Her hastalıktan sonra o hastalığın tedavi yöntemleri aranır.
Tarihte birçok hastalık Türk ve dünya insanlığını tehdit
etmiş, hatta çok canlar gitmiştir.
Gününüzde bu azgın hastalıkların birçoğu basit sıradan bir
hale gelmiştir.
Ama bu alanda emek vermiş, başarılı olmuş insanlarının
anıtlarının dikildiğini pek göremedim ve duymadım. Ancak ciddi bir hastalık
dünyayı tehdit etmeye başlayınca o zaman yine bilim adamlarına sarınılır.
Kanser de bunlardan biridir.
Her yıl ülkemizde 1-7 Nisan tarihlerinde kanser ve kanserden
korunma konusunda farklı etkinlikler düzenlenir. Toplumumuzda ‘amansız’’
hastalık olarak görünen kanser aslında kronik bir hastalıktır.
Kanser hızlı artış gösteren bir hastalıktır. Ülkemizde de
kanser görülme sıklığı giderek artıyor. Yeter ki bu hastalığı erken
yakalayalım.
Kanser %10-15 kalıtsal bir hastalıktır, yeter ki kendimizi
bırakmayalım, tedaviye başlayalım. Diğer hastalıkların tedavisi gibi.
Günümüzde kanserle mücadele kök hücre merkezlerinde
yapılmaktadır. Ama ölüm eşiğine gelmiş bir hastadan zamanında kök hücre alınıp
hastalığında kullanılmış olsa bu hastalık boyutları bu kadar ileri safhalarda
olmazdı.
Bölgemizde en önemli kök hücre merkezi KTÜ Tıp Fakültesinde
kurulmuştu. Ancak bu kök hücre merkezi bilinmeyen sebeplerden dolayı
kaldırılmıştır.
21. yüzyılda bilim ve teknolojiye, yaşamımıza özel bir önem
vermeliyiz.
İyi hafta sonları.