Altın Fiyatları Tarih Yazdı: Ons Altın ve Gram Altın Rekor Üstüne Rekor Kırıyor

Gram altın ise ilk kez 6.000 TL barajını aşarak 6.051 TL'lik rekorla yeni haftaya 'altın' vuruş yaptı.

Tarihi Zirvede Bir 'Güvenli Liman': Ons Altın 4.383 Doları Gördü

Pazartesi günü uluslararası piyasalarda yaşanan gelişmeler, altın yatırımcıları için adeta bir bayram havası yarattı. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) geçen haftaki 25 baz puanlık faiz indiriminin ardından oluşan likidite bolluğu ve ek indirim beklentileri, geleneksel güvenli liman varlık olan altına yönelik talebi patlattı. Güçlü yatırımcı girişleri ve dolar endeksindeki gerilemenin de katkısıyla, ons altın fiyatı ons başına 4.383,73 ABD Doları seviyesini görerek tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı. Bu hareket, yalnızca teknik bir direncin aşılması değil, aynı zamanda küresel ekonomideki belirsizliklere karşı yatırımcı psikolojisinin somut bir yansıması olarak kayıtlara geçti.

Gram Altın Tarihe Geçti: 6.000 TL Sınırı İlk Kez Aşıldı

Uluslararası piyasadaki bu fırtına, yurt içinde de kendini hemen hissettirdi. Dolar/TL paritesindeki hareketlerin de etkisiyle, gram altın, yeni haftaya yüzde 1,3'lük keskin bir yükselişle başladı ve 6.051 Türk Lirası seviyesinde işlem görerek tarihinde bir ilki gerçekleştirdi: 6.000 TL psikolojik eşiğini aşmak. Bu rekor, sadece altının küresel değer kazanımının değil, yerel piyasa dinamiklerinin de bir sonucu olarak analistler tarafından değerlendiriliyor. Yatırımcıların döviz ve enflasyona karşı korunma arayışı, gram altını her geçen gün daha da çekici bir yatırım aracı haline getiriyor.

1979'dan Beri Görülmemiş Bir Performans: Altın Yıla Yüzde 67'lik Artışla Giriyor

2024, altın için kayıtların sil baştan yazıldığı bir yıl olmaya aday. Yıl başından bu yana yüzde 67 değer kazanan sarı metal, 3.000 ve 4.000 dolar seviyelerini de bu süreçte ilk kez geçerek olağanüstü bir performans sergiliyor. Uzmanlar, bu ivmeyle altının 1979'dan bu yana en güçlü yıllık performansını kaydetmeye hazırlandığını belirtiyor. Bu tarihi rallinin arkasında ise birkaç kritik faktör var: Artan jeopolitik riskler, dünya merkez bankalarının rezervlerini çeşitlendirme amaçlı agresif altın alımları ve Fed öncülüğünde küresel faizlerin düşeceğine dair güçlü piyasa inancı. İlginç bir not olarak, gümüşün yüzde 138'lik yıllık yükselişi ise endüstriyel talep ve arz kısıtlarının da kıymetli metaller pazarında ne kadar belirleyici olabildiğini gözler önüne serdi.

Önümüzdeki Süreçte Ne Beklenmeli?

Piyasa katılımcıları, 2025 yılına dair beklentilerini şimdiden oluşturuyor. CME Fedwatch Tool verilerine göre, yatırımcılar 2025 yılı içinde ABD'de en az iki faiz indirimi daha öngörüyor. Faiz oranları düştükçe, altın gibi getirisi olmayan varlıkların fırsat maliyeti azalıyor ve bu da onları daha cazip kılıyor. Analistler, doların göreli zayıf seyri devam ettikçe ve küresel merkez bankaları politika desteğini sürdürdükçe, altının bu parlak performansını koruyabileceği görüşünde. Ancak, olası bir risk iştahının geri dönüşü veya enflasyonla mücadelede beklenmedik bir sertlik, rüzgarın yönünü değiştirebilecek anahtar unsurlar olarak listenin başında yer alıyor.