, İstavrit, Lüfer, Çinekop, Hamsi, çaça, Sardalye, Yavru Mezgit, Yavru Tekir, Kefal, Levrek, Kıraça gibi balıkların da av miktarı düştü.
Yani onlar da hayatta kalmaya çalışanlardan.
Uzmanlara göre, kalan balık türlerinin büyük bölümü de hayatta kalabilmek için Karadeniz’i terk etmeye başlamışlar.
Ortalama 7 milyon kişinin geçim kaynağını oluşturan, önemli bir gelir ve geçim kaynağı olan denizlerimiz, balıksızlıktan, adeta bir çöle dönüşmekte.
Fındık ve balıkçılıkta olmayan istikrarlı ve kalıcı devlet politikası, söz sahibi olduğumuz bu iki alanda gücümüzü zayıflatıyor.
Bindiğimiz dalı kesiyoruz!
Türkiye’de Ordu’dan sonra en fazla fındık üreten 2. il, girişinde de “Fındığın Başkenti” yazan Giresun idi.
Şimdi Sakarya.
Hadi o bizden diyelim de, üretim miktarı ve sayısı hızla artan fındık yetiştiren diğer ülkeler ne olacak? Uygun bir fıkra ile noktalayalım.
***
Temel ile Dursun, balık avlamak için iskeleye gider ve denize oltalarını atarlar.
Temel oltasını bir çeker, oltasına gömlek takılır.
Dursun oltasını atar, onun oltasına da ayakkabı takılır.
Telem bir daha oltasını atar, bu defa da tencere takılır. Bunun üzerine Temel;
“Ula Dursun, galiba aşağıda birileri oturiyi...
Giriş Yap
Üye Ol
