Sayın Mehmet Ali Yılmaz’la gençlik ve spor bakanlığı
döneminde ödül töreninde karşılaştık. Aslında ben de gençlik ve spor elemanı
olmam hasebiyle benim amirimdi. Mehmet Ali Bey döneminde bendeniz A-boks Milli
Takım teknik direktörlüğü yapmaktaydım. Milli takımda öğrencimiz olan rahmetli
boksör Sinan Şamil Sam amatörde dünya şampiyonu olmuştu. Bu vesileyle sayın
bakanımız Mehmet Ali Bey bana ve boksörümüze Ankara Atatürk Spor Salonu’nda
düzenlenen törende başarımızdan dolayı bizlere maddi ödül vermişti ve bana
orada “Yarın bakanlığa gel" demişti. Ben de “Emriniz olur efendim"
demiştim. Bakanlığa gittiğimde bana “Milli takımlar hakkında rapor hazırla ve
milli takımlar dışında spor danışmanı olarak yanımda olacaksın” dedi. Tabii
bizim amirimiz olması hasebiyle en ufak itirazım olmadı çünkü hiçbir torpil
vasıtası kullanmadan kendisi bu görevi bana layık görmüştü. Boks takımlarında
arta kalan zamanlarında sayın bakanımıza periyodik rapor vermeye başladım.
Sayın bakanın otoriter olduğu kadar çok sevecen ve babacan tavırları vardı.
Yapı olarak boyun eğmeyen bir mizaca sahipti. Türk sporuna yenilikler getirerek
adeta sporda devrim yapmıştı. Allah(C.C) ayetinde ne buyuruyor? "Kullu
nefsin zaikatul mevt" yani “Her nefis ölümü tadacaktır, her canlı
ölecektir.” Mehmet Ali Bey de bu ayet gereği ölümü tatmıştır. Kendisine
Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve spor camiasına başsağlığı dileklerimi
iletiyorum.