SON DAKİKA
SON DAKİKA


Hamsi kavağa çıkar mı?
27.12.2023

Yıllar önce siyaset duayenlerimizden rahmetli Çoban Sülü’nün ANAP için söylediği sözdür, “Hamsi kavağa çıkar mı? Eğer çıkarsa bunlar iktidar olur” sözü...

Yine rahmetli Mesut Yılmaz da mitingde toplanan kalabalığa istinaden “İşte böyle çıkar” diye cevap vermişti hatırlarsanız.

Doğu Karadeniz Su Ürünleri Kooperatifi Bölge Birliği Başkanı Ahmet Mutlu; “Bu sezon bizim açımızdan bir kazanma sezonu değil, tamamen maliyetleri kurtarma sezonu olur” diyerek, balık avcılığında en büyük maliyetin mazot masrafı olduğunun altını çiziyor ve balıkçıların devletten yarı yarıya indirimli mazot imkânı sağlamasını da sözlerine ekliyor.

Haklı mı, bence yerden göğe haklı ama…

Evet, ama diyorum.

1986’dan beri Karadeniz’deki balık çeşitliliği 8-9’u aşmıyor, niye?

İstatistiklere göre sıralama şöyle;

Mezgit, hamsi, palamut, lüfer, tekir, kolyoz, kalkan, pisi balığı ve çaça (Papalina) balığı…

Sağdan say 9, soldan say 9…

Ülkemizdeki yıllık toplam balık üretiminin %70’i Karadeniz’den sağlanmakta.

Ama sayı bir türlü artmıyor, olanlarda her sene gerektiği kadar çıkmıyor. Bir sene hamsi bol oluyor, bir sene palamut, kalkan sadece balıkçıların tezgâhlarında adeta süs eşyası.

Karadeniz balıklarından olan uskumru, torik, mersin, lüferin büyüğü kofanaya neredeyse hiç rastlanmamakta, hatta en ünlü balığımız hamsi bile risk altında…

Bütün dert mazotun pahalı olması mı?

Tamam, “kirlilik” sebeplerden biri de acaba “hatalı avlanma” sebeplerin en başında sayılmıyor mu?

Onun için diyorum ki, tezgâhlardaki balıklarımızın kıymetini bilelim.

Yakında ağaçta balık yetiştirmeye çalışırsak hiç üzülmeyin!


JEOPOLİTİK KARADENİZ SINIRI

Karadeniz, Kırklareli’den Artvin Hopa sınırına kadar ülkemizin kuzeyini tamamen kaplayan bir denizimizdir. Kıyı uzunluğu 8.350 km, alanı 461.000 bin kilometrekare ve derinliği bazı noktalarda 2.210 metredir. Kapalı bir denizdir Karadeniz, 200 metreden fazla derinliklerde maalesef doğal hidrojen sülfür boşalımı nedeniyle Karadeniz balıkları azalmaya başlamıştır.

“İnsan kaynaklı deniz kirliliği ve yanlış avlanma da balık sayısındaki azalmayı hızlandırmaktadır” diyor uzmanlar…

Yani diyor ki uzmanlar, Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler öncelikle katı atıklarını (çöplerini) sonrası ile de yine belediyeler vasıtası ile kanalizasyon borularını Karadeniz’e boşaltarak denizi ağır sanayi fosseptiğine çevirdiniz.

Bunda tüm orta Avrupa kentlerinin kanalizasyon borularını Tuna Nehri ile Karadeniz’e boşalttıkları da bir gerçek.

Ve en önemlisi elbette yanlış avlanma stilimiz.


EKOSİSTEM DE TÜRKİYE’NİN YERİ

Çevre Performansı Endeksi (EPI) 180 ülkenin çevre politikaları ve uygulamaları konusundaki başarılarını değerlendiriyor.

EPI, çevre sağlığı ve ekosistem canlılığı konusunda 180 ülkeyi sıralıyor. Bu göstergeler, ülkelerin belirlenmiş çevre politikası hedeflerine ne kadar yakın olduğuna dair ulusal ölçekte bir ölçü sağlıyor. Verileri uluslararası kuruluşlardan, araştırma kurumlarından, akademiden ve devlet kurumlarından alıyorlar ve verilerin çoğunu üçüncü taraf kurumlara doğrulatıyor veya sonuçları doğrulatmak için erişilen ve denetlenebilen bir veri toplama süreci yürütüyorlar. Hükümetlerin doğrudan verilerini kabul etmiyorlar.

180 ülke arasında Danimarka 77,9 puanla birinci sırada, arkasından Birleşik Krallık (İngiltere), Finlandiya, Malta ve İsveç geliyor…

Türkiye 2022 sonuçlarına göre kaçıncı biliyor musunuz, 172. sırada…

Hava kalitesi değerlendirmesinde 180 ülke arasında 58. sırada, ekosistem ve biyoçeşitliliği sağlama kategorisinde 176. sırada, iklim değişikliği kategorisinde ise sırası 166.

Durumumuz görüldüğü gibi, ört ki öleyim.



YUNANİSTAN İLE ARAMIZDAKİ SINIR FARKI

Sevgili dostlar, Yunanistan’da mı daha çok balık var Türkiye’de mi?

Doğru cevap: Yunanistan’da bizden daha bol balık var, niye?

Yani, onlarda balık avlama derinlik sınırı 40 metre de bizde 25, nasıl oluyor bu durum?

Çünkü sen 24 metre de de balık avlıyorsun şakır şakır, 20 metre de de…

Adamlar da yasa var, kanun var…

Avrupa Birliği üyesi oldukları için, kafalarına göre avlanma yapmıyorlar, kaç metre derinlikte balık avlayacakları, yılda kaç ton balık avlayacakları, balık stokları ve balıkçı filolarının yönetimi ve denetimi Avrupa Birliği Yönetmeliği ile belirleniyor.

Kurallara uyuyorlar, bol bol balıkları oluyor.

Sadece Yunanistan mı hayır, aynı denizi paylaştığımız Bulgaristan da aynı Romanya da…

Son olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakerelerindeki “balıkçılık faslı” ne zaman açıldı? 2006 yılında. Müzakerelerde bir gram ilerleme var mı, yok. Hadi Avrupa Birliği’ne giremesek bile, Avrupa Birliği’nin kuralları faydalı, biz de o kurallara kendi kendimize uyalım diyen var mı, o da yok.

Mazot pahalı, mazot gerisi fasa fiso…

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap