SON DAKİKA



Haber > Gündem > Diktatör ve küfür tartışması

Diktatör ve küfür tartışması

23 Ocak 2016 Cumartesi - 10:46








CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘’diktatör bozuntusu’’ dedi, ortalık karıştı. Erdoğan’dan, danışmanlarından, AKP sözcülerinden üst üste çok sert açıklamalar geldi. Sosyal medyada öyle aşağılayıcı, öyle yüz kızartıcı mesaj ve resimler var ki, buraya almaya ahlakım-izanım elvermez. Zaten yerlerde sürüklenen siyasi düzey, kanalizasyona karıştı. Bir tetikçi gazetenin muhalefet liderini dışkıya benzetmesi ise, utanç verici durumun en çarpıcı göstergesi oldu.

DİKTATÖR MÜ?

Kılıçdaroğlu’nun siyaseten Erdoğan ya da başka birine ‘’diktatör’’ demesi hakaret sayılır mı? Tıpkı bir dönem Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu ve CHP’ye ‘’darbeci’’ demesi gibi. Türkiye giderek otoriterleşiyor. Cumhurbaşkanı anayasal yetkiler aşıp, hükümeti ve hatta meclisi dışlayıp kendi kendine tasarruflarda bulunuyor. Memleket giderek diktatoryal-baskıcı bir ülkeye doğru evriliyor. Bir muhalefet liderinin buna dikkat çekmesi kadar, siyaseten eleştirmesi kadar doğal ne olabilir? Yani siyaseten yapılması gereken bir tartışma!

BOZUNTUSU MU?

Ancak, ‘’diktatör’’ yakıştırması değil de ‘’bozuntusu’’ hakaret olarak kabul edilebilir. Çünkü ‘’bozuntu’’ aşağılama, beceriksiz, küçümseme anlamına da geliyor. Bazı gülmece dergileri, tepkinin ‘’diktatör’’e değil ‘’bozuntusu’’na geldiğini iddia ederek, kavgayı siyasal mizah unsuru olarak kapaklarına taşıdı. Eski vekil, Erdoğan’ın devletten maaş alan resmi danışmanı Şeref Malkoç, bu ‘’Diktatör bozuntusu’’ yakıştırmasını, ‘’seviyesi düşük, devlet terbiyesi, aile terbiyesi ve siyasi ahlaktan yoksun’’ olmakla suçladı.

ERDOĞAN’DAN ÇOK AĞIR SÖZLER

Peki Erdoğan, CHP liderine nasıl kızdı? ‘’Bu namus ve şeref fukaraları için vakit harcamak bana zül geliyor...’’, ‘’Cahil ve ahlaksız. Serseri mayın gibi.’’, ‘’Akıl sağlığının yerinde olup olmadığını da bilmiyoruz.’’, ‘’Bazı insanlar vardır ya hani yüzüne tükürsen, yağmur yağıyor herhalde der. Bu da işte böyle pişkin bir tip.’’ İnsan sormadan edemiyor: ‘’Diktatör bozuntusu’’, ‘’seviyesi düşük, devlet terbiyesi, aile terbiyesi ve siyasi ahlaktan yoksun’’ sözlerse, Erdoğan’ın yukarıdaki hakaretlerini hangi sınıfa koymak gerek?


KÜFÜR VE HAKARET EDEBİYATI

Daha önce de yüz kızartıcı sözler duyduk siyasetçilerden... Erdoğan’dan: "Cahil, ahlaksız, çirkef, şeref fukarası", ‘’Kaleminden pislik damlıyor’’, ‘’Cibiliyetsizler’’, ‘’Ananı da al git’’, ‘’Edepsizler’’, ‘’Kalleşler’’, ‘’Teröristler’’, ‘’Çapulcular’’, ‘’Ölü seviciler’’, ‘’Niye kaçıyorsun ulan İsrail dölü?’’... Kılıçdaroğlu’ndan: ‘’... ispatlayamazsan.. ana.. ana.. gerisini söylemiyeyim’’, "Ülkenin bu kadar sorunu varken kendisine bin odalı saray yaptırana ne denir. ’Zihinsel engelli’ demek kendisine ödül olur herhalde, akılsız demek en iyisi" Bahçeli’den Erdoğan’a: "Be hey densiz, be hey kanun tanımaz, ahlak bilmez.", ‘’namert, alçak, şerefsiz, pişkin, hayasız, ahlaksız’’ Bu küfür ve hakaretlerin siyasi kadrolara, topluma yansıması ne oluyor acaba? Daha çok gerilim, ayrışma, kamplaşma; çözülen toplum, birbirini düşman olarak gören insanlar...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap