SON DAKİKA



Haber > Gündem > Bu çocuklar tanımadığı hayatı 18’inde görüyor

Bu çocuklar tanımadığı hayatı 18’inde görüyor

11 Eylül 2012 Salı - 12:35




18 yaşındaki çocukların sokaktaki zor günlerini ‘Yarı Açık Hayat’ filmi gerçekleri ortaya koydu.





Yetiştirme Çağındaki Çocukları Koruma Derneği Başkanı Nuray Usta ve Türk sinemasının usta Görüntü Yönetmeni Aytekin Çakmakçı, 18 yaşında yetiştirme yurdundaki erkek çocukların sokağa bırakıldığına kayıtsız kalmadı. 18 yaşındaki çocukların sokaktaki zor günlerini ‘Yarı Açık Hayat’ filmi çekerek gerçekleri ortaya koydu. Fatih İSAK TRABZON - Yetiştirme Çağındaki Çocukları Koruma Derneği Başkanı Nuray Usta, devletin yetiştirme yurtlarındaki çocukların sorunlarına değindi. Devlet, 18 yaşında yetiştirme yurdundan mecburen ayrılan erkek çocukların hayatı tanımadan iş imkanı sunulmadan sokağa atıldığını söyledi. EKİP GÖNÜLLÜ ÇALIŞTI Yetiştirme yurtlarında kalan ve 18 yaşından sonra sokağa bırakılan erkek çocuklar için kolları sıvayan Yetiştirme Çağındaki Çocukları Koruma Derneği Başkanı Nuray Usta, bu çocukların sorunlarını anlatmak için ‘Yarı Açık Hayat’ adlı on dakikalık kısa film çektirdi. Projeyi hayata geçirmeye gönüllü olan ünlü sinemacı görüntü yönetmeni Aytekin Çakmakçı, bir ekip kurarak para almadan filmi çekti. Çocukların hayatta ne tür zorluklar çektiğini kaleme alan ise senaryo yazarı Abdullah Markal gönüllü oldu. 10 dakikalık film ise Valilik desteği ile yerel televizyonlarda kamu spotu olarak gösterime girmeye hazırlanıyor. SOKAKTA KALIYORLAR “Daha önce kız erkek çocuk devletten iş gelene kadar yurtlardan bırakılıyordu. Şimdi sadece kız çocukları bekletiliyor erkek çocuklar 18 yaşından sonra bırakılıyor” diyen Nuray Usta şunları söyledi: “Yıllardır devlet, yurtlarında baktığı kız ve erkek çocukları 18 yaşına geldiğinde hayatı tanımadan sokağa bırakılıyordu. Sokağa bırakılan kız çocuklarının başına gelen tatsız olaylardan sonra şimdi, kız çocukları ise iş bulana kadar yurtlarda misafir olarak kalabiliyor. Devlet çocuklara iş veriyor ama, hemen iş sahibi yapamıyor belli bir süre beklemek zorunda kalıyor bu yıllar alabiliyor bazen. Yani çocuk 18 yaşına geldi sınavı kazandı hemen işe yerleştirme diye bir şey yok. Sınavı da kazanamadığımız zaman nerede kalacak bu çocuklar. Sözde kurum ailenin yanına gönderiyor çocuğu ama, kuruma sıfır yaşında bırakılan çocuklar 18 yaşına gelince, ‘siz ailenizin yanına gidin iş gelince biz sizi haberdar ederiz’ diyor ama, çocuk sıfır yaşta aileden ayrıldığı için 18 yaşa geldiğinde zaten aile ile teması yok. Aileler bazı nedenlerden dolayı çocukları da kabul etmiyor, çocuklar ise iş bulana kadarda psikolojik olarak ailede kalma şansı olmuyor. Bu seferde çocuklar bu süre zaafında sokakta kalıyor, yada daha önce düzenini kurmuş yurtlarda kalan ağbilerin yanında kalıyor veya yardım sever esnaf ve halk tarafından barınma ihtiyacını karşılaya biliyorlar.” ÇOK ZORLUK ÇEKİYORLAR Yurtlardan sonra hayata atılan gençlerin iş hayatında olumsuzluklarla karşılaştığını belirten Usta, sözlerini şöyle devam etti, “İşe girip iş disiplinini sağlayamayan çocuklar var. Onlar sokaktalar şu anda çünkü işe gitmiyorlar, kaybetmişler işini. İşe devamlı gitmesi gerektiğini idrak etmiyor. Devamlı kurumda korunma altında olduğu için yetiştirme yurdunda kalan çocuk ‘Burada benim devlet her şeyimi karşılıyor’ işe gittiğinde de öyle zannediyor. Hala o mantıkta gittiği için bu sefer zor durumda kalıyor. İşsiz kalıyor. İşe tekrar geri alınanlar var, biz onlara da yardımcı oluyoruz, ‘Bunu bilmediği için böyle yaptı bir şans daha verilim’ gibi söylediğimiz ya da yardımcı olduğumuz gençlerimiz de var ama istisnalar kaideyi bozmuyor, bu gerçek değişmiyor yani 18 yaşta çocuk dışarıya çıkmak zorunda. Bunu kurum hazırlıyor mu? Tabi altı ay bir sene önceden çocuk aslında biliyor 18 yaşında ben sokağa çıkacağım, kendime yer bulmalıyım, başımı sokacak bir yer bulmalıyım, iş bulmalıyım ya da ailemin yanına dönmeliyim ailem ne kadar bana destek olur hep soru işaretleriyle karşı karşıya o yüzden bu film ortaya çıktı. İnşallah bu film katkı sağlar.” ÇOCUKLAR İÇİN ARA İSTASYONLAR KURABİLİRİZ Nuray Usta bu çocuklar için Trabzon’da herkesin elini taşın altına sokması gerektiğini vurgulayarak, ne yapılması gerektiğini söyledi. İş adamlarına seslenen Usta şunları söyledi: “Bu sorunu bir sürü iş adamı ile konuştuk. Bunun için çok şey yapılabilir. Birilerinin elini cebine atması lazım. Kurumdan ayrılan çocuklar için ara istasyon kurulabilir. Ara istasyonda alt katta çalışıp üst katta yatabilirler. Trabzon’da ve başka illerde yapılırsa biz yine destek oluruz. Biz onları kazanmak istiyoruz kaybetmek istemiyoruz. Mesela bir iş yeri açılabilir bu devlet desteğiyle de olabilir.. Bilgisayar, yabancı dil ve ehliyet kurslarına gönderebiliriz. Onları daha donanımlı hale getirmek için bir sürü şey yapabiliriz. Çünkü 18 yaşta çocuklar kurumdan çıktığında çocuk kalifiye bir eleman değil” dedi. YURT DIŞINDA BU İŞİ ÇÖZMÜŞLER 10 yıldır bu çocuklar için uğraştığını söyleyen Nuray Usta, “Sevgisiz bir ortamda büyüyen çocuklar başkalarını sevemiyor, güvenmiyor, bu sebepten sosyal hayatın içine giremiyorlar. Bizde dernek olarak mümkün olduğunca sevgi ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Mesela biz başladığımızda Ağabey Abla projelerimiz vardı. Onlarla bir eğlenceye bir yere gittiğimizde herkes kendi başına hiç kimse kimseyle konuşmuyor. Müzik çalıyor kimse kalkıp dans etmiyor. Hep zorlayarak çocukları sosyalleştirmeye çalışıyoruz, ama yeterli değil. Keşke daha çok çalışsaydık bu çocuklar için ve şimdi bunu burada biz konuşmazdık. Çünkü bunu yurt dışında çözmüşler. Mesela devlet diyor ki, 6 çocuk bakana ben su elektrik çalıştığınız paradan vergi almayacağım. Ama sana bir çocuk veriyorum onun beş çocuğu vardır altıncı çocuğu kurumdan veriyorum. Veya üç çocuğu var üç çocuk istiyor kurumdan ve bu sefer hiç vergi ödemiyor. Ne oluyor o aile çocuğu büyütüp yetiştiriyor aile ve sevgi ortamında. Ve çocuğu işe yerleştiriyor takibini yapmayı o aileyi görevlendiriyor. Ailenin görevi oluyor bu hem de o çocuk sevgisiz büyümüyor.” ÇÖP DEYİP GEÇMEYİN ÇÖPTEN ŞEHİRLER BESLENİYOR Çöp ile şehirlerin beslendiğini söyleyen Nuray Usta, Atık Kağıt Projesi ile 7 tane gence burs verdiğini söyledi. Bir kağıt parçasını bile israf etmeyin diyen Usta şunları söyledi: “Biz kendi yağı ile kavrulan bir devletiz. Derneğin beş yıldan beri başlattığı atık kağıt projesi var. Bu kayıt kampanyasını önce biz çevre bilincini geliştirmek adına yola çıkmıştık. Ve hala o bilinci geliştiremediğimizi düşünüyorum. Ama şöyle bir sevindirici tarafı var. Bize destek olmaya gelen gönüllü çalışan her kes bugün bir eski püskü de olsa bir araç almış kendi maaşını garantilemiş. Yani bizden öğrendiği şeyi şimdi kendi toplayarak ailesini kendi geçindiriyor. Bu Atık Kağıt Projesi ile en az bin kişiyi bilinçlendirdik ama yetmez. İstiyoruz ki hiçbir şey çöpe gitmesin, her şeyin geri dönüşümü var. Sokaktaki çöpten şehirler besleniyor. Sokaktaki çöplerden aileler geçimlerini sağlıyor. Bakın biz Atık Kağıt Projesi ile 7 tane gencimizi burs veriyoruz. Yetiştirme yurdundaki çocukların sosyal hayatını iyileştirmek için çaba sarf ediyoruz hepsi bu parayla oluyor. En çok parayı atık kağıttan kazandık. Kazandığımız parayla bir araç satın aldık. Aldığımız araçla gönüllü eşimle birlikte her gün kağıt toplamaya gidiyoruz. Bizim projemiz ile Milli Eğitim artık okullardaki kağıt atıklar için ihaleler yapıyor, milyarlar kazanıyor. Kimin sayesinde bu oldu. Bizim sayemizde. Daha önce o kağıtlar kalorifer kazanlarında yanıyordu” diye konuştu. 500 LİRAYI VALİ’NİN CEBİNDEN ALDI ‘Yarı Açık Hayat’ filmi için ünlü yönetmen Aytekin Çakmakçı hocadan destek geldiğini söyleyen Nuray Usta, filminde kordinatörlüğünü de gönüllü olarak üstlendiğini belirtti. “Filmde oynayan çocukların hepsi gönüllü olarak çalıştı. Hepsine çok teşekkür ediyorum” dedi. Filmi yöneten Aytekin Çakmakçı ise, “Filmi genç öğrenciler ile beraber çektik. Bu projeye katılmak isteyen var mı diye sosyal paylaşım sitesi Facebook’a yazdım. Çok talep geldi. Uygun bulduğumuz gençlerle bu filmi çektik. Bundan da çok keyif aldık eğlendik. Anlamlı bir eğlenceydi bizim için. Bu film için bütçe bulmak için çok sıkıntı yaşadık. İşin hüzün tarafı burası. Sonra Trabzon Valisi Recep Kızılcık’a çıktım. Dedim ki, Bir hayır derneğine bir film yapmak istiyoruz ama bütçe bulamıyoruz dedim. Cebinizden beşyüz lira istiyorum dedim. Kendi elinizden kendi cebinizden 500 lira verin. Taşın altında sizinde eliniz olsun dedim sonra güldü tamam dedi beşyüz lirayı verdi Her kes gönüllüce çalıştığı için 500 liraya bu filmi bitirdi” diye konuşarak filmin nasıl yapıldığını anlattı. BU FİLM HAREKETE GEÇİRSİN Yurtlarda kalan erkek çocukların 18 yaşından sonra dışarıda kalacak gerçeğinin çoğumuzun bilmediğini söyleyen Nuray Usta, “Kurumda böyle söylüyor diyor ki kurum ‘biz onlara iş veriyoruz’ doğru sınav geliyor. Ama biz de diyoruz ki sınav bugün kurumdan çıkacağım yarın işe koyulacak diye bir kaide yok. Sınav ne zaman gelecek. Çocuk sınavı kazanacak mı? Kazandı var sayalım işe nasıl nerden gidecek ev yok. İşe nasıl gidersiniz takım elbise ile. Takım elbise giyecek ortamınız var mı? Çocuk zaten parkta yatıyor. Ya da bir arkadaşının yanına sığındı. Bunun için bu film ortaya çıktı. İnşallah bu film bir katkı sağlar” dedi.
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap