SON DAKİKA
SON DAKİKA


İki kadim şehrin futbolla sınanması
27.03.2024

Seyahatnamesi ile Meşhur Evliya Çelebi'miz Trabzon için şöyle demiş: "Bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir. İrem bağları gibi süslü bir şehirdir burası.'' 

Ve devam etmiş insanı hakkında da çok anlamlı sözler söylemiş.

Gözlemleri meşhur, Evliya Çelebi 1640 ağustosun Trabzon'unu gezdiğinde yaptığı tespitlerinde Trabzon'un İmparatorluğun başkenti İstanbul'dan   aşağı kalır tarafı olmadığını belirterek Trabzon için "KÜÇÜK İSTANBUL" benzetmesi yapmıştı.

Zengin ve asil bir aileden gelen Evliya Çelebi’nin Trabzon gezisi notları günümüzdeki yaşam tarzıyla hemen hemen aynı.

İstanbul’da ne varsa Trabzon’da da o vardı. Trabzon Beyefendisi, Hanımefendisi… Tiyatro, musiki, basın yayın, el yazmaları ile kütüphaneler, şairler, edebiyatçılar, sporcular ve daha da fazlası ile Trabzon sanat, kültür, spor ve ticaret merkezi özelliği yüzyıllar öncesinde de vardı.

Trabzon halkının asil ve musikiye düşkün olduğunu belirten Evliya Çelebi, insanının da dost sadık ve güvenilir olduklarını anlatırken ahalinin meslek, sanat, zanaat ehli yetişmiş ilim irfan sahibi ahaliden oluştuğunu belirtir.

Her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği başta hamsi olmak üzere çeşitli balıkların Trabzon'da bolca bulunduğunu zamanın sportif müsabaka ve eğlencelerinin şehrin merkezinde yapıldığını anlatan Evliya Çelebi başkent İstanbul'un küçük bir örneği benzetmesini yaparken haksız da değildi.

Bu arada Osmanlı İmparatorluğu'na en parlak dönemi yaşatan üç önemli padişahın yolu Trabzon'dan geçip İstanbul'da tahta çıktığını da belirtmeden geçemeyiz. Fethi gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmet:

"Trabzon fethedilmeden İstanbul'un fethi tamamlanmış sayılmaz" derken Trabzon'un ne kadar önemli ve stratejik bir coğrafyada olduğunu belirtmiştir. Ve sözün söylendiği tarih 1461dir. 

Yavuz Sultan Selim 23 yıl Trabzon Valiliği yaptı.

Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Trabzon'da doğdu. 15 yaşına kadar yaşadığı bu kentte eğitimini aldı. Trabzon şehzadeler kenti olarak padişahların özel ilgi gösterdiği ve Osmanlı döneminde eyalet merkezi olarak yönetildiği bir yerleşim merkezi idi.

Şimdi bunları yazarken Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan ve kimsenin tasvip etmediği hemen her stadyumda rastlayabileceğimiz olaylar olunca bilhassa İstanbul merkezli Trabzon'u karalamaya yönelik bir söylem gelişti.

5000 yıllık tarihi geçmişiyle tıpkı İstanbul gibi tarihin en eski kentlerinden biri olan Trabzon bir futbol müsabakası sonrası kentin tarihi geçmişi ve Türk kültürüne yaptığı katkılar göz önüne alınmadan sorumsuzca linç etmeye kimsenin hakkı yoktur.

Trabzon sadece futbolu ile değil kültürü ve sanatıyla, yetiştirdiği bilim ve  devlet insanları ile ülkesine katkı vermede hep öncü rol oynamıştır.

Kaldı ki futbolun ilk kez İstanbul'da oynandığı tarihlerde de Trabzon'da kulüpleşme  ile seyircili müsabakalar yapılmaya başlanmıştı.

Fenerbahçe ligler kurulmadan önce elde ettiği amatör şampiyonluklarını tescillenerek bugüne yansımasını istiyor ya. Trabzonspor da bu talebe karşılık tamam biz de amatörlük dönemlerimizdeki kurucu kulüplerimizin aldığı şampiyonlukları tescil edelim diye hodri meydan çekerken şehrin futbol geçmişinde yer alan futboldaki başarılarının en az İstanbul takımları kadar eski olduğunu anlatmaya çalışıyordu. 

Tarihteki kütüphaneleri ve eğitim kurumları her zaman övgü ile anılmıştır. Anadolu'daki ilk matbaa Trabzon'da kurulmuş. Kentte çıkan gazete ve dergiler Bab-ı Âli ile yarışır durumda idi.

İşi özünden koparıp saha içindeki kabul edemeyeceğimiz olaylardan yola çıkarak kadim bir kentin sinir uçlarına dokunup eleştiri sınırlarını aşmak hiç de hoş olmayan bir ayrımcılığın görüntüsü olarak maalesef yazılı ve sözlü, görsel basında yer aldı.

Bu tür yaklaşımlar gereksiz ve tehlikeli mecralara yol açabilen maksatlı değilse bile en azından mantığı olmayan söylemlerdir. 

Bakın bizim gençliğimizde, “Moda Paris'te doğar ertesi gün İstanbul'a gelir. Birkaç gün sonra da Trabzon'da insanların üzerinde yeni moda giysileri görürsünüz" sözü çok yaygındı.

Siz siz olun Trabzon'a dil uzatmayın evet bu ilin yüzölçümü 5000 km kare bile değilken, ancak bir milyonu bulmayan nüfusu ile nasıl olur da  milyonlarca nüfusa karşı gerek  sportif anlamda olsun gerekse kültürel sahada mücadele ettiğini düşünseniz iyi olur.

Tarihi karakterini günümüze yansıtan Trabzon Milli Mücadele’de en önce ve en ön safta bulunduğunu da unutmadan Mustafa Kemal Atatürk'ün Trabzonlular için;

"Arkadaşlar; beş sene önce ilk kez Samsun'a ayak bastığım zaman bana kalp gücü veren vatandaşlarımın ilk sırasında Trabzonluların bulunduğunu asla unutmayacağım. Sakarya Büyük Kanlı Savaşına Üçüncü Tümen ile yetişen Trabzon evlatlarının savaş alanında gösterdikleri özverili çabaların kıymetli anısı bilincimde sürekli canlı kalacaktır.” sözlerini birkaç kere okuduktan sonra Trabzon'u ağızlarına almalarını tavsiye ederim.

Kimse ve hiçbir kurumun bu iki kadim şehri dünya ve Türk tarihine damgasını vurmuş tarihe mal olmuş görkemli geçmişini bir futbol topunun yarattığı kargaşaya bel bağlayıp küçümsemeye hakkı olamaz.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap