Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya'nın, Suriye konusunda ağırlığını göstermesi çağrısında bulundu.
Bir dizi resmi temasta bulunmak üzere Almanyaya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, Almanyanın da özellikle Suriyedeki insani sürece dikkat çekmek konusunda uluslararası toplum üzerinde ağırlığını göstermesini bekliyoruz dedi.
Resmi temaslarda bulunmak üzere Almanyaya gelen Davutoğlu Almanya Dışişleri Bakanıyla gerçekleştirdiği basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye ile Almanyanın bölgesel işbirliğine dair önemli açıklamalar yapan Davutoğlu, Türkiyeyle Almanyanın bölgesel konulardaki işbirliğini ileri düzeye çıkaracağımıza inancım sonsuzdur. Bugün her zaman olduğu gibi sayın değerli meslektaşımın Frank Walterın çok güzel misafirperverliğiyle karşılaştık. Güzel bir kahvaltı eşliğinde her konuyu ele aldık. Ben her şeyden önce teşekkür ediyorum. Türkiyeyle Almanya herhangi 2 devlet arasındaki ilişkilerden çok farklı özelliklere sahip ilişkilere dayanıyor Türk Alman ilişkileri. Dünyada çok az 2 ülke sadece hükümetlerarası ilişkilerde değil, toplumlar arası ilişkiler bağlamında da bu kadar iç içe geçmiştir şeklinde konuştu.
BİR LOKANTAYA GİRDİĞİMİZDE KONUŞMALARIN TÜRKÇEDEN ÇOK ALMANCA OLDUĞUNU GÖRMÜŞTÜM
Geçen yaz Alanyada karşılaştığı bir durumdan da söz eden Davutoğlu, Yaklaşık 4 milyon civarında Türk Almanyada yaşıyor ve 5 milyon civarında Alman dostumuz da Türkiyede tatillerini hatta uzun dönemli kalışlarını gerçekleştiriyor. Ben değerli dostuma geçen yaz Alanyada karşılaştığım bir tabloyu anlattım. Bir lokantaya girdiğimizde konuşmaların Türkçeden çok Almanca olduğunu görmüştüm. Bu da gösteriyor ki Türklerle Almanlar arasındaki sosyal ilişkiler herhangi iki toplum arasındaki ilişkilerden çok ötedir. Dolayısıyla bizler dışişleri bakanları olarak her bir taraftan 2 devletin dışişleri bakanları gibi çalışıyoruz bir taraftan da bu toplumsal sorunlar söz konusu olduğunda içişleri bakanları gibi de düşünmek zorunda kalıyoruz. Çünkü gerçekten iç içe geçmiş 2 toplumuz. O bakımdan özellikle son dönemde koalisyon müzakereleri sırasında sayın Steinmeierin tüm ekibinin ayrıca tüm Almanyadaki siyasi liderliğin özellikle çifte vatandaşlık konusundaki tartışmalarda gösterdikleri yeni açılımlar için teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Bu aslında 2 ülkenin, 2 toplumun, 2 halkın yakın ilişkileri bağlamında önemli bir adımdır. Ümit ederiz daha da ileri noktalara getirilebilir dedi.
ALMAN YATIRIMLARININ TÜRKİYEDE ARTMASINI ARZU EDİYORUZ
İkili ilişkiler konusunda önemli adımlar attıklarını ve Westerwelle ile başlattıkları diyalog mekanizmasını Steinmeierle de sürdürmek istediklerini belirten Davutoğlu, Yine bugün 3 ana çerçevede ilişkileri ele aldık. İlişkilerimiz mükemmel seyreden ilişkilerdir. Değerli daha önceki meslektaşım sayın Westerwelle ile başlattığımız diyalog mekanizmasını sayın Steinmeierle de sürdürme kararı aldık. Bunları daha üst düzey toplantılara da dönüştürmek isteğimiz, arzumuz dâhilindedir. İnşallah ben değerli meslektaşımı en kısa sürede Türkiyede misafir edip bu stratejik diyalog toplantısının ikincisini Türkiyede gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Çünkü ortak birçok meselemiz var. Bunun yanında ekonomik ilişkilerimizde en önemli ticari partnerimizdir Almanya. Biz diyoruz ki yatırımda da böyle olsun. Alman yatırımlarının da Türkiyede artmasını arzu ediyoruz. Bu ekonomik kriz döneminde Türk piyasasının ne kadar büyüdüğü, ne kadar genişlediği herkesçe malumdur. Türkiye ile Almanyanın ortak projeler geliştirmesi hem Avrupa ekonomisine katkıda bulunacaktır hem de ortak olarak birçok diğer bölgelerde rekabet gücü yüksek işbirliği yapmamızın önünü açacaktır dedi.
TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİNİN KURULMASI HAYALİMİZDİ
Türk-Alman üniversitesi kurulmasının en büyük rüyalarından olduğunu ve bunu gerçekleştirdikleri için gurur duyduğunu da kaydeden Davutoğlu, Kültürel ilişkilerde de önemli bir adım benim şahsen de gurur duyduğum Türkiyede bir Alman lisesinde okumuş olmak dolayısıyla da bir Türk-alman üniversitesinin kurulması bizim rüyamızdı. Bunun kurulmuş olması ve sayın Cumhurbaşkanı Gauckun Türkiye ziyaretinde resmen açılışa katılacak olması bizi büyük mutluluğa sevk ediyor. Kültürel ilişkilerimizin daha da geliştirilmesini istiyoruz. Biz aslında Türk ve Alman gençlerinin aynen Almanyanın Fransayla, Polonyayla yaptığı gibi büyük gençlik değişimleriyle binlerce gencin birbirini tanıması suretiyle ve tarihi dostluğun geleceğe dönük bir dostluk haline gelmesine önem veriyoruz. Buradaki vatandaşların siyasi hayata katılımı çok önemlidir. Son dönemde 11 vatandaşımızın federal meclise girmesi bizim için gurur vericidir. Bir Türk kökenli milletvekilinin bakan olması, bir bakanlıkta almış olması bu da bizim için gurur verici bir gelişmedir. Bütün bunlar Almanyadaki Türklerin sosyal ve siyasi hayata katılımını açık bir şekilde gösteren gelişmeler. Bu konuda da sayın Steinmeierin desteğini hep biliriz, bundan sonrada süreceğinden eminiz dedi.
AB KONUSUNDA ALMANYANIN LİDERLİĞİNE GÜVENİYORUZ
Türkiyenin AB ilişkilerinde Almanyanın önemine vurgu yapan Davutoğlu, Tabii AB Türkiye ilişkileri çok önemli. Ve bu konuda biz Almanyanın liderliğine güveniyoruz. Almanyanın bu konuda yapacağı teşviklerin de büyük akis yapacağına inanıyoruz. Son dönemde Türkiye ile AB ilişkilerinde canlanma var. Bu canlanma çerçevesinde yeni fasılların açılması, vize muafiyeti çalışması ve diğer konular hep gündemimizdedir ve bu yıl sayın Steinmeierin Alman hükümetinin de desteğiyle Türk-Avrupa ilişkilerinin daha ileri bir aşamaya geçeceği bir yıl olmasını diliyoruz. Sayın dostumun da söylediği gibi bu fasılların açılması Türkiyedeki hukuk reformunun Avrupa ile birlikte ve Avrupa standartlarına paralel yürümesi bağlamında hayati önem taşıyor. Bu konuları da biz samimi olarak değerli meslektaşımla konuştuk. Ve prensip kararı bu anlamda aramızda var. Çok yakın 2 dost olarak, çok yakın 2 ülkenin temsilcileri olarak paylaşabiliriz, konuşabiliriz. Karşılıklı olarak kanaatlerimizi serdederiz. Görüşmelerimizi paylaşırız ve bu paylaşımlar etrafında ortak hareket etme kabiliyetini de gösterebiliriz. Bu konuda da değerli meslektaşımın gösterdiği anlayışa, yaklaşıma teşekkür ediyorum. Bundan sonra da iki ülke için iç gelişmelerle ilgili herhangi bir kanaat söz konusu olduğunda açıkça karşılıklı olarak paylaşırız çünkü biz dediğim gibi çok sayıda karşılıklı vatandaşlarını ülkelerinde barındıran ülkeleriz. O bakımdan bundan sonra da açık ve samimi diyaloğumuz her zaman olduğu gibi devam edecek dedi.
SURİYE KONUSUNDA ALMANYANIN ETKİN DİPLOMASİSİNİN ÖNEMLİ KATKILAR YAPACAĞINA GÖNÜLDEN İNANIYORUZ
Ortadoğu ve Ukrayna konularını da ele aldıklarını kaydeden Davutoğlu, Bölgesel konuları ele aldık ve Ortadoğudaki gelişmeler. Tabi Ukraynadaki gelişmeler, çevre bölgedeki gelişmeler. Bu çerçevede de Türkiye ile Almanya arasındaki işbirliğinin bu konularda bu sorunlara cevap verme huşunda önemli bir potansiyel teşkil ettiğine inanıyoruz. Biz Almanyanın etkin diplomasisinin gerek Balkanlarda gerek Ortadoğuda, Karadeniz Havzasında Türkiye ile işbirliği halinde kalıcı barış ve istikrarın gerçekleşmesi konusunda önemli katkılar yapacağına da gönülden inanıyoruz. Bundan sonra da tabi bu istişarelerimiz devam edecek dedi.
ALMANYA TECRÜBELERLE ORTADOĞU VE DİĞER BÖLGELERDEKİ GELİŞMELERE KATKI SAĞLAYACAKTIR
Suriye konusunda Almanyanın uluslararası toplum üzerinde ağırlığını göstermesini beklediklerini ifade eden Davutoğlu, Uluslararası alanda Montröde zaten birlikteydik. Bundan sonra çok daha yakın bir işbirliğiyle Almanyanın da özellikle Suriyedeki insani sürece dikkat çekmek konusunda uluslararası toplum üzerinde ağırlığını göstermesini bekliyoruz. Çünkü Suriyedeki gelişmeler artık herhangi bir siyasi sorunun çok ötesine geçmiştir. Bir insanlık trajedisidir. Çok sayıda insanlık suçları işlenmektedir. Bu konuda uluslararası toplumun kayıtsız ve sessiz kalmayı kabul edilemez. Kimyasal silahların kullanıldığı, varil bombalarının atıldığı, scud füzelerinin kullanıldığı sivil bölgelere yönelik bu ortamda kimse bunu bir iç mesele olarak telakki edemez. Bu konuda Almanyanın her zaman gözettiği ve 90lı yıllarda Balkanlardaki dönüşüme yaptığı katkı bağlamında da demokratikleşme ve siyasi ve ekonomik reformların sağlanmasıyla nasıl Balkanlarda Doğu Avrupaya Almanya katkı sağlamışsa, eminim bu tecrübelerle Ortadoğu ve diğer bölgelerdeki gelişmelerde de katkı sağlayacaktır. Biz her zaman Almanya ile bu konuları görüşmeye hazırız. Bundan sonra da istişarelerimizi derinleştirerek sürdürmek konusunda mutabık kaldık. Her zaman açık, şeffaf, dostane istişarelerimiz bundan sonrada sürecek şeklinde konuştu.
ALMANYANIN ULUSLARARASI ALANDA DAHA FAZLA SORUMLULUK ÜSTLENMESİ ULUSLARARASI TOPLUM İÇİN KAZANÇTIR
Almanyanın üstlenmesi gereken sorumluluklar hakkında gelen bir soru üzerineyse Davutoğlu, Almanyanın uluslararası alanda aslında biraz önce de zikrettiğim gibi daha fazla sorumluluk üstlenmesi uluslararası toplum için kazançtır. Almanya gerek Avrupa içindeki konumu gerekse çok engin siyasi tecrübesiyle eminim ki BM sistemi içerisinde de ikili ve çok taraflı oturumlarda da tüm bu konulara pozitif katkı yapacak imkanlara sahiptir. O bakımdan da biz her zaman Almanyayla bütün çevre bölgelerle ilgili konularda yakın istişare içerisinde olmaya önem verdik. Bugün de bunları açık bir şekilde tartıştık, konuştuk. Biz Türkiye olarak her zaman Almanyanın dış politika konusunda yapabileceği muhtemel adımları istişare etmeye, koordine etmeye, birlikte çalışmaya hazırız şeklinde konuştu.
UKRAYNADAKİ GELİŞMELERİN DEMOKRASİNİN GELİŞMESİ YÖNÜNDE OLMASINA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ
Ukraynada yaşanan çatışmalar konusunda bir soru üzerine Davutoğlu, Ukrayna konusunda bütün diğer ülkeler gibi biz de bugün bu konuları ele aldık. Ukrayna Türkiye için son derece önemli bir stratejik ortaktır ve Ukraynanın istikrarı yalnızca Ukrayna açısından değil, bölge ülkeler açısından da önem taşımaktadır. Biz Ukraynadaki gelişmelerin demokrasinin güçlenmesi yönünde ve siyasi çerçeveler içerisinde kalarak olmasına büyük önem veriyoruz. Son dönemde Karadeniz Havzasındaki gelişmeler büyük bir önem taşımıştır bizim için. Ve Ukraynayla da yüksek düzeyli işbirliği konseyi mekanizmasıyla yakın ve iç içe geçmiş ilişkilerimiz vardır. Son günlerde, son dönemde yaşanan gelişmelerin Ukraynada siyasi istikrarı, demokratikleşme sürecini ve Ukraynanın Avrupa perspektifini koruyacak şekilde bütün komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmesi esasına dayalı olarak yürümesi bizim için de büyük önem taşıyor şeklinde konuştu.