Türkiye’nin yıllardır yaşadığı terör belası karşısında vurdumduymaz bir tavır içinde, kendini beğenmiş kibirli batı ülkeleri Fransa'da yaşanan insanlık dışı terör vahşeti karşısında ne düşünüyorlar acaba? Öncelikle ve bir kere daha belirtelim ki, terör: Baskı, cebir, şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle Anayasa'da belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü eylemdir...

Çok değerli okuyucularımız, lütfen dikkat ediniz! Fransa’daki insanlık dışı kanlı terör eyleminde, o vahşet görüntülerini ayrıntılı vermeyen ve sansür uygulayanlar Türkiye söz konusu olduğunda hemen insan hak ve özgürlüklerini dile getirip hesap sorma cüretini gösteriyorlar. Türkiye’deki siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, basın-yayın organları lütfen Fransa’ya bakınız, onlar dışarıya karşı nasıl birlikte olduklarını gösteriyorlar. Ey kendini beğenmiş batı ülkeleri; terör sizi vurunca her türlü tedbiri alıyorsunuz ama bize sıra geldi mi insan hak ve özgürlüklerini bahane ederek teröre yol gösteriyorsunuz. Siz, bütün ülkede olağanüstü hal ilan ediyorsunuz ama bizde sadece bir kasabada sokağa çıkma yasağı konulunca basınınızla, kamuoyunuzla üzerimize çullanıyorsunuz.

İkiyüzlülüğünüz nasıl da ayyuka çıkıyor. Çifte standartınız nasıl da sırıtıyor, anlıyor musunuz? Biz anlıyoruz lakin, üzülerek itiraf edelim ki, anladığı halde, sadece muhalefet olsun diye anlamak istemeyenlerimiz de yok değil... Fransız gazetelerinin tavrına bakınız, ülkelerinin yanında, hep birlikte dayanışma içinde... Ya bizde? Sorunun cevabı vicdanlarımızda.