SON DAKİKA
SON DAKİKA


Çaykara'ya Kadar Doğalgaz Döşeyeceğiz
31.01.2024

AKP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sayın Ahmet Metin Genç, Çaykara ziyaretinde partililerinle hasbihal etmiş ve “Çaykara mübarek bir beldedir, buraya kadar doğalgaz döşeyeceğiz, üstüne üstlük size bir de teleferik sözü veriyorum.” demiş…
Teleferiği geçtim ama bu doğalgaz işi siyasilerin işi mi, işi ise ben şimdi soruyorum;
Yıl 2007, doğalgaz dağıtım şirketi ile bizim dönemde karşılıklı imza atmıştık.
Aradan 3 Cumhurbaşkanlığı seçimi geçti. (2007-2014-2018)
5 Genel seçim (2007-2011-7 Haziran 2015-1 Kasım 2015-2018), 3 yerel seçim (2009-2014-2019) bunlara bir de 3 kez yaptığımız Halk Oylamalarını da (2007-2010-2017) eklersek onca seçim havaları ve vaatleri geçti.
Gelen giden her bir siyasetçi söz verdi ama Trabzon’un göbeğine Meydan’a 2022 yılında doğalgaz verebildiler.
Yani tam 15 sene sonra…
Genç inşallah sözünde durabilir ben doğalgazı hatırlatayım dedim, takipçisi olacağız…

MUHTAR ADAYLARINA TAVSİYELER-1


Şahsım olarak öncelikle “Muhtarlık” kavramının artık anlamsız olduğuna, maaşlarının israf olduğuna inandığımı belirtmek istiyorum, 3 dönem mahallesinde seçilmiş 10 yıl muhtarlık yapan ve bunun 8,5 senesinde Muhtarlar Derneği Başkanlığı yapan biri olarak söylüyorum…
Ama muhtarlık maaşlarının asgari ücrete getirilmesi, havası, sefası, saltanatı olduğundan tüm gözler mahallelerde, köylerde muhtarlık makamında.
Bende sizlere muhtarlık tüyoları vermeye başlıyorum bu hafta itibari ile.
Mesela ilk tüyolar “ilk defa muhtar adayı” olacak olanlara;
1- Muhtarlık kararınızı vermedi iseniz hemen verin, az bir zaman kaldı. Bunu ilk mahallenin/köyün bakkalına, manavına hatta delisine bile söylemenizde fayda var, kulaktan kulağa. Sıkıntıya girmeyin, anında duyulur…
2- Eğer karar vermişseniz mutlaka beş vakit camiye uğrayacaksınız, cami şadırvanında abdest almak ise şart. Öyle cumadan cumaya camiye gelmekle olmuyor bu iş…
3- Eşiniz sık sık oturmaya eşe dosta gidecek ve sizin için mahallede, köyde çok ısrar olduğunu belirtecek. Muhtarlık mutfaktan geçer unutma, eli boş gitmeyecek komşu oturmalarına. Kek, pasta, börek ile eli dolu olacak…
Devam edeceğiz…


TRABZON TOKİ BLOKLARI NE OLDU?


İstanbul’a atadıkları Murat Kurum beyefendi 650 bin toplu konut yapacağız sözünü vermiş.
İyi de arkadaş senin başında olduğun TOKİ Trabzon’da, genel seçimler öncesi 1250 konut yapacağız diye söz vermişti hatta 81 ilde 250 bin konut…
Kuralar bile çekildi, ortada konut monut yok!
Temeli nerede, bilen yok…
Hayır, temel attılar da biz mi duymadık onu da bilmiyoruz!
Şimdi kalmış, ulufe dağıtır gibi 650 bin konuttan söz veriyor.
Ben çok inandım şahsen…


MÜJDE 2053’DE DEMİRYOLU GELİYOR!


Tevazu sahibi ve işini hakkıyla yapmaya çalışan bir teknokrat olduğuna yürekten inandığım Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız hemşerimiz Abdulkadir Uraloğlu Trabzon ziyaretinde dört gözle beklediğimiz demiryolu müjdemizi vermiş;
Sahilden yani Samsun’dan, Ordu ve Giresun hattından Trabzon’a gelebilecek Karadeniz Sahil Demiryolu Projesi devlet yatırım programında 2053 yılında!
Koca Bakan söyledi, yalan demeyecek herhalde.
Az kaldı, direnin…


NE DİLBER’MİŞ ARKADAŞ…




Pavyonlara yüzde yüz gelen zamma mı yanalım, yoksa Dilber’e ev almak için arsasını satışa çıkaran ahmaklara mı yanalım ne yapacağımızı şaşırdık bu düzende.
Bu Yılmaz Erdoğan sanki kanayan parmağa şey yapmış gibi, ortalık bir anda Dilber sevdasına kapıldı…
Dilber kıyafeti giyip kulübe koşanları mı ararsınız, Sahibindencom’a dilbere ev alabilmek için arsasını satışa koyan dayılar mı arasınız, ne arasan var aziz milletimde.
Popüler kültürün kölesiyiz, herkes kabul etsin artık.
Ülke olarak sorunumuz maalesef dizi falan değil, ülkenin insanında…


