A+ A-
Yorum
10

BM yetkilisi itiraf etti: Rusya 4 gün içinde men edildi, tutarlı olmalıyız

Yayın Tarihi: 06.10.2025 - 14:05
Birleşmiş Milletler (BM) Kültürel Haklar Özel Raportörü Alexandra Xanthaki, 'Barış Planı' gerekçesiyle harekete geçmeyen UEFA'nın zaman kaybetmeden İsrail'e karşı tedbir alması gerektiğini söyledi.
Kaynak:HABER MERKEZİ

BM İşgal Altındaki Filistin Toprakları Hakkında Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonunun İsrail'in soykırım işlediği sonucuna varmasının ardından FIFA ve UEFA'ya İsrail'i uluslararası futboldan men etme çağrısında bulunan raportörlerden biri olan Xanthaki, Anadolu Ajansı'nın sorularını yanıtladı.

Giderek daha fazla uluslararası kuruluşun Gazze'de yaşananları soykırım olduğunu kabul etmesi sonrasında meslektaşlarıyla harekete geçtiğini belirten Xanthaki, "Her şey olağanmış gibi davranamayız dedik, futbol federasyonları da öyle davranamaz. Ne yazık ki spor kuruluşları genel olarak insan hakları ihlalleri karşısında harekete geçmeye istekli değiller. Burada sadece insan hakları ihlallerinden değil, çok büyük, olağanüstü bir ihlalden bahsediyoruz." diye konuştu.

Örgütlerin ve devletlerin, güçlü devletlerin çıkarlarına dokunduğu için hareket etmediğini savunan Xanthaki, "Ancak bu durum olağan bir durum değil, olağanüstü bir mesele. Üstelik elimizde benim değil, bağımsız, dünya çapında tanınmış uzmanların - BM Soruşturma Komisyonu’ndaki 41 özel raportörün - kanıtları var. Spor kuruluşlarının sorumluluk alması gerekiyor, aynı şekilde devletlerin de. Artık hareketsiz kalamayız. Spor kuruluşlarının merkezinin bulunduğu ülkeler de, müsabakaların düzenlendiği ülkeler de, insan haklarının ihlal edilmemesi için sorumluluk taşıyor." ifadelerini kullandı.

"Rusya 4 gün içinde men edildi, tutarlı olmalıyız"

Sporun adaletle ilgili olduğunu ve federasyonların sürekli adaletten bahsettiğini dile getiren Xanthaki, "Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sadece dört gün sonra bazı spor kuruluşları çok hızlı şekilde karar alıp Rusya’yı men etti. Dolayısıyla tutarlı olmak zorundayız. Rusya’ya uygulanan bu yaptırımların ardından, İsrail konusunda da kesinlikle harekete geçmek gerekiyor." dedi.

Gazze'de bir soykırım yaşanırken hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Xanthaki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"UEFA’nın 'Barış Planı' gerekçesiyle harekete geçmediğini biliyorum. Ama bu plan korkunç. Soykırım mağdurlarının rızası olmadan hazırlanmış bir plan, BM’yi tamamen görmezden gelen bir plan. Benim UEFA için başka bir önerim var; önce tedbir alsınlar, barış sağlandığında belki o zaman İsrail yeniden müsabakalara kabul edilebilir. FIFA da geçtiğimiz hafta veya ondan önceki hafta konuyu reddetti. Bence yeniden toplanmalı, siyaseti bir kenara bırakmalı ve insanlığımıza, sahip olduğumuz en büyük değerlere yönelik bu olağanüstü tehdide odaklanmalılar."

"Her gün daha fazla insan sesini çıkarıyor"

Xanthaki, "UEFA ve FIFA karar almakta gecikirse, ülke federasyonları ve kulüpler inisiyatif alıp İsrail Milli Takımı ve kulüplerine karşı sahaya çıkmayı reddedebilir mi?" sorusuna, "Her gün daha fazla insan sesini çıkarıyor. Sokaklara çıkıyor, gösteriler düzenliyor. Dolayısıyla evet, spor kulüplerinin kendi inisiyatifleriyle harekete geçmesi mümkün. Ama bu UEFA, FIFA ve diğer spor kuruluşları için çok kötü olur. Çünkü bu, onları gayrimeşru ve itibarsız hale getirecektir. Her zaman, soykırımı durdurmak için harekete geçmeyen, soykırım işleyen bir devleti sporun içinde kabul eden kuruluşlar olarak anılacaklar." yanıtını verdi.

"İsrail'in futboldan men edilmesi çağrısının geciktiğini düşünüyor musunuz" sorusunu ise Xanthaki, "Ortada gerçekten bir soykırım olduğundan emin olmamız gerekiyordu. Soykırım, en nihai suçtur. Böylesine ciddi bir suçtan söz ederken, bunun gerçekten söz konusu olduğundan emin olmamız gerekiyordu. O yüzden hayır, geç kaldığımızı düşünmüyorum. Ancak, şunu hissediyorum ki, bunun mutlaka soykırım olması gerekmez; işlenen korkunç suçlar daha yüksek sesle dile getirilmeyi hak ediyordu." şeklinde yanıtladı.

Xanthaki, açıklama öncesinde ya da sonrasında herhangi bir baskıyla karşılaşıp karşılaşmadıklarıyla ilgili, "Hayır, hiçbir baskıyla karşılaşmadım. Tabii ki devletler bunu siyasi bir meseleye dönüştürmek istiyor. Ama bu siyasi bir mesele değil, insan haklarıyla ilgili. Biz, dünyadaki mikro-politikalardan ve jeopolitikten bağımsız olarak hareket etmek zorundayız. Bu meseleyi sadece siyasi bir mesele gibi göstermeye çalışan devletler, aslında kendi halklarına da kötülük ediyor, çünkü hepimiz insan hakları değerlerine saygı gösterilmeyi hak ediyoruz." diye konuştu.