SON DAKİKA



Haber > Gündem > "Biz buna göz yumamayız"

"Biz buna göz yumamayız"

24 Temmuz 2013 Çarşamba - 10:43




Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarında sokakları ve dükkanları yakıp yıkanlara tepki göstererek,'Biz buna göz yummayız' dedi.





Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarında sokakları ve dükkanları yakıp yıkanlara tepki göstererek, "Hükümetle olan meselesini Türkiye ekonomisini çökertmek suretiyle halletmek isteyenlerin 76 milyonun içinde bulunduğu geminin tabanına delik açmaya çalışan zavallı kemirgenlerden hiçbir farkı yoktur" dedi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) tarafından Ankara Gölbaşı'ndaki Vilayetler Evi'nde düzenlenen iftar yemeğine katıldı. İftarın ardından bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Ramazan-ı Şerif'in yarılandığını söyleyerek, Ramazan'ın evleri bereketlendirmesini temenni etti. Konuşmasının bir bölümünde Gezi Parkı olaylarına değinen Başbakan Erdoğan, İstanbul ve Ankara'da yapılan eylemlerde esnafın büyük zarar gördüğünü, esnafın hedef alındığını söyledi. Masa ve sandalyelerin parçalandığını, dükkanların yağmalandığını belirten Erdoğan, "Esnafın son derece duyarlı, aklıselime davet eden uyarıları ne yazık ki dinlenmedi. Hatta hakaretlerle, şiddetle karşılık buldu. Oysa Türkiye'de esnaf ahilik geleneğinin bir tezahürü olarak; gündelik siyasetin üzerinde duran sadece ülkesinin sadece milletinin iyiliğini düşünen her zaman istikrardan, güvenden dayanışmadan yana olan kesimdir" diye konuştu. Esnaf için "12. yüzyıldan bugüne kadar Türkiye'nin esnafı her zaman hakkın ve haklının yanında, hukukun yanında, adaletin yanında yerini almıştır" diyen Erdoğan, "Türkiye'nin esnafı tarihi boyunca vandallığın, barbarlığın, yağmacılığın, şiddetin karşısında durmuştur. Çünkü esnaf öngörü sahibidir. Esnaf hadiselerin iç yüzünü çok çabuk kavrayan, hadiselerin nereden kaynaklandığını ve nereye varmak istediğini çok çabuk anlayan, buna göre tavrını net olarak ortaya koyan bir kesimdir. Bu son olaylarda da esnaf büyük Türkiye'nin hedef alındığını, Türkiye'nin güçlenen ekonomisinin hedef alındığını, Türkiye'deki istikrar ve güven ortamının hedef alındığını görmüş bu eylemlere karşı net şekilde tavrını belirlemiştir" şeklinde konuştu. Hükümet olarak kendilerini en önemli vazifesinin güvenliği, asayişi, istikrarı tesis etmek olduğunu, engelleri kaldırarak yolları açmak olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Esnaf tüccar, sanatkar, girişimci, sanayici, hükümetten güvenli ve istikrarlı bir ülke inşa etmesini ister. Ama bunu sadece biz mi yapacağız, hep beraber yapacağız" dedi.Esnaf ve sanatkarın geçmişte Halk Bankası'ndan aldığı krediye yüzde 30-40 oranında faiz ödediğini hatırlatan Erdoğan, şimdi ise faizlerin yüzde 0 ile yüzde 7 aralığında dolaştığını söyledi. "Şuanda reel faiz sıfırın altında. Böyle bir noktaya geldik. Dünyanın neresinde böyle bir durum var?" diye soran Erdoğan, Türk Hava Yolları'nın uçuşlarındaki artışa ve turizm gelirlerindeki artışı da hatırlattı. "'ESNAFI ÇÖKERTİRSEK, HÜKÜMETİ DEVİRİRİZ' ANLAYIŞI BARBARCADIR" Başbakan Erdoğan, İstanbul'da Gezi Parkı olayları başladığında bazı kişilerin '6 ay tüketmeyelim' dediğini hatırlatan Erdoğan, "Ekonomiyi durduralım çağrısı yaptılar. Nasıl gözlerinin döndüğünü görüyorsunuz. 'Esnafı çökertirsek, hükümeti deviririz' anlayışı tek kelimeyle barbarcadır" dedi. "Bu ülkenin kazanımlarına, bu ülkenin değerlerine, bu ülkenin her bir ferdine nasıl bir düşmanlık, nasıl bir kin ve garez içinde olduklarını görüyorsunuz" diyen Erdoğan, "Hükümetle olan meselesini Türkiye ekonomisini çökertmek suretiyle halletmek isteyenlerin 76 milyonun içinde bulunduğu geminin tabanına delik açmaya çalışan zavallı kemirgenlerden hiçbir farkı yoktur" diye konuştu. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Halka hiçbir itibarı bulunmayan, halka hiçbir gönül bağı bulunmayan, sandık sonuçlarına saygısı olmayan, sandıktan umudu olmayan insan işte bu şekilde kendi ülkesini çökertmek için çağrılar yapar. Türkiye bunların kirli gelişmişlerine boyun eğmeyecek kadar büyük bir ülkedir. Türkiye başta ekonomisiyle bu tür saldırılardan etkilenmeyecek kadar güçlü bir ülkedir. Başta esnafımız olmak üzere inşallah milletimizin sağduyusu, feraseti bu tür saldırıları etkisiz hale getirecek, bu tür istikrarsızlaştırma girişimlerini boşa çıkaracak güce sahiptir. Milletimiz de, esnafımız da inanıyorum ki kimin nerede durduğunu, kimin neyin peşinde olduğunu çok net biçimde görmüştür." "ELİNDE MOLOTOFLARLA SALDIRANLARA İNSAN NAZARIYLA BAKABİLİR MİYİZ?" Başbakan Erdoğan, İstanbul ve Ankara'da sokakları ve dükkanları yakıp yıkanlarda vatandaşlık duygusu olmadığına vurgu yaptı. Türkiye'nin bu oyunları bozacağını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Özellikle, Ankara İstanbul gibi şehirlerimiz, Allah aşkına şu inen esnafımızın cam çerçevesi, şu güzelim şehrimizin seramikleri, bütün o duraklar, reklam panoları, kamu araçları, gereçleri, vatandaşımızın araçları bunlar yakılıp yıkılırken acaba bunlarda gerçek anlamda insanı bir duygu var mı? Bir vatandaşlık duygusu var mı? Bunlarda bir milliyetperverlik, vatanseverlik duygusu olabilir mi? Elinde molotoflarla saldıran, şiddet eyleminde saldıranlara acaba biz insan nazarıyla bakabilir miyiz? Bunların talebi nedir, arzusu nedir? Acaba siz bunlardan bir şey anlayabildiniz mi? Ne istediler bunlar acaba? Talepleri neydi? İkide bir 'yaşam tarzımıza karışılmasın' gibi laflar ediliyor. Acaba bu iktidar kimin yaşam tarzına karıştı? Acaba kimin giyimine kuşamına karıştı? İşte İstanbul'da biz de iftar soframızı kurduk, İstanbul'daki iftar soframızda Türkiye'nin bütün rengi oradaydı. Ama dert başka. Burada sizlerin ve milletimizin desteğiyle hem bunların hem de bunların arkasındaki çetelerin oyununu bozacak, Türkiye'yi her alanda özellikle de ekonomide istikrarlı bir şekilde büyütmeye devam edeceğiz. Bizim birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, dayanışmaya ihtiyacımız var. Bunu halletmemiz lazım. Türkiye, 2023'te bir defa dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yerini alma hedefiyle koşuyor. Bunu başaracağız. Buradan da tabi siz esnaflarımıza son derce önemli görevler düşüyor." "BİZ EĞER AHİLİK GELENEĞİNİ BU TOPRAKLARDA YENİDEN HAKİM KILARSAK, EMİN OLUN, HİÇBİR MESELEMİZ KALMAZ" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) tarafından Ankara Gölbaşı'ndaki Vilayetler Evi'nde düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Yemeğin ardından bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, TESK Başkanı Bendevi Palandöken'e yemek sırasında Ramazan ayının bir alma ayı değil, verme ayı olduğunu, veren elin alan elden üstün olduğunu hatırlattığını söyledi. Bunun üzerine ise Bendevi Palandöken'in "Bugün almak için bir şey söylemeyeceğim" dediğini belirten Erdoğan, Palandöken'in tenkitten bahsettiğini söyleyerek "Allah razı olsun bu konuda bizim de önümüzü açtı" dedi. Esnafın özelliklerinden uzun uzun bahseden Başbakan Erdoğan, "Bizim kültürümüzde esnaf ekonomik boyutun ötesinde bir medeniyet inşa eden, bir medeniyet tasavvuru olan kesimdir. Esnaf bizim