HAFİZE HANIMIN SON MACERALARI




Merkez Bankamızın Amerika’dan ithal başkanı Hafize Gaye Erkan’ın aile dedikoduları arşı âlemi aşmış…
İlk kadın MB başkanı olduğunda yandaş basın “bakın torpilsiz, bağlantısız, liyakat sahibi” diye birçok sıfatla kendisini parlattıkça parlatmıştı.
Ben her zaman söylerim, AKP hiçbir makamı asla pas geçmez geçmedi de.
Ortaya saçılan haberlerden öğreniyoruz ki, Hafize hanımın babası bizim derin Mehmet’in kuzeni yani teyze çocuğu imiş. 
Ayrıca Kadıköy’de “Gaye Apt.” adı ile koca bir lüks apartmanları var olduğu ortaya çıkmış…
Eee ne demişti Hafize Hanım, İstanbul’da kiralar pahalı annemin evine taşındım… 
İnsan sarrafı olmaya gerek yok, bu rejimin bir parçası olmayı kabul etmiş her kişi benim gözümde olağan şüphelidir.
Bu kadar netim yani…


BÜTÜN SUÇ EMEKLİLERDE…




Mehmet Şimşek Efendi en sonunda tüm gerçeği (!) ifşa etmiş, “Bütçe açığının sebebi emeklilerdir” demiş…
Saray değil, yandaş çeteler değil, kamudaki müthiş israf değil, kur korumalı soygun değil, Suriyeliler değil, bu ülkeye soktuğunuz milyonlarca göçmen değil, gösterişli mitingleriniz, açılışlarınız değil, içlerindeki emekli vekiller dâhil 600 vekil değil, üç-beş yerden maaş alanlarınız değil, lüks ve şatafatınız değil;
Bütçe açığının tek sorumlusu TUİK sonuçlarının bile altında maaşı reva gördüğünüz emekliler…
Ya sabır, ya sabır, ya sabır…


NURTOPU GİBİ 750 BİN SURİYELİ ÇOCUĞUMUZ OLMUŞ


Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca açıklamış, 754 bin Suriyeli bebeğimiz dünyaya gelmiş, Suriyelilere 97 milyon poliklinik hizmeti vermişiz, aynı Suriyelilere 2 milyon 600 bin ameliyat yapmışız ve yine aynı Suriyelilere 3 milyondan fazla yataklı tedavi uygulamışız…
Övünülecek bir şeymiş gibi twit atmış beyimiz, zavallı ülkem ne haldeyiz.
Kendi ülkesinde Türk gençleri, Türk evladı iş kurmak, evlenmek gibi amaçlarına ulaşamayıp yabancı ülkelerde mülteci olurken hatta intihara sürüklenirken elin Arabı bu ülke topraklarında tavşan gibi ürüyor ve bu ülkenin bir bakanı bunu büyük bir gurur gibi açıklıyor.
BOP Projesi tıkır tıkır işliyor rahat olun ülkeyi tamamen Araplaştıracaklar, kafaya koymuşlar…


SÜLÜN OSMAN



Bizim tarihimizin en büyük dolandırıcısı kim diye oylama yapılsa sanırım ilk sırada Sülün Osman çıkar.
Bakın ne diyor ifadesinde; “Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. Yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. On tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. Kuyumcunun kapısındayız. Dükkân kapalı. Karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. Hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. Diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. Paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın... Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. O arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. Telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, ben de kayboluyorum ortalıktan. Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. Ve ben aranıyorum. Demiyorlar ki ona, be adam bin liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. Gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım."
Anlayana…


KADINLAR İÇİN KIRAATHANE…



Vizyon sahibi İstanbul AKP adayı Kurum seçim beyannamesinde “Kadınlar için özel kıraathaneler yapacağız.” demiş…
Eve diyorum işte bu!
Önce çorba, etli pilav şimdi de kadınlarımıza kıraathane…
Ülkedeki kadınların en büyük sıkıntısı korkmadan eve gidebilmek veya ekonomik ve sosyal özgürlüğe sahip olmak değil kıraathanede pis yedili, okey oynamak…
Uzayı fethettikten sonra çok başarılı bir atılım, ben ikna oldum oyum AKP’ye.
Ey Allah’ım ya, her boyayı boyadın yani bir tek fıstığın yeşili kalmıştı…


SINIF ANNESİ


Milli Eğitim Bakanlığımız tüm Valiliklere genel gönderip, “sınıf annesi” garabetinden çocukları kurtarmış.
Yazıda; bu kişilerin sınıflarda çeşitli faaliyetlerde bulunarak velilerden aidat topladıkları, ders araç-gereci temini yönünde faaliyette bulunduklarına, zaman zaman derslere müdahil olduklarına ve öğrencilerin görüntülerini kaydettiklerine dikkat çekilmiş…
Güzel şeyler oluyor, tam bir saçmalıktı bu uygulama zaten.
Hayır, ne işe yarardı bu unvan anlamamışımdır yıllardır.
Sanki sınıf babası, sınıf görümcesi, sınıf eltisi varmış da, bir annesi eksikmiş…
Hazır başladı bari bende okullardaki diğer eksiklikleri dile getireyim, mesela Okul Aile Birliği” ne arkadaş? Dedikodu yapılan kısır günlerinden farkı ne bunların, kaldırın gitsin.
Ayrıca öğretmenden idareci olur mu? Olmaz bence herkes işini yapsın.
İdareciler öğretmenlerden değil, kamu yönetimi mezunlarından seçilsin.
Ricalarım kabul buyrula… 



Ama unutma,
Taş duvarlar arasındaki karanlığımın
Senden 
Başka
Penceresi
Yok…
- Sabahattin Ali


© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap