SON DAKİKA



Haber > Gündem > Erdoğan başkanlık modeli ve AKP ile kantara çıkıyo

Erdoğan başkanlık modeli ve AKP ile kantara çıkıyo

31 Mayıs 2015 Pazar - 10:29








Hani bir söz vardır. Geldi çattı ramazan. Hem ramazan ayı hem de seçim haftası çattı. 7 Haziran 2015 partiler vatandaşın terazisine çıkıyor. Daha ilginç olanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da gönüllü olarak kantara çıktı. Erdoğan başkanlık modeli ve AK Parti ile birlikte kantara çıkıyor. 1973 yılından beri seçimleri takip ederim, bu seçim 1973 seçimlerinden sonraki en önemli seçim diyebilirim. Seçime giren ve girmeyen hemen hemen bütün partilerin rakibi AK Parti. AK Parti'nin rakipi HDP. Bu seçimlerde çözüm sürecinde iktidar karşısında ciddi bir muhatap olamamanın sıkıntısını yaşıyor. HDP bilhassa Güneydoğu'da siyaseti sürekli şantaj ve tehdit dilini kullanarak barajı açmak istiyor. Barajı aşamasalar bundan bütün sanki dünya sorumludur, mecburiyeti algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Gelinen aşamada AK Parti, üç dönem iktidar olmanın yol açtığı bir yorgunluk ve yıpranma sürecini bekleyenler olabilir. Şu gerçek ki, AK Parti proje ve kadroları ile devamlı kendini yeniliyor. Kurumunuzu ve kendinizi yenilemez iseniz devamlı yenilirsiniz.

HDP BARAJI AŞARSA...

Türkiye’nin yeni dönemde karşılaşabileceği diğer bir senaryo ise HDP'nin barajı aşarsa koalisyon hükümetlerine muhtaç duruma gelme ihtimali. Bir televizyon programında Kemal Derviş, konuşmasında mealen şunu söyledi kanaatime göre: "Öyle anlaşılıyor ki, 7 Haziran seçimlerinden bir koalisyon gözüküyor. Ama bu koalisyonun hangi partilerden oluşacağını açıklamam benim yetkimi aşar…" Olağanüstü bir dönemde ekonomiyi düzlüğe çıkarmak için dışarıdan kurtarıcı olarak getirilen Kemal Derviş ne demek istedi? 1995 seçimlerinden sonra olanları bir hatırlayalım. Seçimlerden birinci parti çıkan Refah Partisi'ne ne oyunlar oynandı! Acaba yine aynı senaryolar mı? Ankara ve İstanbul'da AK Parti çoğunluğa alsa bile CHP ile birlikte koalisyon kurmalı lafları konuşuluyor. Sizlere ilginç gelebilir. Elbette koalisyonla yönetilmek bir ülke için olumsuz bir durum değil. Ancak böyle bir durumun, yeni dönemde yeni belirsizliklere ve zaman kaybına neden olacağını tahmin etmek zor değil.

MUHALEFETİN KATKISI

7 Haziran'daki seçim sonrası için tümüyle bir kaos durumundan söz edilmese bile, Türkiye’nin temel sorunları bakımından bir çıkış umudu varlığını koruyor gibi. AK Parti tek başına anayasayı değiştirebilecek bir çoğunlukla iktidara gelsin, ister farklı bir parlamento kombinezonu oluşsun, önümüzdeki dönemde yeni bir anayasa yapımı imkânsız değil. Fakat, başkanlık tablosu zor gözüküyor. Mevcut partilerin hiçbirinin gerçek anlamda yeni bir anayasa yapımı için ne bir niyeti ne de iradesi söz konusu. Tabii gerekli çoğunluğa ulaşması halinde AK Parti’nin yeni bir anayasa paketi ile ortaya çıkması mümkün. AK Parti’nin ihtiyaçlarına göre yapılacak bir anayasa muhalefet nasıl katkı verir, zamanla göreceğiz.


SİYASİ KONJONKTÜR

Öte yandan önümüzdeki dönemde kimi partiler anayasaya ilişkin kısmi değişiklilerde anlaşarak yeni düzenlemelere gidilebilir. Söz gelimi seçimdeki yüzde on barajı ve benzeri konularda yasal ve anayasal değişiklikler gündeme gelebilir. Tümüyle yeni bir anayasa yapımı ise başka bir siyasi konjonktüre kalacak. Endişe şu: AK Parti oyları yüzde 43'lere düşerse ve HDP de barajı geçerse, acaba AK Parti'nin, çoğunluk hükümeti kuracak 276 milletvekiline ulaşamama durumu ortaya çıkar mı? Böyle düşünenlere katılmıyorum. Son bir hafta içinde, AK Parti’ye yakın medyayı okuduğumuz ve dinlediğimiz zaman, ortak payda olarak, bir 'endişe'nin dile getirildiğinin ve bu endişe temelinde bir 'çağrı' yapıldığının farkındayım. Endişe şu soruyla ilgili: AK Parti oyları yüzde 43’lere düşerse ve HDP de barajı geçerse, acaba AK Parti’nin, çoğunluk hükümeti kuracak 276 milletvekiline ulaşamama durumu ortaya çıkar mı?

ENDİŞE VE ÇAĞRI

Çağrı ise, AK Parti’ye geçen seçimlerde oy veren ama bugün kararsız olanlara. Denilen şu: "Şu ya da bu nedenle AK Parti’ye kızgın olabilirsiniz, bu seçimlerde oy vermeme, yani sandığa gitmeme isteğinde olabilirsiniz. Fakat, bu kararınızın çok ciddi bir sonucu olabileceğini bilin; vermediğiniz oyla, 8 Haziran sabahına, AK Parti’nin hükümet kuramadığı bir sonuçla uyanabiliriz… Aman sandığa gidin ve oy verin." Bu endişe ve çağrı, seçim gününe kadar, altı çizilerek yazılacak ve yüksek sesle, tekrar tekrar dile getirilecek. 23 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Sn.Erdoğan’ın, bir ikaz olarak, "seçim gecesi sürpriz yaşayabiliriz" demesinin gerisinde, AK Parti'nin küskünlerine dikkatli olun mesajı verilmiş olabilir. 8 gün sonra seçim var. Seçim akşamı sonuçlar netleşene kadar, merak ve endişe devam edecek: AK Parti 276’yı yakalayacak mı? HDP barajı aşacak mı? CHP ve MHP oylarını artıracaklar mı?

AK PARTİ VE DİĞERLERİ


İki sorunun ortak noktasıysa, yüzde 10 barajı; AK Parti’nin yaratmadığı ama, istikrar adına desteklediği yüzde 10 ülke barajı. İstikrar adına desteklenen yüzde 10 barajı, şimdi, AK Parti’nin, seçimi kazanma fakat hükümet kuramama formülü mü oluyor? 2002, 3 Kasım seçimlerinde, yüzde 10 barajı nedeniyle, yüzde 34 oyla, Meclis'in yüzde 64 milletvekili oranına sahip olan AK Parti, 2015, 7 Haziran seçimlerinde, yüzde 44’e yakın oy oranıyla yüzde 64 oranında milletvekili alamayabilir. Kısaca ilginç bir seçim yaşıyoruz, AK Parti haricindeki partiler birbirine rakip değil, hepsi AK Parti'ye rakip. Rahmetli Erbakan Hocamız derdi: 'Refah Partisi ve diğerleri'. Bu seçimde de galiba 'AK Parti ve diğerleri'…

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap