Suriye meselesi nerede ise beş yılını doldururken, Türkiye özellikle son altı ayda görülmemiş bir provokasyon altında bulunmaktadır. Önce Rusya’nın Türk topraklarına uçakları ile ‘Türkiye’yi test edişi’. G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Obama ile yaptığı -güya yakın- görüşmelerde stratejik müttefik(!) denilen ABD ile dahi, Eset konusunda tam bir mutabakata varamadı. Şimdi, son altı ayda olan olayları alt alta yazarak, TC’nin ne denli provokasyon altında olduğunu ve Batılılar’ın TC hakkındaki gizli niyetlerini net olarak okuyalım. Rusya’nın istekleri ve politikası belli. Ruslar diyor ki; “Biz Eset’ten vazgeçmeyiz, çözüm Eset’li olmalı”.

Hesabınıza gelsin gelmesin, adam açıklıkla ve kıvırmadan “Benim niyetim budur, sen de ona göre tedbirini al. Bana ne” diyor. Ha, gelelim ABD’ye, TC ile güya müttefik değil mi? Tamam, peki “PYD terör örgütüdür” diyor mu? Yok. Sen? “Evet, bu PKK ile aynı yapı ve de bana zararlı” diyorsun. Peki ABD “Seninle Suriye’de ortak hareket edelim” derken, sana PYD konusunda destek veriyor mu? Yok. Güzel. Hani ortaklık? Geçiyorum. Sonra ABD ne yapıyor? PYD’ye silah yardımı. Bu silahların bir kısmı nereye gidiyor? PKK’ya. Ya adamı güldürmeyin. Hani bu ABD, TC’ye müttefik idi? Yetmedi devam ediyorum. PYD Fırat’ın batısına geçiş harekâtı yaptı da biz onları engelledik mi? Evet, engelledik. Niye? Suriye’nin kuzeyinde muhtemel Kürt kantonu Akdeniz’e ulaşmamalı, zira TC geleceği için tehlikeli. Tamam. Bu konuda ABD de bize ”PYD’yi niye engellediniz” diye fırça attı mı? Evet. Şimdi bakın G20’de Obama ile Putin yan yana gelip Suriye ve Eset varlığı konusunda görüştü mü? Evet değil mi? Peki Obama, Putin’e ille de “Eset olmamalı” diyebildi mi veya dedi mi? Yok değil mi.

Peki sizce ne konuda görüştüler? Ha, bunu da benden duyun; PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesine engel ne? Buradaki Bayır-Bucak Türkmenleri. ABD, Rusya ile gizlice ‘PYD’nin Fırat batısına geçişini nasıl sağlarız’ diye görüşüyor. ABD, TC dostu(!) ya güya, bir yandan yine PYD’ye silah sevkiyatı yapıyor. TC’yi darıltmamak için(!) “PYD ille de Fırat’ın batısına geçsin” de demedi ama, Rusya’yı gizlice devreye sokup, işi onlara ihale etti. Hedef Türkiye’yi rahatsız etmek olduğu için bu müşterek noktada birleştiler ve Rusya da Bayır-Bucak Türklerini hava operasyonu ile buradan süpürtmeye başladı. Yani ABD yapmadı ama yaptırdı. Mesele ne? İsrail korumak ve BOP projesini gerçekleştirmek.

Peki IŞİD(DAEŞ) meselesi ne oldu? Canım tevekkelliğin gereği yok, o zaten araç. Onu istedikleri zaman yerler, de hele bir Türkiye’nin kanadını, kuyruğunu yolsunlar, PYD Fırat batısına geçip Akdeniz koridorunu açsın, ondan sonra zaten bu DAEŞ ABD’nin Frankenştayn’ı değil mi? Onu bir anda yok edip, buralarda İsrail’i genişletip, uydu Kürt oluşumu ile Türkiye’yi hırpalayacaklar. Hani Paris’ten sonra “Fransa’nın yanındayız, hepimiz Fransızız” diyenler, nerede Fransa? Peki İran’a ne oluyor da o da ayakta kaldı? Hiç merak etmeyin İran da belâsını Güney Azerbaycan’da bulacak. Akşama sabaha yakındır. Ha TC’ne gelince? Kör değil, bizimkiler de gereğini yapsınlar. Bu çorba artık taşıyor.