Erdoğan, “Ben sadece bir başbakan olarak en az 3 çocuğu tavsiye ediyorum. Bu benim en doğal hakkımdır. Kimseye kalkıp da silah dayatmıyoruz, yasal bir mecburiyet de yok” dedi.Başbakan Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Törende konuşan Erdoğan, birlik ve beraberlik mesajları verdi. Bayramların kardeşlik, dayanışma, barışma ve helalleşme olduğunu belirten Erdoğan, “Bu bayram sadece birilerinin, sadece bir kesimin bayramı değildir. Bu bayram etnik kökeni, inancı, mezhebi her ne olursa olsun Türkiye’de yaşayan herkesin bayramıdır. Bu ülkenin Müslümanları kadar bu ülkenin Hıristiyanları, Musevileri de bugün bu bayramın coşkusunu hissediyorlar. Ramazan bizleri nasıl ortak bir atmosferde bir araya getirdiyse, her gün her hafta, her ay, her yıl bizim bu ortaklığı yaşatmamız, güçlendirmemiz gerekiyor. Bu topraklar üzerinde her günümüzü bir bayrama çevirebilir, bir bayram atmosferinde yaşayabiliriz. Bunu başaracak bir medeniyet birikimine, ortak tarihe ve geleceğe sahibiz” diye konuştuErdoğan, özellikle siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri ve medyadan, artık farklı bir dille, farklı bir üslupla bu ülkede kardeşliği daha da yüceltecek, birliği daha da güçlendirecek, büyük Türkiye idealine daha da yaklaştıracak yeni bir tavır beklediklerini ifade etti. 3 çocuk önerisiyle ilgili eleştirilere de yanıt veren Erdoğan, “Hani diyorlar ya ‘bizim yaşam tarzımıza karışıyor, nereden çıktı 3 çocuk meselesi’ diyorlar. Böyle bir yasa yok. Ben sadece bir başbakan olarak en az 3 çocuğu tavsiye ediyorum. Bu benim en doğal hakkımdır. Kimseye kalkıp da silah dayatmıyoruz, yasal bir mecburiyet de yok. Ben bu davaya gönül vermiş hanım kardeşlerime diyorum ki en az üç çocuğu bu millete hibe edin diyorum. Bu milletin güçlü olması lazım. Bu da insana denilen o şerefli mahluktan geçiyor. Eşrefi mahluk olan bu insanı işte bu anneler yetiştirecek. Yapmayacak, yapmasın. Öyle bir derdimiz yok. Biz AK Parti olarak bu teklifi yapıyoruz. Böyle bir yasa getirmedik, bu isteğe bağlı. Müsaade edin de bu kadar da hakkım olsun. Bunu Rusya Federasyonu’nda Putin söylediğinde oluyor da, Türkiye’de Tayyip Erdoğan söylediğinde niye rahatsız oluyorsunuz. Avrupa ülkelerinde çok ciddi parasal yardım yapılıyor. Biz daha bu tür desteklere girmedik. Niye rahatsız oluyorsunuz? Bu milletin yükselmesi lazım. İnşallah ben annelerimize güveniyorum. AK Parti’ye gönül veren annelere güveniyorum. Bunun onurlu ve haysiyetli mücadelesini verecek olan bu annelere babaların da ciddi manada destek olması gerektiğini hatırlatıyorum” dedi. BAŞBAKAN ERDOĞAN: “EY NOBEL SEN NASIL BARIŞ ÖDÜLLERİ DAĞITIYORSUN Kİ BU BARIŞ ÖDÜLLERİ DAĞITTIĞIN KİŞİLER ASKERİ DARBE YAPANLARIN YANINDA YER ALIYOR” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Nobel ödüllü Baradey’in Mısır’da darbe sonrası Cumhurbaşkanlığı Birinci Yardımcılığı’na getirildiğini belirterek, “Ey Nobel sen nasıl barış ödülleri dağıtıyorsun ki bu barış ödülleri dağıttığın kişiler askeri darbe yapanların yanında yer alıyor” dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Törende konuşan Erdoğan, dünyanın farklı yerlerinde, farklı ülkelerinde Ramazan’ı buruk karşılayan, büyük acılarla yaşayan, bayrama da aynı burukluk ve acılarla giren Müslümanlar olduğunu belirterek, “Somali’deki kardeşlerimiz ne yazık ki bayrama yine yokluk ve yoksulluk içinde girdiler. Myanmar’daki kardeşlerimiz bu bayramı da buruk karşıladılar. Afganistan’da, Irak’ta, Filistin’de, özellikle Gazze’de kardeşlerimiz bayrama boyunları bükük, mahzun girdiler. 