Verin kurtulun! Verin ki, en azından hakkınızda söylenen şaibeleri ortadan kaldırmış olursunuz. Yoksa temcit pilavı gibi önünüze konulup kaldırılacak 1461 Trabzon. O nedenle verin diyoruz. Elinize yüzünüze, gözünüze bulaştırdınız gül gibi takımı yönettirmeye çalışırken her şeyi. Bunu kabul ediniz. Nasıl becerdiniz bunu, onu da anlamış değiliz. O teknik adam bunun adamı dediniz ve iş verdiniz. Onunla olmadı, şununla devam edelim moduna girdiniz. Sonunda onda da başarısız oldunuz. Bir takım yönetilirken, yapılması gereken bütün hamleleri yaptınız. Ne oldu, başınız göğe mi erdi? Ne oldu, yüreğinizin yağları mı eridi? Yazık ettiniz 1461 Trabzon’a! Bunun hesabı mutlak suretle yetkili ve etkili kişilere kulübün yapacağı bir genel kurulda sorulmalıdır. Vebali olanlar hesap versin kardeşim!

AZ ÇOK HERKESİN PAYI VAR

Tamam, yönetimsel hatalar var da, saha içi hatalar yok muydu gelinen bu süreçte? Bal gibi vardı. Önemli teknik hatalar yapıldı. Teknik hataların yanında oyuncuların beceriksizliği ve yetersizliği de yaşanan süreçte işi fitilleyen unsurlar oldu. Kısacası musalla taşına gelen meftanın ölümünden sorumlu, en başta işi yönetmeye çalışanlar olmuştur. Daha sonra alta doğru bunlar sıralanmaktadır. Ne söyleyebiliriz ki, birilerinin kına yakmasından başka?

YUSUFUMUZA KIYMAYIN!

Yazılıp çizilmeye başlanmışsa Yusufumuza geçmiş olsun! Artık gitmekten başka çaresi kalmayacak. Fotoğrafta bunu görmekteyiz. Yusufumuza yönetim kurulu henüz ‘masaya oturalım’ dememiş. Temennimiz oturalım derler, bunun sonunda da Yusufumuzu kaybetmemiş oluruz. Yusuf Erdoğan bu kadar mı yeteneksiz, beceriksiz? Hiç mi Trabzonspor’un işine yaramaz? Bu konuda yanılıp, sonradan pişman olmayın beyler!