Son günlerde bölgemizde birçok yerde dengesiz yağış, su baskını, toprak kayması, heyelan vardı. Bu dengesizlik deniz kıyısından başlayarak içerilere doğru yapılan ve devam eden betonlaşmanın ve ağaç katliamının bir neticesidir. Bu betonlaşma ve ağaç katliamlarından kıyılarımız ve denizde nasibini almıştır. Yöremizin içler acısı haline bakıp Karadeniz’le sohbet etmeye başladım.

Karadeniz konuşuyor;

Asırlarca birlikte yaşadığımız ve adını benden alan insanımızın kaderine, sevincine ortak oldum. Verdiklerinden fazlasını vermeye çalıştım. Sabrına, çalışkanlığına hayran olduğum bölgenin cefakar ve çalışkan insanları!

Yaşantımızla bütünleşen can dostlarım; ister miydiniz size zaman zaman isyan etme mi, yollarınızı yıkıp limanlarınızı bozmayı ister miydim? Şimdi beni suçlamaya kalkmayın. Sakince anlatayım; özellikle son yıllarda size önemli uyarılar yaptım, aldırmadınız, dereler ve Irmaklarla bana katkılarınız oldu. Ancak fazlasını aldınız benden; doğanın tertemiz sularına kirleterek gönderdiniz bana sesim çıkmadı. Ağaçları, toprakları durmadan taşıdınız üzerime, ağaçları keserek yaptığınız yollarla sahilleri mi ve kıyıları mı yok ettiniz. Halen kıyımınız durmuş değil, dengelerimi bozdunuz. Balık yuvalarını yok ettiniz, milyonlarca dar gelirinin de aşına el uzattınız, çıkarlarınız uğruna aldırmadınız gözyaşlarıma, dinlemediniz beni.

Adını benden alan, elini bana uzatan özel kuruluşlara çevre ve çevrecilere kulak asmadınz! Ağlayan seslerini dinlemediniz. Katliamlar yaptınız sahillerde, sabırla bekledim sesimi çıkarmadım zaman oldu uyardım ama hiç aldırmadınız.

Balık neslini acımasızca yok ederken vicdanınız sızlamadı mı? Yıllar yılı bir sorumlu aradım kurtulmak için bulamadım.

Sizler gibi benim de yaşam mücadelem de uyarılarımı işinize gelmediği için sırt çevirip  ‘’DOĞA’’ olayı diyerek geçiştirdiniz.

Belediyelerimiz, yetkililerimiz ve tüm insanlarımız hep benimle uğraştınız, zora geldiğinde bana sığındığınız bir gün bile korumadınız. Benim de artık sabrım tükendi, bu size son uyarım. Af dileyin unutmayın ki benim de hakkım vardır sizden almam gereken.

İşte Karadeniz’in sohbeti yukarıda hep beraber dinledik, bakalım bu sohbetten kimler ne ders alıp ne yapacaklar. Bekleyip görelim.