100 bini aşkın ölüm var Suriye’de. Kardeşlerimiz Ramazan ayında dahi devam eden toplu katliamlara maruz kaldılar. Kan ve gözyaşıyla yoğrulmuş bir bayrama adım attılar. Suriye’de Ramazan’ın kutsiyetini dahi ayaklar altına alan bir zihniyet, oruçlu insanları, evinde iftarı, sahuru bekleyen insanları, masum çocukları katletmeyi Ramazan boyu sürdürdü. Kerbela’da Hz. Hüseyin muharrem orucunu tutarken oruçlu olarak katledilmişti. Suriye’de binlerce insan Ramazan orucunu tutarken, Ramazan’ın huzurunu hissetmeye çalışırken alçakça katledildi. Buradan Suriyeli kardeşlerimin Ramazan Bayramlarını özellikle tebrik ediyorum. Bayramın Suriye’de kalıcı barış, huzur ve aydınlık geleceğe vesile olmasını niyaz ediyorum. Son 3-4 içerisinde daimi üyelerin Çin hariç hepsiyle görüştüm. Amerika, Rusya, Fransa, İngiltere ve 5-1 noktasından Almanya. Hepsinin devlet başkanlarıyla, başbakanlarıyla görüştüm, hepsiyle bu konuları paylaştık. İyi güzel de maalesef hala söylenen şey ‘uzmanlarımız görüşsünler, dışişleri bakanlarımız görüşsünler, söyledikleriniz doğru, haklısınız ama’” dedi. Mısır’ın 70 yıl otokratik rejimle idare edildiğini kaydeden Erdoğan, “1 yıl önce Mursi yüzde 52 oyla geldi. Anayasa yüzde 65 oyla kabul edildi. Yüzde 65 oyla kabul edilen anayasayı askıya aldılar, yüzde 52 ile gelen Mursi’yi indirdiler. Hani diyorlar ya ‘Mursi herkesi kucaklamadı.’ Daha neyi kucaklayacak. Mursi, Mübarek döneminden kalan kabineyle yönetti Mısır’ı. Üçte biri kendi atadıklarıydı, üçte ikisi ise o dönemden kalan bakanlardı. Milli Savunma Bakanı, şimdi ona darbeyi yapan general. Şu anda cumhurbaşkanlığını yapan kişiyi anayasa mahkemesi başkanlığına getiren yine Mursi’ydi. Daha ne yapacak. Acaba dünyada yüzde 52 ile gelenler bu şekilde bir yönetim anlayışını ortaya koyuyorlar mı? Herkes kendi grubunu kurar ve ülkeyi yönetir” diye konuştu. Erdoğan, bayrama buruk giren Mısır halkının dayanışma ve haklı mücadeleden asla vazgeçmediğini söyledi. Erdoğan, “Birileri bana haber gönderiyor, ‘Erdoğan niye böyle yapıyor, niye bu tür açıklama yapıyor, niye askeri darbe diyor.’ Uluslararası siyasi literatüründe bunun adı bal gibi de darbedir. Bunu kimse başka yere çekmesin. Onlar haklı olmanın verdiği güçle hakkı savundular, dünya tarihine yazılacak bir hak mücadelesine imzalarını attılar. Mısır halkı asla yalnız değildir. Birileri Mısır’daki haksızlığı görmeyebilir, yaşanan zulmü, katliamları görmezden gelebilir, darbeye darbe demekten ile imtina edebilir. Biz Mısır’daki kardeşlerimizi görüyor, onların acısını yüreğimizde hissediyor, onların haklı mücadelesini gönülden destekliyoruz” şeklinde konuştu. Nobel ödüllü Baradey’in Mısır’da darbe sonrası Cumhurbaşkanlığı Birinci Yardımcılığı’na getirildiğini belirten Erdoğan, “Nobel Barışı Ödülü derler ya. Baradey Nobel Barış Ödülü almış bir zattır. Bunun aynı şekilde Yemen’den Kerman da barış ödülü almış bir gazetecidir. Barış ödülü almış olan Baradey şu anda askeri darbeyi gerçekleştiren hükümetin cumhurbaşkanı birinci yardımcısıdır. Ey Nobel sen nasıl barış ödülleri dağıtıyorsun ki bu barış ödülleri dağıttığın kişiler askeri darbe yapanların yanında yer alıyor. Sen nasıl barış ödülleri dağıtıyorsun ki Kerman Mısır’a girmek istedi, Mısır’a sokmadılar, kapıdan geri çevirdiler. İki yerde, iki ayrı tuzak. O da Nobel Barış Ödülü almış, o da almış. Şu ana kadar ortaya koyduğunuz tavır nedir? Hiçbir tavırları yok. Niye, adamına göre muamele. İlke yok. Dünya ilkelerle yönetilmiyor, ilkesizlikle yönetiliyor. İnanıyorum ki tüm Müslümanlar dünya üzerindeki vicdan sahibi tüm insanlar da Mısır’ın haklı mücadelesini görüyor ve Mısır’a gıpta ile bakıyor. Bu Ramazan Bayramı’nda tüm Müslümanların duasının Mısır’daki kardeşlerimizle olduğunu biliyorum. Mısır’ın da bir an önce bu acıları geride bırakmasını huzur ve esenliğe kavuşmasını yürekten temenni ediyorum” diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında memurları yakından ilgilendiren müjdeler de verdi. Erdoğan, 2010 yılında yapılan halk oylamasıyla memurlara toplu iş sözleşmesi yapabilme hakkını kazandırdıklarını hatırlatarak, “Memurlarımızı temsil eden sendikalarla yapılan toplu görüşmelerin ardından, 2014 ve 2015 yılına ilişkin düzenlemelerde anlaşmaya varıldı. Dün de Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanımız müjdeleri açıkladı. Öncelikle 2014 yılı için tüm memurlarımızın taban aylıklarında 175 lira iyileştirme yaptık. 2 milyon 600 bin çalışan memurumuzun ücretlerinde net olarak 123 lira artış yapıyoruz. Az maaş alan memur da, çok maaş memur da aynı artıştan yararlanacak ve böylece maaşlar arasında makas daha da daralmış olacak. Taban aylıktaki bu artış emeklilerimizin maaşlarına da yansıyor. Bu düzenlemeyle 2014 yılından itibaren 1 milyon 900 bin memur emeklimizin maaşlarına net 140 lira artış yaptık” dedi. Öğretmenlerin eğitim-öğretim tazminatlarını 2014 yılının ilk yarısında 75 lira, ikinci yarısında 75 lira olmak üzere toplam 150 lira arttırdıklarına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, taban aylıktaki artış da eklediğinde öğretmenlerin maaşlarının 2014 yılında net olarak yaklaşık 273 lira artacağını söyledi. 4C kapsamında çalışanların ücretlerini de 2014 yılı için yaklaşık yüzde 40 oranında arttırdıklarını belirten Erdoğan, “İlkokul mezunu bir 4C’linin maaşı bin 33 liraydı, yeni ücreti bin 286 lira olacak. Buna aile yardımını da eklediğimizde yeni ücret bin 495 lira oluyor. Üniversite mezunu bir 4C’li bin 275 lira maaş alıyordu. Onun da yeni ücreti bin 507 lira olacak. Aile yardımıyla birlikte bin 716 lira olacak. 2015 yılında da memurlarımızın maaşları yüzde 3+3 şeklinde artacak. Enflasyonun yüksek olması durumunda da aradaki farkı ayrıca ödeyeceğiz” şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda yerel seçimlere de değindi. Mart yerel seçimlerine 7 ay kaldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan partililere şöyle seslendi: “İstanbul başta olmak üzere tüm ülkemizde yerel yönetimde AK Parti olarak gümbür gümbür yerel yöneticilikteki misyonumuzu bütün il ve ilçelere inşallah iktidar kılmanın azmi içerisinde kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Ben de bayramın umutlarımızı arttırmasını, gönülleri ferahlatmasını, barış içerisinde daha yaşanabilir bir dünyaya kapı aralamasını rabbimden niyaz ediyorum.” Erdoğan konuşmasının ardından partililerle bayramlaştı.