tarihimizde 12. yüzyıldan bugüne kadar ahlakın, disiplinin, dayanışmanın adeta yapı taşıdır. Biz de esnaf öyle bir kesimdir ki, gönül yapmayı kar etmeye tercih eder. Biz de esnaf insanların kalbinde edindiği mertebeyi kasa defterindeki rakamların önünde tutar" diye konuştu. Bu sırada Palandöken'e dönerek "Öyle mi sayın Palandöken?" diye soran Erdoğan, Palandöken'den “Öyle efendim” şeklinde yanıt aldı. "Bizim esnafımız akşam ne kadar para kazandığından çok ne kadar gönül kazandığının muhasebesini yapan kişidir" diyen Erdoğan, "Bizim esnafımız sadece kendisinin kar ve zararını değil, sokağının, mahallesinin, şehrinin, ülkesinin ve milletinin de kar ve zararına hassasiyetle dikkat eden, ülkesinin ve milletinin karını kendi kazandığının çok çok üzerinde gören bir insandır" diye konuştu. Fatih Sultan Mehmet Han ile ilgili de bir rivayet anlatan Erdoğan, Fatih'in İstanbul'u fethetmeden önce bir çarşıya gittiğini ve bir dükkandan yağ, bal ve peynir istediğini söyledi. Dükkan sahibinin ise önce yağı tarttığını ve Fatih'e "İsterseniz bal ve peyniri de verebilirim ancak karşı komşum henüz siftah etmedi. Bal ve peyniri ondan alırsanız sevinirim" dediğini anlatan Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'in bunun üzerine karşı dükkana gittiğini, buradan bal ve peynir istediğini belirtti. Karşıdaki esnafında bu defa balı verdikten sonra Fatih'e "Yan komşum daha siftah etmedi peyniri de ondan alırsanız sevinirim" dediğini aktaran Erdoğan, "Sultan Mehmet esnafının bu ahlakını görünce Allah'a hamd ediyor ve 'bu millette bu yüksek ahlak varken değil İstanbul, dünya bile fethedilir' diyor" şeklinde konuştu. "Evet bu ülkenin esnafı işte böyle bir yüksek ahlakın, böyle derin bir medeniyetin taşıyıcısıdır" diyen Erdoğan, ayrıca yabancı bir esnafla ilgili de bir olay anlattı. Yabancı bir esnafın Osmanlı esnafından bir top kumaş almak istediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Osmanlı esnafı tüccara seçtiği kumaşın hatalı olduğunu, onu satamayacağını söylüyor. Yabancı tüccar ne kadar ısrar etse de, ayıplı malı satmıyor. Diyor ki 'siz bu ayıplı malı kendi ülkenizde satarken belki ayıplı olduğunu söylemeyi unutursunuz, böylece sizin müşterilerinize ayıplı malı ben satmış olacağım; neticede Osmanlı'nın gururu şeref ve hasiyeti rencide olacak ben buna izin veremem' diyor. Bizim millet olarak bugünlere ulaştıran emin olunuz işte bu yüksek ahlaktır. İşte bu dürüstlük anlayışıdır." "ESNAF; EDEBİN, ADABIN, TERBİYENİN KORUYUCUSU VE YAŞATICISIDIR" Başbakan Erdoğan, esnafın sosyal dayanışmanın öncüsü olduğunu söyleyerek, "Esnaf, toplum içinde edebin, adabın, terbiyenin koruyucusu, yaşatıcısıdır. Esnaf, ahidir. Yani kardeştir, yani eli açıktır. Yani cömerttir" dedi. "Bizim kültürümüzde, bizim kadim medeniyetimizde ahilik teşkilatımızda esnaf olmak öyle kolay değildir" diyen Erdoğan, her dükkan açanın esnaf sayılmadığını, esnafın içinin dışının bir olması gerektiğini, gözünün, gönlünün tok olması gerektiğini ifade etti. Erdoğan, esnaflık için "Her zaman her yerde Allah'a güvenecek, alimlere dost olacak, dostlara danışacak, söz söylerken, elbise giyerken, evden çıkarken, yürürken mahallede, pazarda, alışverişte, ahiliğin yani esnaf olmanın temel ilkelerine harfiyen uyacak" değerlendirmesi yaptı. "Esnaf olmanın, ahi olmanın afetleri de var" diyen Erdoğan, "Nedir o? Gammazlık, kibir, haset, ahinin felaketidir. Yalancılık, hırsızlık, haram yemek ahinin aynı şekilde afetidir, felaketidir. Esnaf yani ahi ahiliğin üç açık şartını yere getirecek. Nedir o? Elini açık tut, kapını açık tut, sofranı açık tut. Yine esnaf, yani ahi; ahiliğin şu üç kapalı şartını da yerine getirecek. Dilini bağlı tut, gözünü bağlı tut, belini bağlı tut. İşte biz böyle bir teşkilata sahip bir milletiz" diye konuştu. "AHİLİĞİ BU TOPRAKLARDA YENİDEN EGEMEN KILARSAK, HİÇBİR MESELEMİZ KALMAZ" Başbakan Erdoğan, bu topraklarda kardeşliğin yüzyıllar boyunca en çok da ahiler eliyle, esnaf eliyle güçlendirilip pekiştirildiğini söyledi. Erdoğan, "Bu toprakların hamurunda ahilik var, yani kardeşlik vardır" diyerek şöyle konuştu: "Yüzyıllar boyunca esnaf bu kardeşliği nasıl muhafaza ettiyse, nasıl korudu, kolladı ve yücelttiyse, bugünde esnaftan, bugün de ahilerden bu kardeşliği korumalarını özellikle rica ediyorum. Ahiler, yani esnaf bin yıllık kardeşliğimizi ne kadar yüceltir, ne kadar pekiştirirse inanın millette o kadar bir olur, o kadar beraber olur, o kadar kardeş olur, o kadar güçlü Türkiye olur. Bakın ben esnafımızdan çok samimi bir ricada bulunmak istiyorum. Hangi partiye oy verirse versin, hangi partiye gönül verirse versin, hangi inançtan, hangi mezhepten, hangi etnik kökenden olursa olsun; ama her bir esnafımız lütfen ahilik kültürüne, ahilik geleneğine sahip çıksın. Ve bunu yaymak, bunu yaşatmak için gayret sarf etsin. Biz eğer ahilik geleneğini bu topraklarda yeniden hakim kılarsak, emin olun, hiçbir meselemiz kalmaz. Ekonomiden iç politikaya, demokratikleşmeden dış politikaya, kültürden demokrasiye kadar her meselemizi, o kültürün, o geleneğin aydınlığında biz rahatça çözeriz." "VAN'DAKİ DÜKKANDA NE KADAR BEREKET OLURSA, EDİRNE'DEKİ DÜKKANDA DA O KADAR BEREKET OLUR" Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olaylarına katılanlara ve çözüm sürecine karşı çıkanlara gönderme yaparak "Sandıktan çıkamayanlar, mafyavari, çetevari, terörize etmek suretiyle çıkmak istiyorlar" dedi. Esnaf adına TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken'in 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti'nde yer aldığını kaydeden Erdoğan, "Allah'a hamdolsun Doğu ve Güneydoğu'dan terör nedeniyle acı haberler almıyoruz. Aylardır terör nedeniyle ocaklara ateş düşmüyor, anneler ağlamıyor, babalar ağlamıyor. Kadınlar dul, çocuklar yetim kalmıyor. Aylardır dikkatinizi çekiyorum Doğu ve Güneydoğu illerinde kepenkler kapanmıyor, kapatılmıyor. Esnaf nihayet güven içinde, huzur içinde dükkanını açıyor ve kapatıyor" diye konuştu. "Bu süreci işte bu şeklide muhafaza etmek çok daha ileri seviyelere taşımak, kalıcı hale getirmek bizim için hepimizin boynun borcudur" diyen Erdoğan, "Bu noktada hepimiz sorumluluk sahibiyiz, sadece hükümet değil. Sadece güvenlik güçleri değil, milletin her bir ferdi özellikle de esnafımız, yani ahilerimiz bu süreçte daha fazla sorumluluk yüklenmeli, bu güzel atmosferin muhafaza edilmesi için onlar da yüreklerini ortaya koymalılar" dedi. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Van'daki bir bakkalın dükkanında ne kadar bereket olursa, emin olun Edirne'deki dükkanda da o kadar bereket olur. Ağrı'daki esnaf ne kadar çok kazanırsa, Ankara'daki, İstanbul'daki esnaf da bundan etkilenir. O da o kadar çok kazanır. Nasıl ki tarihimizde esnaf komşusunun siftah etmesini önemsiyorsa, bugün de esnaf komşusunun derdini dert edinmeli, komşusunun, kardeşinin huzur ve güvene ulaşması için mutlaka insiyatif almalıdır. Çözüm sürecinde, milli birlik ve kardeşlik sürecinde esnafımızdan başta TESK olmak üzere, esnafımızın örgütlerinden daha fazla çaba, daha fazla duyarlılık beklediğimizi buradan özellikle ifade etmek istiyorum."
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap