SON DAKİKA



Haber > Gündem > 27 Mayıs'la da 28 Şubat'la da hesaplaşacağız"

27 Mayıs'la da 28 Şubat'la da hesaplaşacağız"

23 Nisan 2012 Pazartesi - 12:06




Dışişleri Bakanı Ahmet DavutoğluAK Parti'nin Sivas İl Kongresi'nde konuştu.





Bir buçuk saatten uzun bir konuşma yapan Davutoğlu, "Eğer milli egemenlik hakim kılınırsa, yeniden bir cihan devleti kurmamıza kimse engel olamaz. Bunun için 27 Mayıs'la da 28 Şubat'la da hesaplaşacağız" dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "27 Mayıs'la da 12 Eylül'le de 28 Şubat'la da hesaplaşacağız. Hesabımız şahsi değildir, siyasi değildir. Bu hesaplaşma bir millet adına hesaplaşmadır" şeklinde konuştu. Cumhuriyet gazetesi ise Davutoğlu'nun Sivas'ta yaptığı konuşmada şu satırları ön plana çıkardı: Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile katıldığı 4 Eylül Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Sivas 4. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin Sivas'ı, Türkiye'yi imar etmek için hareket geçmiş kutlu bir yürüyüşün adı olduğunu belirtti. BU TOPRAKLARDA BAŞKA ÜLKE KURMANIN HESAPLARI YAPILIYORDU Sivas Kongresi'nin yapıldığı günlerde Anadolu topraklarında bir ümitsizliğin hakim olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Milletimiz evlatlarını Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Yemen'de kaybetti. Köylerde ziraat yapacak genç nüfus bile kalmamıştı. Bu topraklarda başka ülkeler kurmanın, bu toprakları talan etmenin hesabı yapılıyordu" dedi. Sivas Kongresi'nden önce iki grup insan olduğunu dile getiren Bakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Birinci grup, kadere razı olmuş, boyun eğmiş ve mandacılığa, Türkiye topraklarının esarete mahkum olmasına razı olmuştu. Bir de 'bütün fertleri yok olsa, bütün köyleri yok olsa, bütün vatan tarumar olsa bile bu millet tekrar istiklali kazanacaktır' diyen ikinci grup vardı. Sivas Kongresi, bu grubun eseridir. Mutlak öz güvenle Sivas Kongresi bir mücadeleyi başlattı ve onun üzerinde bir cumhuriyet inşa edildi. TEKRAR HASTA ADAM DEMEYE BAŞLAMIŞLARDI Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları Sivas'ta 'ya istiklal ya ölüm' derken yeni bir yola çıkıyorlardı. Şimdi baktığımızda bu iki grubun benzerleri 2001 yılında da vardı. 2001 yılında Türkiye'nin bütün ekonomik kaynakları tüketilmiş, tarihin gördüğü en büyük fakirliğe mahkum edilmiş bir ortam vardı. Batıda çıkan gazeteler tekrar 'hasta adam' edebiyatına başlamıştı. Büyük bir karamsarlık hakimdi. Ama bu millete inanan bir kadro çıktı. Sayın Başbakanımız liderliğindeki bu kadro, aynen Sivas Kongresi'nde olduğu gibi milli iradenin tam egemenliğinde bu milleti ayağa kaldırmaya aday oldu. Şimdi AK Parti'ye gönül vermiş olsun olmasın herkese sorma vaktidir. Sivas Kongresi'nin ruhunu 2001'de kim canlandırdı? Sivas Kongresi'nde olduğu gibi bütün hayat damarlarının kesildiğini düşünen bir milletin hayat damarlarını tekrar kim harekete geçirdi? Bu muhasebeyi 75 milyon kardeşimizin yapması lazım." Davutoğlu, her seçimden siyasi tabloda hiçbir zaman görülmemiş bir başarıyla çıktıklarını, her iki vatandaştan birinin oyunu aldıklarını, ancak bununla yetinmeyeceklerini söyledi. AK Parti iktidarı döneminde bir milletin yeniden tarih sahnesine döndüğünü ve bu sürecin üç odak noktasının olduğunu dile getiren Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti: BU MİLLETİN CİHAN DEVLETİ KURMASINA KİMSE ENGEL OLAMAZ "Birincisi milli iradenin mutlak süratle egemen olmasıdır. 28 Şubat sürecinin bakiyesi olan 2001 yılı şartları içerisinde millet iradesi gölgede bırakılmıştır. Millet iradesinin dışında kapalı kapılar ardında kararlar alınıyordu. AK Parti, hareketi şunu söyledi. Sayın Başbakanımız ilk konuşmasında vurgulamıştı; 'Artık söz de karar da milletindir.' Eğer, bu milletin önündeki engeller kalkarsa, eğer bu millete gönül veren öncüler bu milletle birlikte yürümeye karar verirlerse, eğer milli egemenlik bir daha hiçbir zaman sarsılmayacak şekilde perçinlenirse bu milletin yeniden bir cihan devleti kurmasına kimse engel olmaz. Onun için millet egemenliğinin önüne engel koymak isteyenlerle yüzleşiyoruz, yüzleşmeye devam edeceğiz. Hesap soruyoruz, hesap sormaya devam edeceğiz. 27 Mayıs'la da 12 Eylül'le de 28 Şubat'la da hesaplaşacağız. Hesabımız şahsi değildir, siyasi değildir. Bu hesaplaşma bir millet adına hesaplaşmadır. Bir muhasebesidir bu. Bir daha kimsenin kapalı kapılar ardında hesap yapmaması için bu muhasebeyi bugün yapmak zorundayız. İkinci önemli ayağı ekonomide gerçekleştirilen büyük hamleler. Bakınız 2001'de çok küçük meblağlar için borç isteyen bir ülke vardı. Kişi başına düşengelir 2 bin 500 dolar civarındaydı. 10 yıl geçti, (bir asır değil) bugün kimseden borç istemeyen, borca ihtiyaç duyanlara elini uzatan bir Türkiye var. Üçüncüsü ise dünyada itibarlı bir yere sahip olmak." DÜNYANIN HER YERİYLE VİZE ANLAŞMALARI YAPACAĞIZ Davutoğlu, dış politikada üç şeyi gerçekleştirmeye çalıştıklarını ifade ederek,"Birincisi vatandaşlarımızın ve pasaportumuzun yurt dışındaki itibarını artırmak. Her yerle vizeleri kaldıracağız. İnsanımızı bu coğrafyaya, bu sınırlara
mahkum etmek isteyen anlayışın karşısındayız. Yakın zamanda 60'ı aşkın ülkeyle vize anlaşması yaptık. Dünyanın her yeriyle vize anlaşmaları yapacağız ve insanımızın önünü bütünüyle açacağız" diye konuştu. İkinci hedeflerinin Balkanlar'dan Orta Asya'ya, Afrika içlerinden Avrasya steplerine kadar geçmişte kader birliği yapılan her bir coğrafyada tekrar var olmak olduğunu vurgulayan Davutoğlu, o coğrafyaların kaderleriyle ilgileneceklerini, çünkü Türkiye'nin tarihin akışının merkezinde olduğunu bildirdi.
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap