SON DAKİKA



Haber > Gündem > Destekleme para değil mi?

Destekleme para değil mi?

21 Ocak 2016 Perşembe - 10:22








Fındıkta, felaketi kendilerinde bulma yerine, kerameti başkalarının kapılarında arayanların düştüğü zavallılık ortada iken; FİSKOBİRLİK, olmayan müdahale alımına talip olmuş! Ne garip bir hal değil mi? 10 yıl önce aldığı ürünün parasını bile zar zor ödeyenler, piyasanın iyiliğine talip oluyorlar! Bir başka gariplik daha var ortada... Devlet, fiyatın düşük olabileceği durumlar için tedbir almamış mı? Almamış ise, alan bazlı desteklemenin tarifi nedir? Yani, dönüm başına 170 lirayı devlet veriyor. Bu kilo başına yaklaşık 2 TL ediyor. Ancak bu destekleme rakamını kimse fındığa ilave etmiyor. Ya da saymıyor. Sanki, bu başka bir fasıldan, başka hesaplar için verilen para gibi sayılıyor! O ki desteklemeden dem vurduk, oradan devam edelim. Ederken de; “20 lira olacak fındığınızı satmayın” diyerek, üreticiyi beklemeye itip zarar ettirenler, bakalım ne kadar destek verecekler? Vermezler ise bu bir çağrıdır: Sizi yanıltanları, aldatanları mahkemeye verin. Bu ülkede adalet var ise, bu sonuca sebep olanların da cezası vardır.

TRABZONSPOR’DAN BENİM EVLATLARIMI GÖNDERENLERE...

Bursaspor karşısında her kademesi ile tel tel dökülen Trabzonspor’u izlerken, aklıma neler ve kimler geldi bilir misiniz? Akhisar’daki Caner, Kadir, Abdulkadir, Kayseri’deki Mustafa ve Zeki, Osmanlı’daki Uğur... Ve de “Bunlar takımda olsaydı, en kötü ihtimalle Bursaspor maçı berabere biterdi” diye düşünerek hayıflanmam... Sonra maç beklenen gibi bitti, Trabzonspor attığının bir kat fazlasını yiyerek sahadan ayrıldı. Ben de, kendi kendime açtım ağzımı yumdum gözümü! “Benim uşaklarımı bu kulüp gönderip (hem de bedavaya), onların yerine hiç bir necasete yaramayanları alanların (hem de milyonlara) Allah yüzlerini güldürmesin, yedikleri içtikleri zehir zıkkım olsun!” Yetmedi, ilave ettim: “Tribünlerde elin yerli yabancısına, gavuruna azami tahammülü gösterirken, benim evlatlarımın en küçük bir yanlışına tepki koyanların, yuh çekenlerin de ağızlarına felç vursun, dilleri lâl olsun, Allah yüzlerini güldürmesin!” Zaten güldürmüyor da!

DİYANET-SEN’İN ÇAĞRISI...

‘Diyanet İşleri Başkanlığı eleştirilmeyecek!’ diye bir şey yok... Ama haksız ve yanlış yere eleştirilmesi de hiç doğru olmayan kurumların başında geldiğini bilmemiz gerekiyor. Diyanet teşkilatında çalışanların oluşturduğu sendika da bu tür konularda açıklama yapıyor, tepkisini ortaya koyuyor. Haklı olanlarına katılıyoruz. Ama mesela, adamın biri “...Bakara, makara...” dediği zaman, bir diğerinin “Yolsuzluk hırsızlık sayılmaz” diye fetva verdiğinde neden sesleri çıkmadı? İşte onu anlamıyoruz! Çünkü, söz konusu Din ve Diyanet olduğunda, “Allah rızası gözeterek” açıklama yapılması gerektiğine inanıyoruz da onun için!

AHALİNİN BİLGİSİNE...

“Analar ağlamasın” sloganı tedavülden kaldırılmıştır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap